Ana içeriğe atla

Tunceli’nin ilk müzesi misafirlerini ağırlamaya başladı

Tunceli'nin ilk müzesi misafirlerini ağırlamaya başladı

Tunceli'nin ilk müzesi, resmi açılışın ardından içinde bulundurduğu 2 bin eserle misafirlerini ağırlamaya başladı.

Müze Müdürü Kenan Öncel, kentte son yıllarda turizm anlamında önemli atılımlar olduğunu belirterek, "Özellikle doğa ve su sporları ile birlikte turizmin eksik halkalarından biri tartışmasız kültürdü. Müzenin açılmasıyla kültür ayağını da tamamlamış olduk. Artık yerli ve yabancı ziyaretçileri ağırlayacak" dedi.

Tunceli'nin ilk müzesi misafirlerini ağırlamaya başladı
Tunceli'nin ilk müzesi misafirlerini ağırlamaya başladı

Tunceli'de, Avusturya ve Alman mimarisiyle tasarlanarak 1935 yılında askeri kışla olarak inşa edilen, daha sonra Milli Emlak Müdürlüğü'ne devredilerek 65 ailenin kaldığı memur lojmanları olarak kullanılan bina, 'Erken Cumhuriyet Dönemi Yapısı' özelliği göstermesi nedeniyle Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından tescillendi. Geçen yıl restorasyonu tamamlanan bina müzeye dönüştürüldü.

Türkiye'nin en önemli etnografya, arkeoloji ve inanç müzelerinden olan Tunceli Müzesi'nde, Paleolitik dönemden Cumhuriyet dönemine kadar yaklaşık 2 bin tarihi eser sergileniyor. Eserler içerisinde en dikkat çeken ise Keban Baraj Gölü'nün altında kalan Pulur köyünün kuzeydoğusunda doğal bir tepede bulunan Pulur Höyüğü'nden çıkarılan milattan önce 3 bin yılına ait 'kutsal' ocaklar. Kentin yazılı ve sözlü tarihi ile belge, evrak ve fotoğraflarının bulunduğu müzede, 'kütüphane', 'Alevilik', 'arkeoloji' ve 'etnografya' bölümleri de yer alıyor.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile video konferans bağlantısı yoluyla görüşmesinin ardından müzenin resmi açılışı geçen günlerde gerçekleştirildi. Müze, koronavirüs tedbirleri kapsamında ziyaretçilerine kapılarını açarak, onları geçmişe götürüyor. 

'GEÇMİŞİNİ BİLEMEYEN YARININI BİLEMEZ'

Tunceli'nin ilk müzesi, resmi açılışın ardından içinde bulundurduğu 2 bin eserle misafirlerini ağırlamaya başladı.
Tunceli'nin ilk müzesi, resmi açılışın ardından içinde bulundurduğu 2 bin eserle misafirlerini ağırlamaya başladı.

Müzeyi ziyaret eden Süleyman Yüksel, koca bir geçmişin müzeye sığdığını belirterek, "Burası bana tarihimi ve geçmişimi hatırlattı. 74 yaşındayım. Bana geçmişte yaşadığım acıları, yoksullukları anlattı. Çok güzel olmuş. Yapanların eline, emeğine sağlık. Devletimiz buraya çok güzel bir hizmet yaptı. Tarihin her ilde ortaya çıkartılarak hizmete açılmasını istiyorum. Tarih hepimizindir, tarih devletimizdir. Geçmişini bilmeyen insanlar yarınını hiç bilemez. Şimdiye kadar ilimizde böyle bir şey yoktu. Gelenler kuru bir duvar ve su görürdü. Onlarla yetinip giderlerdi ama tarih şimdi burada yaşıyor. Ülkemizdeki medeniyetlerin tümü şu an burada" dedi.

Tunceli Müzesi'nin turizm açısından önemine değinen ziyaretçilerden Zülfü Özmen ise, "Müzede sergilenen eserler bizim kültürümüzde ve geleneklerimizde olan eserlerdir. Bu çok güzel bir durum. Bu müzenin faaliyete geçmesi Tunceli halkı açısından çok önemlidir. Çocuklarımız için bu çok kıymetlidir. Atalarının kullandıkları eşyaları görecekler. Turizm açısından burasının ilimize çok faydası olacak. İl dışında yaşayanlar da burayı merak edip gelirler. Ben 1960 doğumluyum, o dönem genç kızların taktığı tepelikler o zamanlar vardı şu an bende burada onları gördüm ve çok duygulandım" diye konuştu.

'TUNCELİ'NİN EKSİK HALKASI TAMAMLANDI'

Müze Müdürü Kenan Öncel, kentte son yıllarda turizm anlamında önemli atılımlar olduğunu belirterek, "Özellikle doğa ve su sporları ile birlikte turizmin eksik halkalarından biri tartışmasız kültürdü. Müzenin açılmasıyla kültür ayağını da tamamlamış olduk. Artık yerli ve yabancı ziyaretçileri ağırlayacak" dedi.
Müze Müdürü Kenan Öncel, kentte son yıllarda turizm anlamında önemli atılımlar olduğunu belirterek, "Özellikle doğa ve su sporları ile birlikte turizmin eksik halkalarından biri tartışmasız kültürdü. Müzenin açılmasıyla kültür ayağını da tamamlamış olduk. Artık yerli ve yabancı ziyaretçileri ağırlayacak" dedi.

