Ana içeriğe atla

Engelli diyetisyenler kadro bekliyor

Engelli diyetisyenler kadro bekliyor

Atama bekleyen biz engelli diyetisyenler özellikle Sağlık Bakanlığının alımları iyileştirmesini talep ediyoruz. Sesimizi duyurmak için pek çok yere başvurduk, başvuruyoruz ancak biz aynı cevapları duymaktan öte sorunumuza çözüm geliştirilmesini istiyoruz.



Bizler üniversite sınavında görece yüksek puanlar almış, zorlu lisans eğitimini tamamlamış, mesleğini icra noktasında gerekli yeterliliğe sahip alandaki tek meslek grubuyuz ve mesleğimizi hakkıyla yapabilmek istiyoruz.



Son yıllarda engelli diyetisyen kadroları malesef ihtiyacı ve talebi karşılayamamakta, kaç senedir alımlarımız yok denecek kadar az. 2016 EKPSS puanlarıyla en son diyetisyen alımı 2018 yılında yapılmasına rağmen 2022 yılında yapılan son atamada sadece 18 kişilik kontenjan açıldı ve bununda sadece 3'ü Sağlık Bakanlığınaydı. Alımın Sağlık Bakanlığı nezdinde bu kadar az olması bizleri mağdur etmiştir.



Ülkemizde ve dünyada pandemiyle birlikte çığ gibi büyüyen pek çok sağlık sorunu mevcut. Rakamların vahimliği ile ülkemizde en göze çarpan sağlık sorunu ise OBEZİTE. Dünya Sağlık Örgütü ve TBMM Obezite ile Mücadele Yöntemleri ve Önleme Komisyonu’nun yayınladıkları son raporlara göre Türkiye obezitede Avrupa birincisi. Dünya’da ise dördüncü sırada. Dünya Sağlık Örgütü bu vahim durumu tersine çevirmenin mümkün olduğunu, ancak sağlığa yatırım yapılması gerektiğini belirtmekte.



Engelli diyetisyenler kadro bekliyorEngelli diyetisyenler kadro bekliyor

Bilindiği üzere beslenme programı oluşturmak sadece,  üniversitelerin “Beslenme ve Diyetetik” lisans programından mezun olarak “Diyetisyen” unvanını almış sağlık profesyonellerinin görevidir. Rakamların ortaya koyduğu üzere, ihtiyaç eskiye nazaran oldukça artmıştır ve tabi olarak diyetisyen istihdamının da arttırılması beklenmektedir. Ancak, özellikle biz engelli diyetisyenlerin atamalarına baktığımızda durum iç açıcı görülmemektedir. 2018-2022 yılları arasında engelli diyetisyenler için hiçbir kontenjanın açılmamış olması, 2022 yılının son engelli atamasında ise 18 adet engelli diyetisyen kadrosu açılması, fakat Sağlık Bakanlığı’nın sadece 3 kontenjan açması bizleri mağdur etmiştir.



Geçtiğimiz yıllarda uygulanmış olan %3 engelli personel kotası bir şekilde doldurulmuş olsa da 3,5 yıl boyunca hiçbir atamada kontenjan verilmemiş olan engelli diyetisyenler, bu sürede bir umut beklemek zorunda kalmış, bazılarımız ise maddi zaruriyetler sebebiyle EKPSS’den aldığı yüksek puanlarla düz memuriyet tercih etmek zorunda kalmıştır. Oysa ülkemizdeki beslenme alışkanlıklarını doğru müdahalelerle iyileştirebilecek tek meslek grubu diyetisyenlerdir ve yeri Sağlık Bakanlığı’dır.



