Ana içeriğe atla

Beşiktaş'ın kalbi

Beşiktaş'ın kalbi
Beşiktaş'ın kalbi

Beşiktaş'ın kalbi Çarşı grubu; dünyanın en büyük sivil toplum örgütü. Aralarında çabuk toplanıp organize olmalarıyla ünlüler. Spontane gelişiyor her şey. En büyük rakipleri kendileri.



17 EKİM 2022



Saat 23:59



İNÖNÜ STADI



Her şeyin başladığı ve her şeyin bittiği yerdeyim. Yürüyorum. Öyle dingin ve umursamaz. Dünyada tek ben varmışım gibi. Gece oysaki. Ve korkmam gerekiyor, korkmuyorum. Etrafımda her şey biraz siyah, biraz beyaz. Sesler geliyor. Merak ediyorum. Daha da hızlı yürüyorum. Sesler kesiliyor aniden. Karanlıkta birdenbire önümde bir kapı beliriyor. Her yer hâlâ çok sessiz.



Ama duydum sesleri eminim. Sonra sesler yeniden başlıyor. Sesleri takip ediyorum. Ayağım taş betondan daha yumuşak bir zemine değiyor. Keskin bir çimen kokusu. Biraz daha ilerliyorum. Karanlıkta bir şeyler görmeye çalışırken birden her taraf gündüz gibi aydınlanıyor



Bir stadyumdayım



Şaşkınlık ve heyecan sarıyor. Yavaşça çimenlerin üstüne oturuyorum. Çok huzurlu ve güvende hissediyorum. Ne kadar büyükmüş diye düşünüyorum. Arkamdan gelen sesle irkiliyorum birden.



__Evime hoş geldin.



Hızla arkama dönüp baktığımda, yüzünde bütün gülümsemeleri toplamış genç bir adam bana bakıyor.



__Kusuruma bakmayın diyorum, telaşla. Ben sesler duydum merak ettim. O yüzden buradayım.



__Ha o mu ? O sesler çArşı diyor.



Şaşkınlıkla türbinlere bakıyorum.



__ Ama burda kimse yok diyorum



Gülümsüyor yine.



__çArşı gider, sloganları hep burda kalır diyor.



Beşiktaş'ın kalbiBeşiktaş'ın kalbi

Hoşuma gidiyor bu sözü. Sonra çimenlerin üzerine oturuyor. Bana da oturmamı işaret ediyor. Oturuyorum. Bir müddet hiç konuşmuyoruz. Sessizlik. Çaktırmadan yan gözle bakıyorum. Ne kadar doğal ve kendinden emin diye düşünüyorum. Üstündeki siyah beyaz forma ve atkı dikkatimi çekiyor. Demek oda çArşı grubundan diyorum kendi kendime. Hiç konuşmadan sadece türbinlere bakıyor. Gözlerinde büyük bir sevgi ve özlem görüyorum.



Sonra nerden geldiğini anlamadığım sarı bir köpek beliriyor. Ayağa kalkıyor birden.



__Gitmem lazım artık. Sen istediğin kadar kal. Burası seninde evin sayılır.



Birden içimi büyük bir korku ve hüzün kaplıyor. Gitmesin istiyorum. Bir şeylerin yanlış ve zamansız olduğu anlarda sanki gitmesini biraz daha yavaşlatmak için telaşla bağırıyorum arkasından.



__Adınızı söylemediniz ?



Kapıya doğru ilerlerken birden duruyor. Hafif yan dönerek



___Mehmet Işıklar. Ama sen bana OPTİK BAŞKAN de.



Işıklar aniden sönüyor. Derin bir karanlıkta öylece kalakalıyorum.





















Anlatacaklarım çok sevilmiş ve çok saygı duyulmuş bir adamın, ÇArşı grubunun kurucusu Mehmet ışıkların yani OPTİK BAŞKAN'ın gerçek hayat hikayesi.



Çarşı grubunun ileri gelenlerinden değerli Salih Yiğiter'e bu yazıda bana yoldaşlık ettiği için teşekkür ederim.