Tunceli'nin turizmde bir marka olduğunu söyleyen Müze Müdürü Kenan Öncel de şunları söyledi:

"Son yıllarda turizm anlamında önemli atılımlar oldu. Özellikle doğa ve su sporları ile birlikte turizmin eksik halkalarından biri tartışmasız kültürdü. Müzenin açılmasıyla kültür ayağını da tamamlamış olduk. Artık yerli ve yabancı ziyaretçileri ağırlayacak. Müzemizin bin 800 metrekare bir avlusu bulunmaktadır ve bu avlu amfi tiyatro şeklinde tasarlandı.

Burada çeşitli etkinlikler yapılacak. Ayrıca eserlerimizin ağırlıklı çoğunluğu kazı malzemesidir. 1968 ile 1974 yılları arasında Keban Barajı kurtarma kazıları çerçevesinde ilimiz sınırları içinde Çemişgezek ilçesinde Pulur köyünde kazılar yapıldı. Burada çıkartılanlar Elazığ Müzesi'ndeydi. Bakanlığımızın talimatıyla ait olduğu yer olan Tunceli'ye getirildi."



source https://haberton.com/tuncelinin-ilk-muzesi-misafirlerini-agirlamaya-basladi/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu?

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Bitlis’te başıboş köpeklerin ısırmasının ardından kuduz tanısı konan 10 yaşındaki Mustafa Erçetin hayatını kaybetmişti. Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler, ülkeyi derinden etkileyen olaya dikkat çekerek kuduz vakalarına karşı uyarılarda bulundu. Eskişehir’de Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler , kuduzun bütün memelilerde görülebilen viral bir hastalık olduğunu ifade etti. Ülkemizde yaban hayatı kaynaklı vakaların sık görüldüğünü belirten Kızılinler, “Kuduz, hayvan hastalıkları arasında en riskli rahatsızlıkların başında gelmektedir. Son zamanlarda farklı hastalıklar gündeme oturduğu için bu tür vakalar gündemden düştü. Dolayısıyla halkımız kuduz hastalığı konusunda bilinçsiz kaldı” dedi. Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Hayvanlarda kuduz belirtilerini aktaran Kızılinler, “Hırçınlık, ağızda salyalanma, saldırganlık, sinir sistemiyle alakalı aşırı hassasiyet, sığırlarda aşırı bağırma gibi belirtiler kuduz hastalığını işaret ed

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları hakkında Prof. Dr. Süleyman İrvan ile bir söyleşi gerçekleştirdik.. Geleneksel medya ile yeni medya kavramları son dönemlerde adını en çok duyduğumuz kavramdır. Her gün saatler geçirdiğimiz yeni medya ve geleneksel medyanın farkları her gün biraz daha açılıyor. Geleneksel medyayı özetlemek gerekirse.  Geleneksel medya:  Tek yönlü iletişim sağlayan dergi, televizyon ve gazete gibi iletişim araçlarının bütününe verilen isimdir. Kısacası geleneksel medya sesli ya da yazınsal basını kaplayan araçların tümüne verilen isimdir Yeni medya ise: Yeni Medya ya da bir diğer deyişle dijital medya , bilgisayar ve internetin kullanılarak oluşturulan ortamlara verilen isimdir. Yeni medyada iletişim tek yönlülükten çıkmakta ve çift yönlü iletişime geçmektedir.  Özellikle z kuşağı dediğimiz nesil ile yeni medya kelimesini daha fazla duymaya başladık. Gelişen teknolojide medyalardan haber alma şeklimiz bile değişti bu söyleşide vatandaş gazeteciği, eski medya y

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir?

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir? Gerçek baba kimdir? Doğurtup bakmayan mı? yoksa kendi çocuğu olmadığı halde sahip çıkan mı? Mavi cezaevi arabası Ulucanlar Cezaevi'ne yaklaşırken zaman 1970'i gösteriyordu. 17 yaşındaki mahkum 7 yıl sürecek cezaevi hayatına başlamak üzereydi. Bundan sonra olacaklar hem kendisinin hem de birçok insanın kaderini değiştirecekti. Gün akşama kavuştu. Kapılar sürmelendi. Karavanadan payına düşen çorbaya baktı. Daldı gitti uzaklara. TURGAY TANÜLKÜ'NÜN HİKAYESİ! Bu öyķü gerçek bir babanın hayat hikayesidir. Bu öykü Turgay Tanülkü 'nün hikayesi. 1953 yılında doğar, Turgay Tanülkü. Babasını küçük yaşlarda kaybeder. Annesi çamaşır yıkayarak geçimlerini sağlamaya çalışır. Fakat ne mümkün. Hayat zordur. Fakirlik vardır. Birde gençlik BABA NE DEMEK? Sırtını yasladığın dağ. Güven duygusu. Korkmamak Ama öyle olmaz. Yetiştirme yurdu, arkasından da cezaevi....Turgay'ı zor günler beklemektedir. Cezaevinde yaşadığı olaylar tüm den