Ana içeriğe atla

Okul masrafları vatandaşın belini büküyor

Okul masrafları vatandaşın belini büküyor
Okul masrafları vatandaşın belini büküyor

Türkiye'de okullar 12 Eylül Pazartesi günü itibarıyla yeni eğitim-öğretim dönemine başladı. Başlamasıyla birlikte de birçok sorunu beraberinde getirmiş oldu. Yapılan hesaplamalara göre okul masrafları önceki yıla göre en az 3 kat arttı.



Uzun süredir devam eden ekonomik kriz ve artan etkisinin en derin hissedildiği günlerden biri de okulların açıldığı hafta oldu. Özellikle eğitim için gerekli materyal masrafları ve daha birçok gider geçen seneden bugüne artan enflasyonla neredeyse karşılanamaz hale geldi, üstüne üstlük bağış adı altında toplanan okul kayıt paraları da cabası. Açlık sınırının altında geliri olan ailelerin belini büken bu durum aynı zamanda çocukların da psikolojisini bozmuş durumda.



Türk-İş’in istatistiklerine göre 2022 yılı Ağustos ayında 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 22.442 TL, açlık sınırı 6.890 TL, asgari ücret ise 5.500 TL’dir. Bugün Türkiye’de, tüm hanelerin ’lük kesimi, yani 45.9 milyon kişi açlık sınırının altında yaşamaktadır. Nüfusun ’si, yani 35.7 milyon kişi ise yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. Kısaca, ülkemizde Cumhuriyet tarihinin en ağır açlığı ve yoksulluğu yaşanmaktadır. Aileler, çocuklarını servis aracı ile okula gönderiyor ise bugün en düşük servis ücreti aylık ortalama 2.000 TL tutarındadır. Açlık sınırının altında geliri olan aileler, ayrıca ev kirası da veriyorlarsa, çocuklarını ne servis ile okula gönderebilirler ne de öğle yemeği ihtiyaçlarını karşılayabilirler.



Okul masrafları vatandaşın belini büküyorOkul masrafları vatandaşın belini büküyor

Geçen seneden bu yana 3 kat arttı

Asgari ücretli bir ailenin çocuğu için yapması gereken minimum harcama geçtiğimiz yıla göre yüzde 73 oranında artarak en az 875 TL’ye yükseldi. Üstelik bu tutara servis ücreti ve okul kıyafetleri dahil değil. Sadece 13 kırtasiye malzemesinde geçtiğimiz yıl 504,75 TL olan minimum harcama tutarı bu yıl yaklaşık yüzde 73 oranında zamlandı. Defter fiyatları geçtiğimiz yıla göre yüzde 150’nin üzerinde arttı. 2021’de 23,50 TL olan 1 top A4 kağıdı, bugün yüzde 193 zamlanarak 94 TL’ye çıktı.



Kırtasiye ürünlerinin yanı sıra akaryakıt fiyatlarının artması nedeniyle zam yapılan servis ücretlerine veliler tepki gösterirken, 2022-2023 eğitim ve öğretim dönemi için servis fiyatlarında rekor denilebilecek oranda artış yaşandı. Geçen eğitim ve öğretim döneminin ikinci yarısında, 4-5 bin lira olan servis ücretlerine zam farkı isteyen okul servisçiliği yapan şirketler, yeni dönem için de yıl boyu verilecek hizmetin karşılığında 12-15 bin lira arasında ücret belirledi. Bu durum karşısında çaresiz kalan aileler ise çözümü, çocuğunu evine yakın okula göndermekte buldu.



Türkiye'de okullar 12 Eylül Pazartesi günü itibarıyla yeni eğitim-öğretim dönemine başladı. Başlamasıyla birlikte de birçok sorunu beraberinde getirmiş oldu. Yapılan hesaplamalara göre okul masrafları önceki yıla göre en az 3 kat arttı.Türkiye'de okullar 12 Eylül Pazartesi günü itibarıyla yeni eğitim-öğretim dönemine başladı. Başlamasıyla birlikte de birçok sorunu beraberinde getirmiş oldu. Yapılan hesaplamalara göre okul masrafları önceki yıla göre en az 3 kat arttı.

Okul masrafları için kredi başvuruları arttı

Okul masrafları, eskiden daha çok yoksul ailelerin derdiyken, şimdi tüm gelir gruplarının ortak derdine dönüşmüş durumda. Ailelerin çocuklarına aldırmak için çabaladıkları eğitim, eskiye göre başarı ortalamalarının düşmesine ek olarak bir de daha maliyetli hale gelmiş bulunmakta. Bu sene okullar maalesef ki fırsat eşitsizliğinin pençesinde açıldı.



Aileler ekonomik krizle mücadelede karınlarını dahi doyurmakta zorlanırken, kaliteli bir kalemin fiyatının 100 TL’ye dayandığını görmekteyiz. Bu ekonomi koşullarında evlatlarını okutmak artık aileler için lüks olmaya başladı. İlk okuldan başlayarak üniversiteye kadar kademe kademe artan eğitim masrafları velilerin kredi başvurularına zorunlu bıraktı.



