Ana içeriğe atla

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu?

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu?
Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu?

Bitlis’te başıboş köpeklerin ısırmasının ardından kuduz tanısı konan 10 yaşındaki Mustafa Erçetin hayatını kaybetmişti. Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler, ülkeyi derinden etkileyen olaya dikkat çekerek kuduz vakalarına karşı uyarılarda bulundu.



Eskişehir’de Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler, kuduzun bütün memelilerde görülebilen viral bir hastalık olduğunu ifade etti. Ülkemizde yaban hayatı kaynaklı vakaların sık görüldüğünü belirten Kızılinler, “Kuduz, hayvan hastalıkları arasında en riskli rahatsızlıkların başında gelmektedir. Son zamanlarda farklı hastalıklar gündeme oturduğu için bu tür vakalar gündemden düştü. Dolayısıyla halkımız kuduz hastalığı konusunda bilinçsiz kaldı” dedi.



Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu?

Hayvanlarda kuduz belirtilerini aktaran Kızılinler, “Hırçınlık, ağızda salyalanma, saldırganlık, sinir sistemiyle alakalı aşırı hassasiyet, sığırlarda aşırı bağırma gibi belirtiler kuduz hastalığını işaret ediyor olabilir. Özellikle hastalığın ilerleyen durumlarında hayvanın su isteyip de içememesine bağlı sudan korkma durumları görülebiliyor” dedi.



'Kuduzun bir bulaşım sistemi var'



Kızılinler, "Kuduzun bir bulaşım sistemi var. Bunlardan en önemlisi, yaban hayatıdır. Yaban hayatında kurt ve tilki gibi hayvanlar ya direk insanı ısırarak bulaş yapabilir ya da ev ile çiftlik hayvanlarını ısırarak, bunlar üzerinden bulaşı sağlayabilir. Ülkemizde olmamakla birlikte bazı ülkelerde yarasadan da bu şekilde, kuduz vakaları geçtiği bilinmektedir.



Vücudumuzun herhangi bir yerinde yara varsa ve buraya kuduz hayvanın salyası temas ederse bulaşma olur. Kuduz bir hayvanla temas etmek, onun evden geçmesi ya da yakınında bulunmakla o hastalık geçmez.



Hırçınlık, ağızda salyalanma, saldırganlık, sinir sistemiyle alakalı aşırı hassasiyet, sığırlarda aşırı bağırma gibi belirtiler kuduz hastalığını işaret ediyor olabilir.

Hastalığın kuluçka süresi oldukça uzundur. Burada erken teşhis çok önemlidir. Dolayısıyla herhangi bir şüphede hastaneye veya veterinere başvurmak gerekiyor. Özellikle ciddiyetin farkında olmayan çocukları bilinçlendirmek ve ısırılma vakalarında mutlaka kuduz aşısı yaptırmak şarttır” şeklinde konuştu.



Sokak hayvanlarının üremesi riski arttırıyor



Ülkemizde aşıları takip edilmeyen çok fazla sokak hayvanı olduğunu aktaran Kızılinler, “En büyük problem sokak hayvanlarının sokakta yaşaması değil, sokakta üremeleridir. Her geçen gün sayılarının artması sebebiyle Türkiye’deki risk sokak hayvanlarının sayılarıyla doğru orantılı.



Normal şartlarda ‘Hayvanları Koruma Kanunu’ çerçevesinde; hayvanlar belediye ekipleri tarafından toplanıp kısırlaştırılıyor. Ardından tüm aşıları yapılarak küpelenip tekrar alındığı yere bırakılıyor. Fakat her küpeli sokak hayvanının aşıları tam diyemeyiz, çünkü aşılanma süreleri geçebiliyor. Burada bir takipsizlik söz konusu.. Kuduz aşısının yıllık olarak tekrarı hayvanlar açısından çok önemlidir” dedi.



Eskişehir’de Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler, kuduzun bütün memelilerde görülebilen viral bir hastalık olduğunu ifade etti.

