Ana içeriğe atla

Süt tercih değil gerekliliktir

Süt tercih değil gerekliliktir

Dünya Süt Günü sebebiyle açıklamalar yapan SETBİR Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Tezel, "Süt tercih değil gerekliliktir" dedi.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü, sütün insan sağlığı için önemini vurgulamak,  ekonomiye ve toplumsal yaşama katkılarını  hatırlatmak amacıyla 1 Haziran'ı Dünya Süt Günü olarak ilan etti.

Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Tezel, Dünya Süt Günü öncesinde sütün önemi ve pandemi dönemindeki süt üretimi hakkında açıklamalarda bulundu.

 Pandemi sürecinin başından itibaren reyonlarda ve sofralarda süt ve süt ürünlerinin eksikliğini hissettirmediklerini belirten Tezel, sütün bir tercih değil gereklilik olduğunu vurguladı.

BM 'ÖZEL BİR GIDA’ OLARAK TANIMLIYOR

Süt tercih değil gerekliliktir
Süt tercih değil gerekliliktir

Özellikle çocukların sağlıklı şekilde büyümeleri için süt ve süt ürünlerine ihtiyaç duyduğunu belirten Tarık Tezel, "Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü, sütün içeriğindeki doğal bileşenler dolayısıyla sütü özel bir gıda olarak tanımlıyor. Uluslararası Sütçülük Federasyonu da geçtiğimiz yıl yayınladığı raporda sütün insan yaşamının bütün evrelerinde insanların gelişimine çok büyük faydaları, çocukların sağlıklı beslenerek yaşamları boyunca temel sağlık fonksiyonlarına sahip olması için sütün bir tercih değil gereklilik olduğuna vurgu yapıyor. Dolayısıyla 2001 yılında Dünya Gıda ve Tarım Örgütü, 1 Haziran'ı Dünya Süt Günü olarak ilan etti. 1 Haziran'ın Dünya Süt Günü olması, sütün gerek insan sağlığının gelişimi gerekse toplumsal refaha etkisini hatırlamak ve hatırlatmak için büyük fırsat sunuyor" diye konuştu.

'SÜT ÜRÜNLERİNİN EKSİKLİĞİNİ GÖSTERMEDİK'

Sektörün, pandemi sürecinde üreticinin yanında olduğunu dile getiren Tezel, "2020 yılının mart ayında dünya hiç beklemediği bir yıkımla karşılaştı. Alınan karantina tedbirleri dolayısıyla önce sınırlar kapatıldı. Sınırların kapatılmasıyla birlikte uluslararası ticarette yavaşlama, hatta durma ile karşı karşıya kaldık.

Alınan karantina tedbirleriyle birlikte kaçınılmaz olarak satış noktalarının kapanması, kafeterya ve çay bahçeleri gibi mekanlar da sektördeki satışların yüzde 35'ini kapsar. Dolayısıyla bu kanal geçtiğimiz yıldan beri kısmen kapalı. Süt sektörü bir anlamda yüzde 35'lik bir kayıpla bugüne geliyor. İneklerimize, 'Karantina var, bugün sütünü alamayacağız' diyemeyiz. Sektör ciddi bir sorumlulukla üreticimizin sütünü yerde bırakmadı. Hepsini aldık. Reyonlarda olsun, sofralarda olsun, süt ve süt ürünlerinin eksikliğini göstermedik" ifadelerini kullandı.



source https://haberton.com/sut-tercih-degil-gerekliliktir/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu?

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Bitlis’te başıboş köpeklerin ısırmasının ardından kuduz tanısı konan 10 yaşındaki Mustafa Erçetin hayatını kaybetmişti. Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler, ülkeyi derinden etkileyen olaya dikkat çekerek kuduz vakalarına karşı uyarılarda bulundu. Eskişehir’de Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler , kuduzun bütün memelilerde görülebilen viral bir hastalık olduğunu ifade etti. Ülkemizde yaban hayatı kaynaklı vakaların sık görüldüğünü belirten Kızılinler, “Kuduz, hayvan hastalıkları arasında en riskli rahatsızlıkların başında gelmektedir. Son zamanlarda farklı hastalıklar gündeme oturduğu için bu tür vakalar gündemden düştü. Dolayısıyla halkımız kuduz hastalığı konusunda bilinçsiz kaldı” dedi. Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Hayvanlarda kuduz belirtilerini aktaran Kızılinler, “Hırçınlık, ağızda salyalanma, saldırganlık, sinir sistemiyle alakalı aşırı hassasiyet, sığırlarda aşırı bağırma gibi belirtiler kuduz hastalığını işaret ed

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları hakkında Prof. Dr. Süleyman İrvan ile bir söyleşi gerçekleştirdik.. Geleneksel medya ile yeni medya kavramları son dönemlerde adını en çok duyduğumuz kavramdır. Her gün saatler geçirdiğimiz yeni medya ve geleneksel medyanın farkları her gün biraz daha açılıyor. Geleneksel medyayı özetlemek gerekirse.  Geleneksel medya:  Tek yönlü iletişim sağlayan dergi, televizyon ve gazete gibi iletişim araçlarının bütününe verilen isimdir. Kısacası geleneksel medya sesli ya da yazınsal basını kaplayan araçların tümüne verilen isimdir Yeni medya ise: Yeni Medya ya da bir diğer deyişle dijital medya , bilgisayar ve internetin kullanılarak oluşturulan ortamlara verilen isimdir. Yeni medyada iletişim tek yönlülükten çıkmakta ve çift yönlü iletişime geçmektedir.  Özellikle z kuşağı dediğimiz nesil ile yeni medya kelimesini daha fazla duymaya başladık. Gelişen teknolojide medyalardan haber alma şeklimiz bile değişti bu söyleşide vatandaş gazeteciği, eski medya y

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir?

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir? Gerçek baba kimdir? Doğurtup bakmayan mı? yoksa kendi çocuğu olmadığı halde sahip çıkan mı? Mavi cezaevi arabası Ulucanlar Cezaevi'ne yaklaşırken zaman 1970'i gösteriyordu. 17 yaşındaki mahkum 7 yıl sürecek cezaevi hayatına başlamak üzereydi. Bundan sonra olacaklar hem kendisinin hem de birçok insanın kaderini değiştirecekti. Gün akşama kavuştu. Kapılar sürmelendi. Karavanadan payına düşen çorbaya baktı. Daldı gitti uzaklara. TURGAY TANÜLKÜ'NÜN HİKAYESİ! Bu öyķü gerçek bir babanın hayat hikayesidir. Bu öykü Turgay Tanülkü 'nün hikayesi. 1953 yılında doğar, Turgay Tanülkü. Babasını küçük yaşlarda kaybeder. Annesi çamaşır yıkayarak geçimlerini sağlamaya çalışır. Fakat ne mümkün. Hayat zordur. Fakirlik vardır. Birde gençlik BABA NE DEMEK? Sırtını yasladığın dağ. Güven duygusu. Korkmamak Ama öyle olmaz. Yetiştirme yurdu, arkasından da cezaevi....Turgay'ı zor günler beklemektedir. Cezaevinde yaşadığı olaylar tüm den