Cumhurbaşkanımızın söylemiş olduğu üzere, sözleşmeli pozisyonların da %3 oranında engellilere ayrılması ve asli bakanlığımız olan Sağlık Bakanlığı’nın biz engelli diyetisyenler için açtığı kontenjanları iyileştirmesi halinde, engelli diyetisyenlerin geçmiş yıllardaki mağduriyeti bir nebze olsun giderilecek olup, Dünya Sağlık Örgütü’nün belirttiği üzere gün geçtikçe daha da kötüye giden obezitenin önlenmesine katkı sağlayacaktır. Bu hususta atama bekleyen biz ENGELLİ DİYETİSYENLER özellikle Sağlık Bakanlığının alımları iyileştirmesini talep ediyoruz. Sesimizi duyurmak için pek çok yere başvurduk, başvuruyoruz ancak biz aynı cevapları duymaktan öte sorunumuza çözüm geliştirilmesini istiyoruz.



Yazar: Melek İsot

#diyetisyen #ekpss #Engellidiyetisyenler #kadromüjdesi
https://haberton.com/engelli-diyetisyenler-kadro-bekliyor/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu?

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Bitlis’te başıboş köpeklerin ısırmasının ardından kuduz tanısı konan 10 yaşındaki Mustafa Erçetin hayatını kaybetmişti. Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler, ülkeyi derinden etkileyen olaya dikkat çekerek kuduz vakalarına karşı uyarılarda bulundu. Eskişehir’de Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler , kuduzun bütün memelilerde görülebilen viral bir hastalık olduğunu ifade etti. Ülkemizde yaban hayatı kaynaklı vakaların sık görüldüğünü belirten Kızılinler, “Kuduz, hayvan hastalıkları arasında en riskli rahatsızlıkların başında gelmektedir. Son zamanlarda farklı hastalıklar gündeme oturduğu için bu tür vakalar gündemden düştü. Dolayısıyla halkımız kuduz hastalığı konusunda bilinçsiz kaldı” dedi. Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Hayvanlarda kuduz belirtilerini aktaran Kızılinler, “Hırçınlık, ağızda salyalanma, saldırganlık, sinir sistemiyle alakalı aşırı hassasiyet, sığırlarda aşırı bağırma gibi belirtiler kuduz hastalığını işaret ed...

Mısır sapları elektrik enerjisine dönüştürülüyor

Adana’da hasadı yapılan mısırın tarlada kalan sapları özel makinelerle kesilip balya haline getirildikten sonra fabrikalarda yakılarak elektrik enerjisine dönüştürülüyor. Kentte mısır hasadı sürerken, tarlada kalan ürün sapları da enerjiye dönüşmeye başladı. Son yıllarda yaygınlaşan ve özel makinede balyalanan mısır sapları, bazı fabrikalar tarafından elektrik üretiminde kullanıyor.Yüksek ısıda yakılan mısır saplarından elde edilen enerji, türbinlere aktarılarak elektrik […] source https://haberton.com/misir-saplari-elektrik-enerjisine-donusturuluyor/

'Depremzede öğrenci' demek ötekileştirebilir

'Depremzede öğrenci' demek ötekileştirebilir Yıkıcı depremler sonrası çocukların yaşayabileceği travmalara dikkat çeken Çocuk Gelişim Uzmanı Pınar Bilecen, “Sınıflara misafir olarak gelen bu öğrencilerimize ‘depremzede öğrenci’ demek onu kırabilir, ötekileştirebilir, kendini ayrımlaştırılmış  gibi hissettirebilir” dedi. Kahramanmaraş merkezli yaşanan 2 büyük depremde kimi yakınlarını kaybetti, kimi yaşıtlarının yaşadığı afeti kilometrelerce öteden takip etti. Çocuklar deprem bölgesinde olsun ya da olmasın, yaşanan felaketten en ağır şekilde etkilendi. Peki bu süreçte onlara nasıl yaklaşmak, Türkiye'nin acı gerçeği depremi nasıl anlatmak gerekiyor? Deprem yaşayan çocukların yoğun kaygı ve korku içerisinde olduğunu aktaran Çocuk Gelişim Uzmanı Pınar Bilecen, “Deprem, insanın hareketsiz kabul ettiği ve güvenle ayağını bastığı toprağın da oynayacağını ve üzerinde bulunan tüm yapılarında hasar görüp, can kaybına uğrayacak şekilde yıkılabileceklerini gösteren bir doğa olayıdır. D...