__SALİH BEY OPTİK BAŞKAN KİMDİR?

SALİH YİĞİTER __Optik başkan Mehmet Işıklar öncelikle bir öğretmendir. 1969'da Kadırga'da doğmuştur. İstanbul Üniversitesi Tarih bölümünden mezun olmuştur. Çocukluğunda Kartal'da otururken Beşiktaş aşkıyla yanıp tutuştuğu için babasına Beşiktaş semtine taşınmak istediğini söylemiştir. Gençlik yıllarında arkadaşlarıyla birlikte çarşı grubunu kurmuştur



KAÇ YAŞINDA TANIDINIZ OPTİK BAŞKANI?

SALİH YİGİTER



__Optik abi bizden önceki jenerasyondur. Ama adını devamlı duyuyorduk. Anadolu maçlarından da biliyorduk. Fenerli, Ankara güçlü, Galatasaraylı olan rakip türbinler bile onu çok sever ve sayarlardı. Onların arasına tek başına girerdi. Optik abiye büyük saygı duyuyorlardı. Optik abi bizim için çok değerlidir.



NASIL BİRİYDİ?

Beşiktaş'ın kalbi Çarşı grubu; dünyanın en büyük sivil toplum örgütü. Aralarında çabuk toplanıp organize olmalarıyla ünlüler. Spontane gelişiyor her şey. En büyük rakipleri kendileri.Beşiktaş'ın kalbi Çarşı grubu; dünyanın en büyük sivil toplum örgütü. Aralarında çabuk toplanıp organize olmalarıyla ünlüler. Spontane gelişiyor her şey. En büyük rakipleri kendileri.

SALİH YİGİTER



__Büyükle büyük, küçükle küçük olurdu. Herkesin sevdiği biriydi. Okuma yazma bilmeyen çocuklara okuma yazma öğretirdi. Egosuzdu. Beşiktaşlı olsun olmasın herkesi kucaklayan biriydi. Hatta şöyle bir anısını anlatayım. Tüm Beşiktaşlıların toplandığı bir gün bir fenerli fark eder. Diğer Beşiktaşlılar görmeden taksiye bindirir. Taksi parasını vererek ordan uzaklaştırır. Böyle biriydi optik başkan. Sokak hayvanları için çok şey yapardı. Onlara aşı kartı çıkartırdı.



Farklıdır optik başkan. Bu yüzden çok sevilir. Merhametlidir. Bir o kadar da zeki ve ağırbaşlıdır. Beşiktaş aşkı ise bambaşkadır. Van'da öğretmenlik yaparken bir otobüs dolusu öğrenciyi geziye deyip Beşiktaş maçına götürmüşlüğü de vardır. Çok sevdiği köpeği ölünce dualarla gömdüğü de. Haktan ve adaletten yanadır hep.



NASIL TANIŞTINIZ?

SALİH YİĞİTER



__Biz çocuktuk. Cesaret edemiyorduk. Konuşamıyorduk onunla. Uzaktan sevdik onu. Çok saygı duyardık. Çocukluğumuzdan beri her yerde duyduk onu. O öldükten sonra davasına sahip çıktık.



ÇARŞI NASIL VE NE ZAMAN KURULDU?

SALİH YİĞİTER



__Çarşı 1982 yılında kurulmuştur. Optik başkan ve arkadaşları Beşiktaş semtinin çarşısının çocuklarıdır. Maçlara gittiklerinde Beşiktaş çarşısının çocukları geldi derlermiş insanlar.



Bir diğer sebebi ise Beşiktaş semtindeki Fenerlileşme ve Galatasaylılaşmaya karşı kurulmuştur. Uzun zaman şampiyon olamayan Beşiktaş Çarşı kurulduktan sonra şampiyon oluyor. Ve semtteki herkes Beşiktaşlı. O kültürle yetişiyorlar.





NASIL BİR YER BEŞİKTAŞ SEMTİ?

