Ana içeriğe atla

Antakya künefesinin satışları pandemide düştü

Antakya künefesinin satışları pandemide düştü

Hatay'ın tescilli Antakya künefesinin satışları pandemide düştü. Yüzde 50 kapasiteyle müşteri kabul eden künefeci esnafı, yaz sezonundan umutlu.

Koronavirüs öncesinde aylık 400 bin porsiyon künefe satışı yapan esnaf, salgının ortaya çıkmasından bu yana bu rakamın yarıya düştüğünü kaydetti. Pandemi kuralları kapsamında yüzde 50 kapasiteyle müşteri kabul eden künefeci esnafı, yaz sezonundan umutlu olduklarını söyledi.

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), tarafından gastronomi alanında 'Yaratıcı Şehirler Ağı'na layık görülen Hatay’da pandeminin ortaya çıkmasıyla tescilli lezzet olan künefenin satışları düşüşe geçti. Kentte bulunan yaklaşık 200 künefeci esnafı, yazdan umutlu olduklarını belirtti.

Antakya künefesinin satışları pandemide düştü
Antakya künefesinin satışları pandemide düştü

'BEKLEDİĞİMİZ SATIŞ RAKAMLARINA HENÜZ ULAŞAMADIK'

Pandemi dönemi öncesinde künefe satışlarının gayet iyi olduğunu fakat salgınla beraber ciddi manada etkilendiklerini söyleyen Hatay Şekerciler ve Tatlıcılar Odası Başkanı Ganim Kıt, "2020 yılı pandemi döneminde künefeci esnafı olarak çok kötü günler geçirdik. Allah’a çok şükür işlerimiz açılıyor ama beklediğimiz satış rakamlarına henüz ulaşamadık. Pandemi öncesinde Hatay’da künefe satışlarımız aylık 400 bin porsiyonken, şimdi ise 200 bin porsiyona indi” dedi.

Haziran ayından itibaren işlerin tam anlamıyla açılmasını ve satışların artmasını beklediklerini söyleyen Kıt, “Esnafımız, koronavirüs tedbirleri kapsamında azami bir şekilde kurallara uyuyor. Devlet kurumlarının yanı sıra, oda olarak yaptığımız denetimlerde esnafımız büyük özveriyle kurallar neticesinde işlerini yerine getiriyor” ifadelerine yer verdi.

Hatay'ın tescilli Antakya künefesinin satışları pandemide düştü. Yüzde 50 kapasiteyle müşteri kabul eden künefeci esnafı, yaz sezonundan umutlu.
Hatay'ın tescilli Antakya künefesinin satışları pandemide düştü. Yüzde 50 kapasiteyle müşteri kabul eden künefeci esnafı, yaz sezonundan umutlu.

'GÜZEL BİR SEZON BEKLİYORUZ'

Pandemi öncesinde günlük ortalama 20 tepsi künefe satışı yaparken, pandemi sürecinde günlük yüzde 30 kapasiteyle çalıştıklarını söyleyen künefe salonu işletmecisi Rıfat Sunal, “Elimizden geldiğince kurallara riayet ediyoruz. Pandemi süreci, bizleri de zorluyor. Bu günleri bir an önce aşmayı istiyoruz. Yaz aylarında bağışıklık sistemimizin güçlenmesiyle birlikte güzel bir sezon bekliyoruz” dedi.

'AKŞAM YEMEĞİ SONRASINDAKİ MÜŞTERİMİZİ KAYBETTİK'

Pandemi dönemiyle beraber her sektörde olduğu gibi künefeciler olarak da zor bir süreçten geçtiklerini söyleyen künefe ustası Ragıp Bekfilavioğlu, “Pademide kapanma süresince paket servisinde yüzde 20’lik bir kapasiteyle çalıştık.

Hatay Şekerciler ve Tatlıcılar Odası Başkanı Ganim Kıt, "2020 yılı pandemi döneminde künefeci esnafı olarak çok kötü günler geçirdik. Allah’a çok şükür işlerimiz açılıyor ama beklediğimiz satış rakamlarına henüz ulaşamadık. Pandemi öncesinde Hatay’da künefe satışlarımız aylık 400 bin porsiyonken, şimdi ise 200 bin porsiyona indi
Hatay Şekerciler ve Tatlıcılar Odası Başkanı Ganim Kıt, "2020 yılı pandemi döneminde künefeci esnafı olarak çok kötü günler geçirdik. Allah’a çok şükür işlerimiz açılıyor ama beklediğimiz satış rakamlarına henüz ulaşamadık. Pandemi öncesinde Hatay’da künefe satışlarımız aylık 400 bin porsiyonken, şimdi ise 200 bin porsiyona indi

