Ana içeriğe atla

İngiltere'de gazetecilik

İngiltere'de gazetecilik

İngiltere başbakanlık görevinden istifa eden Boris Johnson hakkında son günlerde gündemde olan bir soru var; Boris Johnson eski mesleği olan gazeteciliğe geri mi dönüyor? İngiltere'de gazeteci olmak kolay değildir. Johnson, bu zorluğu göz önünde bulunduruyor mu acaba?



Boris Johnson, başbakan olmadan önce The Times'ta başlayan bir gazetecilik serüvenine sahipti. Fakat Johnson, The Times'tan yalan haber iddiası ile atılmıştı. Gazetecilik; tabir-î caiz ise su götürmez bir biçimde dürüstlük ilkelerine bağlı kalmakla doğrudan orantılı bir meslektir. Yazdığınız her satırda, dürüstçe, kaleminizi konuşturmalısınız.



Johson; gazetecilik serüvenine yeniden başlayacaksa, kalemini dürüstçe konuşturabilecek mi acaba? Örneğin; Nijerya'nın, İngiltere'de bulunan Horniman Müzesi'ndeki 72 adet Benin Bronzları'nı ana vatanlarına iadesi hakkında yürüttükleri süreç, son günlerde gündemde. İngiltere, kanlı geçmişindeki sömürgecilik ruhu ile ne kadar tarihi eseri kendi topraklarına kattı, kim bilir? Sadece Nijerya mı? Elbette ki hayır! Ülkemizden de çalınan 7 adet tarihi eser, İngiltere topraklarında ziyaretçilere açık.



İşte, Johnson; köşe yazılarında İngiltere'nin kanlı geçmişini dürüstçe yazabilecek mi? İngiltere ve sömürgecilik ruhu bağlantısını doğru bir şekilde okurlarına aktarabilecek mi? İngiltere'de gazeteci olmak kolay değildir. Johnson, bu zorluğu göz önünde bulunduruyor mu acaba?



Geçmişi mazlumların gözyaşları ile kurulu bir devletin, geleceği de dürüstlük okları ile isabet alınır. Şayet bugün, "Medeniyet" denildiğinde, bazı insanların aklına "Avrupa" geliyorsa, bu yazıyı iyi okumalılar! Elbette ki Avrupa'nın da gelişmiş meziyetlerini örnek almalıyız. Fakat bizim yarım asırdan fazladır yaşadığımız sıkıntı şu; ya tamamen Doğu'ya kapanıyoruz ya da tamamen Avrupa'ya gömülüyoruz. Bilakis bizler, bin yıldan fazladır medeniyetler beşiği olan bu toprakların sakinleri olarak, Doğu ile Batı sentezi dahil olmak üzere, köklü bir "Kültür" inşası üzerine yoğunlaşmalıyız.



Ne kendi öz kültürümüze yabancı, ne de kendi hatalarımıza karşı tabir-î caiz ise üç maymunu oynamalıyız! "Medeniyet" dediğimiz yücelik, sadece belli bir topluma, ülkeye ait değildir. Ya da sadece belli bir üniversitenin diplomasına bağlı da değildir. "Medeniyet"; insanın kendisine ve çevresine olan saygısı ile birlikte, değişmeye ve gelişmeye olan samimi sevdasıdır. Ben nerede hata yapıyorum? Ben nasıl bir insanım? Ben nasıl daha iyi bir insan olabilirim? Gibi soruları kendilerine samimi bir biçimde sorabilen her insan "Medenî" dir, isterse okuma-yazma bilmiyor olsa bile! Elbette ki okumak, yazmak gelişmenin etkili faktörleridir. Fakat jenerasyon farkından dolayı, okuma-yazmayı öğrenememiş nice büyüklerimiz vardır ki eminim, çoğu "Modern" kişiye nazaran daha "Medenî" dirler...