SALİH YİĞİTER



__Beşiktaş semti ateşiyle dostunu ısıtır. Düşmanını yakar. Semt kültürü vardır. Mahalle kültürü vardır. Herkes birbirini tanır. Semt Beşiktaş'ın en önemli kalesidir.



OPTİK BAŞKAN TARAFTAR BAŞKANI MIYDI?

SALİH YİĞİTER



__Optik başkan Beşiktaş türbinlerinin gelmiş geçmiş tek lideriydi



NASIL BİR LİDERDİ?

SALİH YİĞİTER



__Reiscilik kavramını sevmezdi. Herkesin söz hakkı vardı. Bir karar alınıyorsa, hep beraber alınırdı. Kendisiyle bitmiyordu. Birlikte yola çıkan arkadaşlarıyla hareket ederdi. Eşi benzeri bulunmayan bir komutan gibiydi. Bütün Beşiktaşlıların sevdiği ve benimsediği bir liderdi. Onu tanıyan herkes onun gibi olmak istiyordu. Çok cesurdu.



Eskiden sabahlama dönemleri vardı. Biz o dönemlere yetişemedik ama büyüklerimizden duyduğum kadarıyla anlatayım. Statlar yarı yarıyaydı o zamanlar. Mesela yarısı Fener yarısı Beşiktaş gibi. Kapalı türbin kimseye ait değildi. Herkes o türbini kapmak için savaş verirdi. O dönem optik başkan hep öndeydi ve kapalı tribünü hep Beşiktaş kazanırdı. Optik başkan başka bir takım taraftarına müsade etmez yoğun mücadele verirdi.



BEŞİKTAŞ TARAFTARI NASIL BİR TARAFTAR?

SALİH YİĞİTER



__Beşiktaş taraftarı güçlünün karşısında ezilenin yanındadır her zaman. Toplumsal olaylarda ilk harekete geçendir. Kızılay'a ilk kan bağışı yapan taraftar Beşiktaş taraftarıdır.



OPTİK BAŞKANIN DİGER TARAFTARLARA BAKIŞ AÇISI NASILDI?

SALİH YİĞİTER



__Optik başkan sakin bir insandı. İnsancıldı. Diğer taraftarlarda onu çok sever sayarlardı. Yalnız Beşiktaşlılar değil, bütün Türkiye tribünleri onu severdi.



PEKİ ÇARŞI DESEM?

SALİH YİĞİTER



__1982 yılında optik abi ve arkadaşları tarafından kurulan çArşı karşılıksız olarak Beşiktaş'a hizmet etmek için kurulmuştur. Beşiktaş olmasa çArşı'da olmazdı. Beşiktaş'ın yanında olmak, gücüne güç katmak için kurulmuştur. Günümüze kadar öyle gelmiştir. Bizlerde bize bıraktığı bayrağı, sancağı göklere çıkarmak için mücadele ediyoruz.





OPTİK BAŞKANIN SİZLERE ÖĞRETİSİ NEDİR?

SALİH YİĞİTER



__Bize hep saldırmamamızı, ama nefsi müdafaa hakkımızı kullanmayı söylerdi. Saldırmayın. Nefsi müdafaa hakkınızı kullanın. Bizlere bıraktığı en büyük mirasta onun bir sözüdür. 80 kişi bir yere gittiysek 79 kişiyle dönmeyelimdir.



80 KİŞİ GELDİK 79 KİŞİ DÖNMEYİZ!

En çok burda, bu sözde duygulanıyorum. Ne önemli böyle bir sahiplenme. Çağımızın duygusuz tavrına ne güzel bir cevap. Optik başkan hayata karşı duruşuyla da özel. Kimsenin gitmediği deplasman maçlarına gidiyor. En çok sevdiği özgün müzik. Parası olmayana para, bileti olmayana bilet veriyor. Her bir arkadaşını bir abi gibi sahipleniyor. Maçlarda dışarda kalan Beşiktaşlıları içeri sokmaya çalışıyor.