Şu an masaların akşam 19.00’a kadar açık olmasıyla birlikte yüzde 50 kapasiteyle çalışmaya başladık. Henüz istediğimiz satışları yakalayamadık, yarım kapasiteyle çalıştığımız iş yerinde iki parti müşterimiz oluyor. Öğleden sonra birinci parti müşterimiz geliyor akşam 17.00’a kadar, akşam yemeğinden sonra bir parti müşterimiz vardı, o müşteriyi kaybettik” dedi.



source https://haberton.com/antakya-kunefesinin-satislari-pandemide-dustu/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu?

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Bitlis’te başıboş köpeklerin ısırmasının ardından kuduz tanısı konan 10 yaşındaki Mustafa Erçetin hayatını kaybetmişti. Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler, ülkeyi derinden etkileyen olaya dikkat çekerek kuduz vakalarına karşı uyarılarda bulundu. Eskişehir’de Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler , kuduzun bütün memelilerde görülebilen viral bir hastalık olduğunu ifade etti. Ülkemizde yaban hayatı kaynaklı vakaların sık görüldüğünü belirten Kızılinler, “Kuduz, hayvan hastalıkları arasında en riskli rahatsızlıkların başında gelmektedir. Son zamanlarda farklı hastalıklar gündeme oturduğu için bu tür vakalar gündemden düştü. Dolayısıyla halkımız kuduz hastalığı konusunda bilinçsiz kaldı” dedi. Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Hayvanlarda kuduz belirtilerini aktaran Kızılinler, “Hırçınlık, ağızda salyalanma, saldırganlık, sinir sistemiyle alakalı aşırı hassasiyet, sığırlarda aşırı bağırma gibi belirtiler kuduz hastalığını işaret ed

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları hakkında Prof. Dr. Süleyman İrvan ile bir söyleşi gerçekleştirdik.. Geleneksel medya ile yeni medya kavramları son dönemlerde adını en çok duyduğumuz kavramdır. Her gün saatler geçirdiğimiz yeni medya ve geleneksel medyanın farkları her gün biraz daha açılıyor. Geleneksel medyayı özetlemek gerekirse.  Geleneksel medya:  Tek yönlü iletişim sağlayan dergi, televizyon ve gazete gibi iletişim araçlarının bütününe verilen isimdir. Kısacası geleneksel medya sesli ya da yazınsal basını kaplayan araçların tümüne verilen isimdir Yeni medya ise: Yeni Medya ya da bir diğer deyişle dijital medya , bilgisayar ve internetin kullanılarak oluşturulan ortamlara verilen isimdir. Yeni medyada iletişim tek yönlülükten çıkmakta ve çift yönlü iletişime geçmektedir.  Özellikle z kuşağı dediğimiz nesil ile yeni medya kelimesini daha fazla duymaya başladık. Gelişen teknolojide medyalardan haber alma şeklimiz bile değişti bu söyleşide vatandaş gazeteciği, eski medya y

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir?

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir? Gerçek baba kimdir? Doğurtup bakmayan mı? yoksa kendi çocuğu olmadığı halde sahip çıkan mı? Mavi cezaevi arabası Ulucanlar Cezaevi'ne yaklaşırken zaman 1970'i gösteriyordu. 17 yaşındaki mahkum 7 yıl sürecek cezaevi hayatına başlamak üzereydi. Bundan sonra olacaklar hem kendisinin hem de birçok insanın kaderini değiştirecekti. Gün akşama kavuştu. Kapılar sürmelendi. Karavanadan payına düşen çorbaya baktı. Daldı gitti uzaklara. TURGAY TANÜLKÜ'NÜN HİKAYESİ! Bu öyķü gerçek bir babanın hayat hikayesidir. Bu öykü Turgay Tanülkü 'nün hikayesi. 1953 yılında doğar, Turgay Tanülkü. Babasını küçük yaşlarda kaybeder. Annesi çamaşır yıkayarak geçimlerini sağlamaya çalışır. Fakat ne mümkün. Hayat zordur. Fakirlik vardır. Birde gençlik BABA NE DEMEK? Sırtını yasladığın dağ. Güven duygusu. Korkmamak Ama öyle olmaz. Yetiştirme yurdu, arkasından da cezaevi....Turgay'ı zor günler beklemektedir. Cezaevinde yaşadığı olaylar tüm den