Yazar: Anıl Yılmaz

#avrupa #borisjohnson #gazeteci #gazetecilik #ingiltere #medeniyet
https://haberton.com/ingilterede-gazetecilik/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu?

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Bitlis’te başıboş köpeklerin ısırmasının ardından kuduz tanısı konan 10 yaşındaki Mustafa Erçetin hayatını kaybetmişti. Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler, ülkeyi derinden etkileyen olaya dikkat çekerek kuduz vakalarına karşı uyarılarda bulundu. Eskişehir’de Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler , kuduzun bütün memelilerde görülebilen viral bir hastalık olduğunu ifade etti. Ülkemizde yaban hayatı kaynaklı vakaların sık görüldüğünü belirten Kızılinler, “Kuduz, hayvan hastalıkları arasında en riskli rahatsızlıkların başında gelmektedir. Son zamanlarda farklı hastalıklar gündeme oturduğu için bu tür vakalar gündemden düştü. Dolayısıyla halkımız kuduz hastalığı konusunda bilinçsiz kaldı” dedi. Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Hayvanlarda kuduz belirtilerini aktaran Kızılinler, “Hırçınlık, ağızda salyalanma, saldırganlık, sinir sistemiyle alakalı aşırı hassasiyet, sığırlarda aşırı bağırma gibi belirtiler kuduz hastalığını işaret ed

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları hakkında Prof. Dr. Süleyman İrvan ile bir söyleşi gerçekleştirdik.. Geleneksel medya ile yeni medya kavramları son dönemlerde adını en çok duyduğumuz kavramdır. Her gün saatler geçirdiğimiz yeni medya ve geleneksel medyanın farkları her gün biraz daha açılıyor. Geleneksel medyayı özetlemek gerekirse.  Geleneksel medya:  Tek yönlü iletişim sağlayan dergi, televizyon ve gazete gibi iletişim araçlarının bütününe verilen isimdir. Kısacası geleneksel medya sesli ya da yazınsal basını kaplayan araçların tümüne verilen isimdir Yeni medya ise: Yeni Medya ya da bir diğer deyişle dijital medya , bilgisayar ve internetin kullanılarak oluşturulan ortamlara verilen isimdir. Yeni medyada iletişim tek yönlülükten çıkmakta ve çift yönlü iletişime geçmektedir.  Özellikle z kuşağı dediğimiz nesil ile yeni medya kelimesini daha fazla duymaya başladık. Gelişen teknolojide medyalardan haber alma şeklimiz bile değişti bu söyleşide vatandaş gazeteciği, eski medya y

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir?

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir? Gerçek baba kimdir? Doğurtup bakmayan mı? yoksa kendi çocuğu olmadığı halde sahip çıkan mı? Mavi cezaevi arabası Ulucanlar Cezaevi'ne yaklaşırken zaman 1970'i gösteriyordu. 17 yaşındaki mahkum 7 yıl sürecek cezaevi hayatına başlamak üzereydi. Bundan sonra olacaklar hem kendisinin hem de birçok insanın kaderini değiştirecekti. Gün akşama kavuştu. Kapılar sürmelendi. Karavanadan payına düşen çorbaya baktı. Daldı gitti uzaklara. TURGAY TANÜLKÜ'NÜN HİKAYESİ! Bu öyķü gerçek bir babanın hayat hikayesidir. Bu öykü Turgay Tanülkü 'nün hikayesi. 1953 yılında doğar, Turgay Tanülkü. Babasını küçük yaşlarda kaybeder. Annesi çamaşır yıkayarak geçimlerini sağlamaya çalışır. Fakat ne mümkün. Hayat zordur. Fakirlik vardır. Birde gençlik BABA NE DEMEK? Sırtını yasladığın dağ. Güven duygusu. Korkmamak Ama öyle olmaz. Yetiştirme yurdu, arkasından da cezaevi....Turgay'ı zor günler beklemektedir. Cezaevinde yaşadığı olaylar tüm den