SALİH BEY ÇARŞI GRUBU KAÇ KİŞİ SİZCE?

SALİH YİĞİTER



__Biz milyonları aşmışız. Her şehirde; kardeşlerimiz var. Dostlarımız var. Arkadaşlarımız var.



ÇARŞININ FELSEFESİ NEDİR?

SALİH YİĞİTER



__Çarşının felsefesi; çarşı vicdandır. Çarşının felsefesi vicdanıdır. Çarşı her şeyin adaletli ve eşit bir şekilde olmasını ister. Çarşı mazlumun yanında zalimin karşısındadır. Çarşı her zaman Hacı Bektaş'ı Veli'nin şu sözünü örnek almıştır. "Bin kere mazlum olsan da bir kere zalim olma."





SALİH BEY ÇARŞI HER ŞEYE KARŞI MI?

SALİH YİĞİTER



__Çarşı Atatürk ve Beşiktaş dışında her şeye karşıdır. Çarşı çürük dişlere karşıdır. Çarşı düzensiz uykuya karşıdır. Çarşı yeri geldiğinde kendine bile karşıdır. Çarşı topluma mâl olmuştur. Çarşı bir ruhtur. Bedene indirgenemez. Kendini o ruhtan hisseden herkes çarşıdır.



BEŞİKTAŞLI OLDUĞUMUZ İÇİN HAKSIZLIGA KARŞI DEĞİLİZ HAKSIZLIĞA KARŞI OLDUĞUMUZ İÇİN BEŞİKTAŞLIYIZ ÇARŞI KUYUDA YUSUFTUR. FİRAVUNA KARŞI MUSADIR. İSRAİLE KARŞI FİLİSTİNLİ ÇOCUKTUR. BOLU BEYİNE KARŞI KÖROĞLUDUR. ÇARŞININ FELSEFESI BUDUR.



Aykırı bir grup çarşı. Kötü giden her şeye karşılar. Haksızlık karşında anında birleşip dik duruşları ve sergiledikleri tavırlarla dikkat çekiyorlar.



Ekim 2011 Van depremi...



Yine anında birleşirler. Kulüp destek verir. Kartal yuvası koliler hazırlar. Formalar atkılar kışlık montlar ve erzaklarla yola çıkarlar. Çadırlara tek tek koli dağıtırlar. İnsanların üşüdüğünü görmek yüreklerini çok acıtır. İstanbul'da kalan Çarşı grubu derbi maçı bittikten sonra üstlerindeki forma atkı ve bereleri maç bittikten sonra sahaya atar. Tabi bu yüzden ceza alırlar. Savunmaları "İnsanlar üşüyordu. Bu atkı ve bereler Van'a gitsin" olur.



2012 yılında Türk psikolojik danışma ve rehberlik derneğinin "EMPATİ" ödülüne layık görülürler.



ÇARŞI GRUBU NELER YAPIYOR SALİH BEY?

SALİH YİĞİTER



__Bunları anlatmam doğru olmaz diyor. Çarşıya yakışmaz deyip susuyor.



Salih bey bu konuda konuşmasa da toplumca biliyoruz neler yaptıklarını. Ben anlatmaya karar veriyorum. Öncelikle Beşiktaş için her şeyi yapıyorlar. Pankartlar, besteler hazırlayıp deplasmana gidiyorlar. İstanbul ormanlarına bırakılan ve ölüme terkedilen sokak hayvanlarına kendi elleriyle kulübeler yapıp boyuyorlar. Mama veriyorlar. Köy okullarının kırtasiye ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Kütüphaneler açıyorlar.





ÇARŞI NASIL HER ŞEYE KARŞI OLDU?

SALİH YİĞİTER



__Çarşı zaten bu felsefeyle kuruldu. Çarşı adaletsizliği, zulmü, haksızlığı gördükçe her şeye karşı oldu. Çarşı doğru olmayan her şeye karşı. Yanlışa karşı. Çarşı büyük bir birikimdir. Kültürdür. Umuttur. Çarşı eğilip bükülmez. İtilip kalkılmaz. Çarşı net bir duruştur. Çarşı SAVAŞA da karşıdır.



