Ana içeriğe atla

Pelvik taban fizyoterapisi yaşam kalitesini arttırıyor

Pelvik taban fizyoterapisi yaşam kalitesini arttırıyor

Son yıllarda daha çok duymaya başladığımız Pelvik taban fizyoterapisi, aslında tüm kadınların bilmesi gereken konuları ele almaktadır.



Pelvik taban; tıpkı bir hamak gibi mesane, bağırsak, yumurtalık, rahim gibi organları taşıyan leğen kemiğinin üzerine oturan, kas ve bağ dokudan oluşan bir destektir. Doğum, fazla kilo, uzun süren kabızlık, menopoz gibi nedenler bağ dokuda fonksiyon bozukluklarına neden olmaktadır. İdrar kaçırma, gaz kaçırma, pelvik bölgede ağrı, vajinal bölgede organ sarkmaları en sık görülen sorunlardır.



Yapılan araştırmalara göre; her 4 kadından biri pelvik taban sorunu yaşamaktadır ve 65yaş üzeri her 2 kadından biri idrar kaçırma sorununu yaşamaktadır. Ülkemizde genel olarak kadınlar,  pelvik taban fizyoterapisi ile bu sorunların çözülebileceğini bilmedikleri için cerrahi işlem gerekinceye kadar sorunu görmezden gelmektedir. Ya da idrar kaçırma gibi bir durumu, gizleyerek normal görebilmektedir. Fakat hiçbir durumda (gülerken, ağırlık kaldırırken, cinsellik sırasında) idrar kaçırma normal değildir. İlerleyen dönemlerde kadının yaşam kalitesinin düşmesine neden olur.



Son yıllarda daha çok duymaya başladığımız Pelvik taban fizyoterapisi, aslında tüm kadınların bilmesi gereken konuları ele almaktadır.

Pelvik taban fizyoterapisi uygulamalarının başarısı bu alanda oldukça yüksektir. Pelvik taban fizyoterapisi ile: yaşam değişiklikleri, myofasyal relaksasyon teknikleri, kuvvetlendirme ve gevşeme egzersizleri, vajinal pesserler, biofeedback, elektrik stimülasyonu kullanılır. Program kişiye özel olmalıdır ve mutlaka pelvik taban fizyoterapisi alanında eğitim almış fizyoterapist ile çalışılmalıdır.



Kadınlar pelvik taban sağlıklarının kontrolleri için düzenli olarak jinekoloji hekimine muayene olmalı, cerrahi öncesi ve sonrası bir pelvik taban fizyoterapi desteği almalıdır. Unutmayın ki bu sorunları sadece siz yaşamıyorsunuz. Yalnız değilsiniz. Sağlıklı ve konforlu bir yaşlılık dönemi için pelvik taban sorunlarınızı söylemekten ve destek almaktan çekinmeyin.



Yazar: Eda Ezgi Sütcü

#egzersiz #fizyoterapi #pelvikağrı #pelviktabanfizyoterapisi #tedavi
https://haberton.com/pelvik-taban-fizyoterapisi-yasam-kalitesini/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu?

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Bitlis’te başıboş köpeklerin ısırmasının ardından kuduz tanısı konan 10 yaşındaki Mustafa Erçetin hayatını kaybetmişti. Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler, ülkeyi derinden etkileyen olaya dikkat çekerek kuduz vakalarına karşı uyarılarda bulundu. Eskişehir’de Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler , kuduzun bütün memelilerde görülebilen viral bir hastalık olduğunu ifade etti. Ülkemizde yaban hayatı kaynaklı vakaların sık görüldüğünü belirten Kızılinler, “Kuduz, hayvan hastalıkları arasında en riskli rahatsızlıkların başında gelmektedir. Son zamanlarda farklı hastalıklar gündeme oturduğu için bu tür vakalar gündemden düştü. Dolayısıyla halkımız kuduz hastalığı konusunda bilinçsiz kaldı” dedi. Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Hayvanlarda kuduz belirtilerini aktaran Kızılinler, “Hırçınlık, ağızda salyalanma, saldırganlık, sinir sistemiyle alakalı aşırı hassasiyet, sığırlarda aşırı bağırma gibi belirtiler kuduz hastalığını işaret ed...

Mısır sapları elektrik enerjisine dönüştürülüyor

Adana’da hasadı yapılan mısırın tarlada kalan sapları özel makinelerle kesilip balya haline getirildikten sonra fabrikalarda yakılarak elektrik enerjisine dönüştürülüyor. Kentte mısır hasadı sürerken, tarlada kalan ürün sapları da enerjiye dönüşmeye başladı. Son yıllarda yaygınlaşan ve özel makinede balyalanan mısır sapları, bazı fabrikalar tarafından elektrik üretiminde kullanıyor.Yüksek ısıda yakılan mısır saplarından elde edilen enerji, türbinlere aktarılarak elektrik […] source https://haberton.com/misir-saplari-elektrik-enerjisine-donusturuluyor/

'Depremzede öğrenci' demek ötekileştirebilir

'Depremzede öğrenci' demek ötekileştirebilir Yıkıcı depremler sonrası çocukların yaşayabileceği travmalara dikkat çeken Çocuk Gelişim Uzmanı Pınar Bilecen, “Sınıflara misafir olarak gelen bu öğrencilerimize ‘depremzede öğrenci’ demek onu kırabilir, ötekileştirebilir, kendini ayrımlaştırılmış  gibi hissettirebilir” dedi. Kahramanmaraş merkezli yaşanan 2 büyük depremde kimi yakınlarını kaybetti, kimi yaşıtlarının yaşadığı afeti kilometrelerce öteden takip etti. Çocuklar deprem bölgesinde olsun ya da olmasın, yaşanan felaketten en ağır şekilde etkilendi. Peki bu süreçte onlara nasıl yaklaşmak, Türkiye'nin acı gerçeği depremi nasıl anlatmak gerekiyor? Deprem yaşayan çocukların yoğun kaygı ve korku içerisinde olduğunu aktaran Çocuk Gelişim Uzmanı Pınar Bilecen, “Deprem, insanın hareketsiz kabul ettiği ve güvenle ayağını bastığı toprağın da oynayacağını ve üzerinde bulunan tüm yapılarında hasar görüp, can kaybına uğrayacak şekilde yıkılabileceklerini gösteren bir doğa olayıdır. D...