Ana içeriğe atla

Hamile pilatesi ile sağlıklı gebelik dönemi!

Hamile pilatesi ile sağlıklı gebelik dönemi!

Gebelikte egzersiz denince ilk akla gelen seçenek olan hamile pilatesi, ihtiyaca tam olarak cevap verir. Egzersizlerin deneyimli fizyoterapistler eşliğinde yapılması gerektiğini belirten Fizyoterapist Gonca Yüksekol Toplu, merak edilen soruları yanıtladı.



Fizyolima Sağlıklı Yaşam Merkezi kurucusu Fizyoterapist Gonca Yüksekol Toplu, hamile pilatesini şu sözler ile tanımlıyor; “Pilates kontrollü hareketler yoluyla vücudun esnekliğine, core bölgesi gücüne (karın kasları, bel kasları, kalça kasları ve pelvik taban kasları) ve vücut farkındalığına odaklanan bir egzersiz şeklidir. Vücudun düzgün, esnek ve dengeli olmasını hedefler.”



Hamile pilatesi ise gebenin vücudunu doğuma en iyi şekilde hazırlamak, hamilelik sırasında değişen vücut ağırlığı sebebiyle gebenin değişen postürünün iyileşmesini ve vücudu gebelik sırasında oluşabilecek yaralanmalardan korumak için uygulanan güvenli egzersizlere verilen addır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken hususlar bulunmaktadır. Bu kurallara uyularak yapılan egzersizler daha sağlıklı bir gebelik süreci geçirmelerine yardımcı olacaktır.”



Gebelikte egzersiz denince ilk akla gelen seçenek olan hamile pilatesi, ihtiyaca tam olarak cevap verir. Egzersizlerin deneyimli fizyoterapistler eşliğinde yapılması gerektiğini belirten Fizyoterapist Gonca Yüksekol Toplu, merak edilen soruları yanıtladı.

Ne zaman yapılmalı?



Doktorun onayı doğrultusunda hamileliğin ilk aylarından itibaren bu alanda çalışan ve deneyimli fizyoterapistler eşliğinde pilates egzersizlerinin yapılabileceğini söyleyen Toplu, “Birinci trimesterde (ilk 3 aylık dönemde) gebenin vücudu bebek için hazırlanır. Rahim genişlemeye başlar, hormonal değişiklikler başlar. Bu süreçte gebe kendini yormadan gevşeme ve nefes egzersizlerine başlayabilir. İlk aylarda 15-20 dk ve haftada 2 kez pilatesi öneriyoruz.”



“İkinci trimesterde bebek büyümeye başlar ve vücudun ağırlık merkezi değişmeye başlar. Değişen ağırlık merkezi sebebiyle gebelerde bel ağrısı başlayabilir. Bu dönemde postür egzersizleri yapılmalıdır. 30-45 dk arasında yapılabilir. Egzersizleri 5- 10 tekrar arasında yapmalarını öneriyoruz. Üçüncü trimesterde ise pelvik taban kaslarına odaklanılır. Bu kasları gevşeterek doğum sürecini kolaylaştırmak hedeflenir” ifadelerini kullandı.



Hamile pilatesi ile sağlıklı gebelik dönemi!

Faydaları nelerdir?



Fizyoterapist Gonca Yüksekol Toplu, hamile pilatesinin faydalarını şu şekilde sıraladı;



•            Gebelerimiz bu süreçte pilates ile doğuma hazırlanır.



•            Gebeliği kolaylaştırmak amacıyla gevşeyen bağ dokuları eklemlerin ve kasların yaralanmasına neden olabilir. Pilates yaralanma riskini azaltır.



•            Aşırı gergin pelvik taban kaslarını gevşeterek doğumu kolaylaştırır.



•            Bel ve sırt ağrılarını azaltır.



•            Postürü düzeltir.



•            Kontrollü kilo alımı sağlanır, gebelik diyabeti ve hipertansiyonu riski azalır.



•            Uykuyu düzenler.



•            Solunum kontrolü sağlar.



•            Kabızlık, ödem ve krampları minimize etmeyi sağlar.



‘Gebelere uyun egzersiz programı oluşturulmalı’



Evde bilinçsizce yapılan egzersizlere dikkat çeken Toplu, “Hamilelik sürecinde her bedenin ihtiyacı farklıdır ve kendine özeldir. Aynı zamanda her gebenin anatomik yapısı farklı olacağından yapmaması gereken egzersizlerde farklılık gösterir. Öncelikle fizyoterapistler tarafından değerlendirilmeli ve egzersiz programı oluşturulmalıdır. Buna ek olarak tüm gebelere önermediğimiz pozisyonlar ise ikinci trimester itibariyle sırtüstü yatış pozisyonlardan kaçınmalılardır.  Çünkü vücudun alt bölgesinden kalbe doğru kanı taşıyan alt ana toplar damar, bebeğin kilosu ile beraber baskı uygulayarak, vena kava sendromuna neden olabilir.”



Aşırı gergin pelvik taban kaslarını gevşeterek doğumu kolaylaştırır.

“Hormonal değişikliklerden dolayı eklem ve kaslarda gevşeme meydana gelir, eklemlerde oluşabilecek hasarı önlemek için zıplama, sıçrama gibi egzersizler yapılmamalıdır. Karın içi basıncı arttıran, karnı gerecek ve düşme tehlikesi yaratabilecek egzersizlerden kaçınılmalıdır.”