ÇARŞI KENDİNE BİLE KARŞI DEDİNİZ BU NASIL OLUYOR?

SALİH YİĞİTER



__Bir haksızlık olduğunda susarsak kendimize de karşıyız. Herkes susar. Çarşı susmaz. Tepki verir.



MAÇ GÜNÜ ÇARŞI NE YAPAR? NASIL HAZIRLANIR?

SALİH YİĞİTER



__Maçtan önceki gece Beşiktaş formanla ve atkınla uyuyorsun. Daha doğrusu heyecandan uyuyamıyorsun. Sabah Beşiktaş çarşısında toplanıp; bestelerle, türkülerle marşlarla stadyuma gidiyorsun. Tabi onun dışında da etkinliklerimiz oluyor.





HERKES ÇARŞIYA KATILABİR Mİ?

SALİH YİĞİTER.



__Bütün Beşiktaşlıları zaten kucaklıyoruz. Ama çarşının ruhunu benimseyen herkes zaten çarşılıdır.



ÇARŞI GRUBU İÇİN YAPMAK İSTEDİĞİNİZ BAŞKA NELER VAR?

SALİH YİĞİTER



__Çarsının her zaman asi ve aykırı duruşundan ödün vermemesini istiyorum. Optik abi ve arkadaşlarının verdiği mücadele sonsuza kadar sürsün istiyorum. Bizler sadece Beşiktaş'ı olan hiç kimseleriz. Beşiktaş'ın sevinciyle sevinir, hüznüyle hüzünlenir, mutluluğuyla mutlu oluruz. Bizler Beşiktaş'a göre yaşarız.



BEŞİKTAŞ ; sermayesi insan olan bir kulüptür. İlkesi dürüstlük, sadakat ve onuruyla mücadele etmektir.





BEŞİKTAŞ ; sadece sportif başarı takımı değildir. Kültür kulübüdür.. Bazı kötülükleri yenemeyiz ama iyilikler çoğaltabiliriz.



TEŞEKKÜR EDERİM SALİH BEY.



SALİH YİĞİTER



__Ben teşekkür ederim.



SALİH YİĞİTER; Çarşı grubunun ileri gelenlerinden. Çok sevilip çok sayılıyor. Mütevazı, içten, kararlı. Çarşı grubuna çok emek veriyor. Kendisi hakkında çok konuşmayı sevmiyor. Kibirden çok çekiniyor. Ailesinden geliyor Beşiktaşlılığı. Desteği için kendisine çok teşekkür ederim.



__Çarşı grubu; dünyanın en büyük sivil toplum örgütü. Aralarında çabuk toplanıp organize olmalarıyla ünlüler. Spontane gelişiyor her şey. En büyük rakipleri kendileri.





■MEHMET IŞIKLAR 1969'DA KADIRGA'DA DOĞDU.



■1982 YILINDA ARKADAŞLARIYLA BİRLİKTE "ÇARSI" GRUBUNU KURDU.



■KÜÇÜKKEN TAKTIĞI NUMARASI BÜYÜK GÖZLÜKLER YÜZÜNDEN "OPTİK BAŞKAN "LAKABINI ALDI.



■ÜLKEDEKİ BÜTÜN SPOR TAKIMLARININ TARAFTARLARI ONU ÇOK SEVDİ.



■BEŞİKTAŞI HER ZAMAN DERİN BİR AŞKLA SEVDİ.



■25 TEMMUZ 2007'DE KALP KRİZİ GEÇİREREK HAYATINI KAYBETTİ.



■ÖLDÜĞÜNDE SADECE 38 YAŞINDAYDI.



VE ÇARŞI 15 YIL SONRA BİLE OPTİK BAŞKANI TEK TÜRBÜN LİDERI KABUL EDİYOR.



VE ÇARŞI SONSUZA KADAR HERŞEYE KARŞI...



