Ana içeriğe atla

Bilim-2 karaya döndü

Bilim-2 karaya döndü

Bilim-2 karaya döndü... ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Salihoğlu; bu derece bir durumla hiç karşılaşmamıştık dedi. 

ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi ve Enstitü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu, Marmara Denizi'ndeki müsilaj sorununa ilişkin Bilim 2 gemisi ile yaptıkları ilk incelemelerle ilgili, "Son gördüğümüz durum gerçekten müsilaj çok yaygın. Sadece gördüğümüz deniz yüzeyinde değil, bütün deniz su kolonunda da jelimsi bir yapı hakim. Bu derece bir durumla hiç karşılaşmamıştık" dedi. 

Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) araştırma gemisi Bilim-2, son dönemde Marmara Denizi'nde görülen deniz salyalarının oluşumuyla ilgili araştırma yapmak için 3 gündür Marmara Denizi'nde çalışma yürütüyor. 15 bilim insanından oluşan toplam  25 kişilik mürettebatıyla 4 gün daha inceleme yapacak Bilim 2 gemisi topladığı verileri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na sunacak. 

"BU DERECE BİR DURUMLA HİÇ KARŞILAŞMAMIŞTIK"

Bilim-2 karaya döndü
Bilim-2 karaya döndü

Araştırma gemisi 3 günlük incelemenin ardın dün akşam Haydarpaşa'ya döndü.

ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi ve Enstitü Müdürü  Prof. Dr. Barış Salihoğlu 3 gündür Marmara Denizi genelinde süren çalışmalarıyla ilgili olarak ," Son gördüğümüz durum gerçekten müsilaj çok yaygın. Sadece gördüğümüz deniz yüzeyinde değil, bütün deniz su kolonunda da jelimsi bir yapı hakim. Bu derece bir durumla hiç karşılaşmamıştık. Oksijen seviyeleri ciddi bir şekilde azalmış durumda hızla önlem almamız gerekiyor. Müsilaj ilk defa olmuyor evet ama bu kadar yaygın bir biçimde ilk defa" diye konuştu. 

"ARITILMADAN GİREN DEŞARJLAR ÇOK ETKİLEMİŞ"

Arıtmanın  üst seviyelerde yapılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Barış Salihoğlu," Özellikle deşarjlardan arıtılmadan giren deşarjlar çok etkilemiş. Havzadan nehirlerden giren tarımsal girdiler olsun, endüstri girdileri olsun bunlar çok etkilemiş. Gördüğümüz kadarıyla bu besin tuzu dediğimiz bu kirliliğin en azından hızla yarı yarıya azaltılması lazım. Hızla yarı yarıya azaltılırsa 5-6 yıllık bir süreçte o oksijendeki eşik değerleri biraz aşmaya başlarız. Biraz iyileşmeye başlar. Sabır gerekiyor, hızlı önlem almak gerekiyor" diye konuştu. 

İSTANBUL BOĞAZI'NDA EN KİRLİ 5 NOKTA 

Atık suların özellikle boğazda boğaz alt suyuna deşarj verildiğini anlatan Salihoğlu, "Bunların Karadeniz'e gideceği varsayılıyor. Alt su Karadeniz'e geçiyor ama bunun ciddi bir kısmı üst suya karışıyor ve Marmara'ya geri dönüyor. Biz hem bakanlıkla hem de belediyelerle yakın çalışıyoruz. Nerelerde arıtmalar var biliyoruz, hangi seviyede arıtıldığını biliyoruz.

Örneğin Kadıköy, Yenikapı, Üsküdar, Baltalimanı ve Paşabahçe ön arıtma tesislerinde iyileşme planlarının yapılması önerilerimiz arasında. Sadece deşarjlar değil nehirlerde çok önemli özellikle Susurluk havzasındaki tüm akarsularda onların kirlilik oranlarını düşürmeye yönelik çalışmalar yapılmalı. Bunlar önerilerimiz arasında" dedi. Salihoğlu ayrıca bu çalışmaların denizde yapılmasının önemli olduğunu söyleyerek, "40 yıllık bir gemi birçok teknolojik cihazla donatılmış ama yeni bir gemiye de ihtiyacımız var" diye konuştu.   

Bilim-2 karaya döndü... ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Salihoğlu; bu derece bir durumla hiç karşılaşmamıştık dedi.
Bilim-2 karaya döndü... ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Salihoğlu; bu derece bir durumla hiç karşılaşmamıştık dedi. 

"LABORATUVARDA İLERİ ÖLÇÜMLERİ YAPILIR"

ODTÜ Deniz Bilimleri Öğretim Görevlisi ve Bilimsel Sefer Koordinatörü Dr. Hasan Örek ise, her yıl düzenli olarak Marmara Denizi'ne gelen geminin bu sene sefer rotasını ve istasyonlarını deniz salyası nedeniyle değiştiğinden bahsetti. Örek kullandıkları cihazlarla ilgili bilgi vererek, "Deniz bilimlerindeki en temel cihazımız bu cihaz. CTD dediğimiz bir cihaz. Klorofil, oksijen, ışık, bulanıklığı gösteren ek sensörleri var. Bu cihazın ağzı açık şekilde denize sarkıtılır.