Eşit ve parasız eğitim her çocuğun hakkı

Eğitim İş’in raporunda geçen yıla göre devletin eğitim harcamalarının azaldığı, ailelerin eğitim harcamalarının ise arttığı açıklandı. Eğitim sistemi, her geçen yıl daha masraflı hale getirilirken, milyonlarca aile çocuklarını okutabilmek için bütçelerine göre çok yüksek rakamlarla harcama yapmak zorunda bırakılmaktadır. Bu durumun sorumlusu vatandaşın ödediği vergileri, vatandaşın ihtiyaçları için harcamaktan kaçınanlar, herkesin eşit ve parasız olarak yararlanması gereken eğitim hakkını para ile satmaya çalışanlardır.



Bir ülkede herkesin eşit koşullarda ulaşabileceği bir eğitim hakkından bahsedebilmek için eğitimin fiziksel ve ekonomik yönden erişilebilir olması gerekmektedir. Tek çocuklu aileleri baz alarak açıklanan istatistikler, daha fazla çocuk okutan ailelerin ne kadar içler acısı bir durum yaşadığını göstermektedir. Eğitim bir ülke için çok önemlidir. Vatandaşları bu zor zamanda desteklemek gerekmektedir. Umarım en kısa zamanda alım gücü yükselir ve insanlar rahat bir nefes alır. Çocuklara zihin açıklığı ailelere dayanma gücü diliyorum..



Yazar: Tuğba Öztürk

#alımgücü #eğitim #eğitimharcamaları #enflasyon #okulalışverişi #okulmasrafları #yoksulluk
https://haberton.com/okul-masraflari-vatandasin-belini-bukuyor/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu?

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Bitlis’te başıboş köpeklerin ısırmasının ardından kuduz tanısı konan 10 yaşındaki Mustafa Erçetin hayatını kaybetmişti. Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler, ülkeyi derinden etkileyen olaya dikkat çekerek kuduz vakalarına karşı uyarılarda bulundu. Eskişehir’de Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler , kuduzun bütün memelilerde görülebilen viral bir hastalık olduğunu ifade etti. Ülkemizde yaban hayatı kaynaklı vakaların sık görüldüğünü belirten Kızılinler, “Kuduz, hayvan hastalıkları arasında en riskli rahatsızlıkların başında gelmektedir. Son zamanlarda farklı hastalıklar gündeme oturduğu için bu tür vakalar gündemden düştü. Dolayısıyla halkımız kuduz hastalığı konusunda bilinçsiz kaldı” dedi. Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Hayvanlarda kuduz belirtilerini aktaran Kızılinler, “Hırçınlık, ağızda salyalanma, saldırganlık, sinir sistemiyle alakalı aşırı hassasiyet, sığırlarda aşırı bağırma gibi belirtiler kuduz hastalığını işaret ed

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları hakkında Prof. Dr. Süleyman İrvan ile bir söyleşi gerçekleştirdik.. Geleneksel medya ile yeni medya kavramları son dönemlerde adını en çok duyduğumuz kavramdır. Her gün saatler geçirdiğimiz yeni medya ve geleneksel medyanın farkları her gün biraz daha açılıyor. Geleneksel medyayı özetlemek gerekirse.  Geleneksel medya:  Tek yönlü iletişim sağlayan dergi, televizyon ve gazete gibi iletişim araçlarının bütününe verilen isimdir. Kısacası geleneksel medya sesli ya da yazınsal basını kaplayan araçların tümüne verilen isimdir Yeni medya ise: Yeni Medya ya da bir diğer deyişle dijital medya , bilgisayar ve internetin kullanılarak oluşturulan ortamlara verilen isimdir. Yeni medyada iletişim tek yönlülükten çıkmakta ve çift yönlü iletişime geçmektedir.  Özellikle z kuşağı dediğimiz nesil ile yeni medya kelimesini daha fazla duymaya başladık. Gelişen teknolojide medyalardan haber alma şeklimiz bile değişti bu söyleşide vatandaş gazeteciği, eski medya y

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir?

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir? Gerçek baba kimdir? Doğurtup bakmayan mı? yoksa kendi çocuğu olmadığı halde sahip çıkan mı? Mavi cezaevi arabası Ulucanlar Cezaevi'ne yaklaşırken zaman 1970'i gösteriyordu. 17 yaşındaki mahkum 7 yıl sürecek cezaevi hayatına başlamak üzereydi. Bundan sonra olacaklar hem kendisinin hem de birçok insanın kaderini değiştirecekti. Gün akşama kavuştu. Kapılar sürmelendi. Karavanadan payına düşen çorbaya baktı. Daldı gitti uzaklara. TURGAY TANÜLKÜ'NÜN HİKAYESİ! Bu öyķü gerçek bir babanın hayat hikayesidir. Bu öykü Turgay Tanülkü 'nün hikayesi. 1953 yılında doğar, Turgay Tanülkü. Babasını küçük yaşlarda kaybeder. Annesi çamaşır yıkayarak geçimlerini sağlamaya çalışır. Fakat ne mümkün. Hayat zordur. Fakirlik vardır. Birde gençlik BABA NE DEMEK? Sırtını yasladığın dağ. Güven duygusu. Korkmamak Ama öyle olmaz. Yetiştirme yurdu, arkasından da cezaevi....Turgay'ı zor günler beklemektedir. Cezaevinde yaşadığı olaylar tüm den