Türkiye’de kuduz alarmı



Kızılinler, hayvan sahiplerini uyararak, çip işlemi için son tarihin 31 Aralık 2022 olduğunu hatırlattı. Henüz yüzde 30 hayvana mikroçip takıldığını belirten Kızılinler, “Kimliklendirme sisteminin hala yerine oturmaması ülkemiz için dezavantajdır. Can dostlarımızın sokağa atılmasını önlemek ve gerekli sağlık işlemlerinin yerine getirilmesini sağlamak için bu işlem dikkate alınmalıdır.



Ayrıca, hala kurma mecburiyeti olmasına rağmen kısırlaştırma merkezi olmayan pek çok il ve ilçelerimiz var. Bu konunun acilen ele alınması lazım. Aksi takdirde sokak hayvanlarının sayısız üremesi, kuduz vakalarında artışa neden olabilir.



Türkiye’de önlemlerin alınmadığı takdirde kuduz vakalarının artacağını düşünüyoruz.. Kırsalda görülen vakalar kentlerde de görülmeye başlanabilir. Burada en büyük görev yerel yönetimlere düşüyor. Sokak hayvanlarının eksiksiz olarak kuduz aşılarını olması şart” diyerek konuşmasını sonlandırdı.



Yazar: Tuğba Öztürk

#hayvan #kuduz #kuduzaşısı #kuduzvakaları #mehmetkızılinler
https://haberton.com/turkiyede-kuduz-vakalari-risk-artiyor-mu/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları hakkında Prof. Dr. Süleyman İrvan ile bir söyleşi gerçekleştirdik.. Geleneksel medya ile yeni medya kavramları son dönemlerde adını en çok duyduğumuz kavramdır. Her gün saatler geçirdiğimiz yeni medya ve geleneksel medyanın farkları her gün biraz daha açılıyor. Geleneksel medyayı özetlemek gerekirse.  Geleneksel medya:  Tek yönlü iletişim sağlayan dergi, televizyon ve gazete gibi iletişim araçlarının bütününe verilen isimdir. Kısacası geleneksel medya sesli ya da yazınsal basını kaplayan araçların tümüne verilen isimdir Yeni medya ise: Yeni Medya ya da bir diğer deyişle dijital medya , bilgisayar ve internetin kullanılarak oluşturulan ortamlara verilen isimdir. Yeni medyada iletişim tek yönlülükten çıkmakta ve çift yönlü iletişime geçmektedir.  Özellikle z kuşağı dediğimiz nesil ile yeni medya kelimesini daha fazla duymaya başladık. Gelişen teknolojide medyalardan haber alma şeklimiz bile değişti bu söyleşide vatandaş gazeteciği, eski medya y

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir?

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir? Gerçek baba kimdir? Doğurtup bakmayan mı? yoksa kendi çocuğu olmadığı halde sahip çıkan mı? Mavi cezaevi arabası Ulucanlar Cezaevi'ne yaklaşırken zaman 1970'i gösteriyordu. 17 yaşındaki mahkum 7 yıl sürecek cezaevi hayatına başlamak üzereydi. Bundan sonra olacaklar hem kendisinin hem de birçok insanın kaderini değiştirecekti. Gün akşama kavuştu. Kapılar sürmelendi. Karavanadan payına düşen çorbaya baktı. Daldı gitti uzaklara. TURGAY TANÜLKÜ'NÜN HİKAYESİ! Bu öyķü gerçek bir babanın hayat hikayesidir. Bu öykü Turgay Tanülkü 'nün hikayesi. 1953 yılında doğar, Turgay Tanülkü. Babasını küçük yaşlarda kaybeder. Annesi çamaşır yıkayarak geçimlerini sağlamaya çalışır. Fakat ne mümkün. Hayat zordur. Fakirlik vardır. Birde gençlik BABA NE DEMEK? Sırtını yasladığın dağ. Güven duygusu. Korkmamak Ama öyle olmaz. Yetiştirme yurdu, arkasından da cezaevi....Turgay'ı zor günler beklemektedir. Cezaevinde yaşadığı olaylar tüm den