“Ayrıca egzersiz sırasında vajinal kanama, baş dönmesi, baş ağrısı, olağandışı nefes darlığı, karın ağrısı, düzenli ağrılı kasılmalar, göğüs ağrısı, amniyotik sıvı sızıntısı, baldır ağrısı veya şişmesi gibi durumlarla karşılaşılırsa egzersizi durdurmamız gerekir” dedi.



Yoga mı, pilates mi?



Fizyoterapist Gonca Yüksekol Toplu, “Yoga zihinsel ve ruhsal sağlığı desteklerken pilates bedene odaklanır. Ruh ve beden ayrılamaz. Hamile yogası, kaygıyı, stresi ve negatif duyguları temizleyerek iç huzurunu artırır. Pilates ise gebelik kaynaklı değişen postürünü düzelterek, daha sağlıklı bir vücut duruşu elde etmemizi sağlar. Vücut esnekliğini ve dayanıklılığını arttırarak hamilelik kaynaklı ağrı ve sancıları azaltır. Fizyoterapistler olarak hamilelik sürecini daha sağlıklı ve aktif bir şekilde geçirilebilmesi için hamileler için yoga ve pilates egzersizlerin düzenli bir şekilde yapılmasını öneriyoruz. Yani her ikisi de vücut için gereklidir, ayrım yapamayız” şeklinde konuştu.



Yazar: Tuğba Öztürk

#fizyolima #fizyoterapist #gebe #goncayüksekoltoplu #hamile #hamilepilatesi #pilates
https://haberton.com/hamile-pilatesi-ile-saglikli-gebelik-donemi/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu?

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Bitlis’te başıboş köpeklerin ısırmasının ardından kuduz tanısı konan 10 yaşındaki Mustafa Erçetin hayatını kaybetmişti. Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler, ülkeyi derinden etkileyen olaya dikkat çekerek kuduz vakalarına karşı uyarılarda bulundu. Eskişehir’de Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler , kuduzun bütün memelilerde görülebilen viral bir hastalık olduğunu ifade etti. Ülkemizde yaban hayatı kaynaklı vakaların sık görüldüğünü belirten Kızılinler, “Kuduz, hayvan hastalıkları arasında en riskli rahatsızlıkların başında gelmektedir. Son zamanlarda farklı hastalıklar gündeme oturduğu için bu tür vakalar gündemden düştü. Dolayısıyla halkımız kuduz hastalığı konusunda bilinçsiz kaldı” dedi. Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Hayvanlarda kuduz belirtilerini aktaran Kızılinler, “Hırçınlık, ağızda salyalanma, saldırganlık, sinir sistemiyle alakalı aşırı hassasiyet, sığırlarda aşırı bağırma gibi belirtiler kuduz hastalığını işaret ed

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları hakkında Prof. Dr. Süleyman İrvan ile bir söyleşi gerçekleştirdik.. Geleneksel medya ile yeni medya kavramları son dönemlerde adını en çok duyduğumuz kavramdır. Her gün saatler geçirdiğimiz yeni medya ve geleneksel medyanın farkları her gün biraz daha açılıyor. Geleneksel medyayı özetlemek gerekirse.  Geleneksel medya:  Tek yönlü iletişim sağlayan dergi, televizyon ve gazete gibi iletişim araçlarının bütününe verilen isimdir. Kısacası geleneksel medya sesli ya da yazınsal basını kaplayan araçların tümüne verilen isimdir Yeni medya ise: Yeni Medya ya da bir diğer deyişle dijital medya , bilgisayar ve internetin kullanılarak oluşturulan ortamlara verilen isimdir. Yeni medyada iletişim tek yönlülükten çıkmakta ve çift yönlü iletişime geçmektedir.  Özellikle z kuşağı dediğimiz nesil ile yeni medya kelimesini daha fazla duymaya başladık. Gelişen teknolojide medyalardan haber alma şeklimiz bile değişti bu söyleşide vatandaş gazeteciği, eski medya y

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir?

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir? Gerçek baba kimdir? Doğurtup bakmayan mı? yoksa kendi çocuğu olmadığı halde sahip çıkan mı? Mavi cezaevi arabası Ulucanlar Cezaevi'ne yaklaşırken zaman 1970'i gösteriyordu. 17 yaşındaki mahkum 7 yıl sürecek cezaevi hayatına başlamak üzereydi. Bundan sonra olacaklar hem kendisinin hem de birçok insanın kaderini değiştirecekti. Gün akşama kavuştu. Kapılar sürmelendi. Karavanadan payına düşen çorbaya baktı. Daldı gitti uzaklara. TURGAY TANÜLKÜ'NÜN HİKAYESİ! Bu öyķü gerçek bir babanın hayat hikayesidir. Bu öykü Turgay Tanülkü 'nün hikayesi. 1953 yılında doğar, Turgay Tanülkü. Babasını küçük yaşlarda kaybeder. Annesi çamaşır yıkayarak geçimlerini sağlamaya çalışır. Fakat ne mümkün. Hayat zordur. Fakirlik vardır. Birde gençlik BABA NE DEMEK? Sırtını yasladığın dağ. Güven duygusu. Korkmamak Ama öyle olmaz. Yetiştirme yurdu, arkasından da cezaevi....Turgay'ı zor günler beklemektedir. Cezaevinde yaşadığı olaylar tüm den