Yazar: Nil Yalçınkaya

#beşiktaş #çarşı #mehmetışıklar #optikabi #optikbaşkan #salihyiğiter
https://haberton.com/besiktasin-kalbi/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu?

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Bitlis’te başıboş köpeklerin ısırmasının ardından kuduz tanısı konan 10 yaşındaki Mustafa Erçetin hayatını kaybetmişti. Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler, ülkeyi derinden etkileyen olaya dikkat çekerek kuduz vakalarına karşı uyarılarda bulundu. Eskişehir’de Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler , kuduzun bütün memelilerde görülebilen viral bir hastalık olduğunu ifade etti. Ülkemizde yaban hayatı kaynaklı vakaların sık görüldüğünü belirten Kızılinler, “Kuduz, hayvan hastalıkları arasında en riskli rahatsızlıkların başında gelmektedir. Son zamanlarda farklı hastalıklar gündeme oturduğu için bu tür vakalar gündemden düştü. Dolayısıyla halkımız kuduz hastalığı konusunda bilinçsiz kaldı” dedi. Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Hayvanlarda kuduz belirtilerini aktaran Kızılinler, “Hırçınlık, ağızda salyalanma, saldırganlık, sinir sistemiyle alakalı aşırı hassasiyet, sığırlarda aşırı bağırma gibi belirtiler kuduz hastalığını işaret ed

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları hakkında Prof. Dr. Süleyman İrvan ile bir söyleşi gerçekleştirdik.. Geleneksel medya ile yeni medya kavramları son dönemlerde adını en çok duyduğumuz kavramdır. Her gün saatler geçirdiğimiz yeni medya ve geleneksel medyanın farkları her gün biraz daha açılıyor. Geleneksel medyayı özetlemek gerekirse.  Geleneksel medya:  Tek yönlü iletişim sağlayan dergi, televizyon ve gazete gibi iletişim araçlarının bütününe verilen isimdir. Kısacası geleneksel medya sesli ya da yazınsal basını kaplayan araçların tümüne verilen isimdir Yeni medya ise: Yeni Medya ya da bir diğer deyişle dijital medya , bilgisayar ve internetin kullanılarak oluşturulan ortamlara verilen isimdir. Yeni medyada iletişim tek yönlülükten çıkmakta ve çift yönlü iletişime geçmektedir.  Özellikle z kuşağı dediğimiz nesil ile yeni medya kelimesini daha fazla duymaya başladık. Gelişen teknolojide medyalardan haber alma şeklimiz bile değişti bu söyleşide vatandaş gazeteciği, eski medya y

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir?

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir? Gerçek baba kimdir? Doğurtup bakmayan mı? yoksa kendi çocuğu olmadığı halde sahip çıkan mı? Mavi cezaevi arabası Ulucanlar Cezaevi'ne yaklaşırken zaman 1970'i gösteriyordu. 17 yaşındaki mahkum 7 yıl sürecek cezaevi hayatına başlamak üzereydi. Bundan sonra olacaklar hem kendisinin hem de birçok insanın kaderini değiştirecekti. Gün akşama kavuştu. Kapılar sürmelendi. Karavanadan payına düşen çorbaya baktı. Daldı gitti uzaklara. TURGAY TANÜLKÜ'NÜN HİKAYESİ! Bu öyķü gerçek bir babanın hayat hikayesidir. Bu öykü Turgay Tanülkü 'nün hikayesi. 1953 yılında doğar, Turgay Tanülkü. Babasını küçük yaşlarda kaybeder. Annesi çamaşır yıkayarak geçimlerini sağlamaya çalışır. Fakat ne mümkün. Hayat zordur. Fakirlik vardır. Birde gençlik BABA NE DEMEK? Sırtını yasladığın dağ. Güven duygusu. Korkmamak Ama öyle olmaz. Yetiştirme yurdu, arkasından da cezaevi....Turgay'ı zor günler beklemektedir. Cezaevinde yaşadığı olaylar tüm den