Bu veriler kablo yardımıyla içeride bilgisayara  aktarılır ve canlı olarak izlenir. Bu verilere bakarak hangi derinliklerden örnek alacağımıza karar veririz. Bu yukarıya geldikten sonra şişelere örnekler alınır.  Oksijen, besin tuzları ve canlılarla ilgili örnekler alınır bir kısmı gemi üzerinde ölçülür. Bir kısmı da ya dondurularak ya da içerisine gerekli kimyasallar eklenerek gemide muhafaza edilir. Daha sonra seyrüsefer bitiminde laboratuvarlarda ileri ölçümleri yapılır. İlk gözlemlerimizde şunu gördük. Marmara 'da kıyı açık gözetmeksizin her yerde su kolonunda müsilaj var" diye konuştu. 

ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü'nün Bilim-2 araştırma gemisi, 2017'den bu yana yürütülen Marmara Denizi Bütünleşik Modelleme Sistemi (MARMOD) Projesi kapsamında çalışma yürütüyor. 



source https://haberton.com/bilim-2-karaya-dondu/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu?

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Bitlis’te başıboş köpeklerin ısırmasının ardından kuduz tanısı konan 10 yaşındaki Mustafa Erçetin hayatını kaybetmişti. Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler, ülkeyi derinden etkileyen olaya dikkat çekerek kuduz vakalarına karşı uyarılarda bulundu. Eskişehir’de Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler , kuduzun bütün memelilerde görülebilen viral bir hastalık olduğunu ifade etti. Ülkemizde yaban hayatı kaynaklı vakaların sık görüldüğünü belirten Kızılinler, “Kuduz, hayvan hastalıkları arasında en riskli rahatsızlıkların başında gelmektedir. Son zamanlarda farklı hastalıklar gündeme oturduğu için bu tür vakalar gündemden düştü. Dolayısıyla halkımız kuduz hastalığı konusunda bilinçsiz kaldı” dedi. Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Hayvanlarda kuduz belirtilerini aktaran Kızılinler, “Hırçınlık, ağızda salyalanma, saldırganlık, sinir sistemiyle alakalı aşırı hassasiyet, sığırlarda aşırı bağırma gibi belirtiler kuduz hastalığını işaret ed

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları hakkında Prof. Dr. Süleyman İrvan ile bir söyleşi gerçekleştirdik.. Geleneksel medya ile yeni medya kavramları son dönemlerde adını en çok duyduğumuz kavramdır. Her gün saatler geçirdiğimiz yeni medya ve geleneksel medyanın farkları her gün biraz daha açılıyor. Geleneksel medyayı özetlemek gerekirse.  Geleneksel medya:  Tek yönlü iletişim sağlayan dergi, televizyon ve gazete gibi iletişim araçlarının bütününe verilen isimdir. Kısacası geleneksel medya sesli ya da yazınsal basını kaplayan araçların tümüne verilen isimdir Yeni medya ise: Yeni Medya ya da bir diğer deyişle dijital medya , bilgisayar ve internetin kullanılarak oluşturulan ortamlara verilen isimdir. Yeni medyada iletişim tek yönlülükten çıkmakta ve çift yönlü iletişime geçmektedir.  Özellikle z kuşağı dediğimiz nesil ile yeni medya kelimesini daha fazla duymaya başladık. Gelişen teknolojide medyalardan haber alma şeklimiz bile değişti bu söyleşide vatandaş gazeteciği, eski medya y

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir?

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir? Gerçek baba kimdir? Doğurtup bakmayan mı? yoksa kendi çocuğu olmadığı halde sahip çıkan mı? Mavi cezaevi arabası Ulucanlar Cezaevi'ne yaklaşırken zaman 1970'i gösteriyordu. 17 yaşındaki mahkum 7 yıl sürecek cezaevi hayatına başlamak üzereydi. Bundan sonra olacaklar hem kendisinin hem de birçok insanın kaderini değiştirecekti. Gün akşama kavuştu. Kapılar sürmelendi. Karavanadan payına düşen çorbaya baktı. Daldı gitti uzaklara. TURGAY TANÜLKÜ'NÜN HİKAYESİ! Bu öyķü gerçek bir babanın hayat hikayesidir. Bu öykü Turgay Tanülkü 'nün hikayesi. 1953 yılında doğar, Turgay Tanülkü. Babasını küçük yaşlarda kaybeder. Annesi çamaşır yıkayarak geçimlerini sağlamaya çalışır. Fakat ne mümkün. Hayat zordur. Fakirlik vardır. Birde gençlik BABA NE DEMEK? Sırtını yasladığın dağ. Güven duygusu. Korkmamak Ama öyle olmaz. Yetiştirme yurdu, arkasından da cezaevi....Turgay'ı zor günler beklemektedir. Cezaevinde yaşadığı olaylar tüm den