Ana içeriğe atla

‘Yoga hareketten ibaret değildir’

‘Yoga hareketten ibaret değildir’

Türkiye’nin yoga alanında önde gelen isimlerinden olan Yoga ve Meditasyon Uzmanı, Etkin Zihin Yöneticisi ve Kaliteli Yaşam Danışmanı Ramaray Hakdan Agun, 40 yılı aşkın deneyimlerine dayanarak, yoga hakkında merak edilen soruları yanıtladı.



Batı toplumu tarafından yaygın olarak uygulanan ve oldukça eski bir geçmişe sahip olan yoga, son dönemlerin popülaritesi haline geldi. Ezelden beri var olan kadim öğreti yoga, önce ruhsal ve ardından zihinsel ve fiziksel anlamda sağlık elde etme amacıyla uygulanmaktadır.



Ramaray Yoga ve Meditasyon Merkezi kurucusu, Yoga ve Meditasyon Uzmanı, Etkin Zihin Yöneticisi ve Kaliteli Yaşam Danışmanı Ramaray Hakdan Agun, yogayı şu sözlerle tanımlıyor;



“Yoganın temel amacı bütünleşmek, kavuşmak ama en önemlisi Tanrı ile bağlantı kurmaktır. Herkes yoganın hareketten ibaret olduğunu veya sadece kadınlar tarafından yapıldığını düşünüyor. Halbuki bunlar yoga için çok yanlış düşüncelerdir. Hareket (Yoga asanaları), yoganın sadece bir parçasıdır.”



“İçerisinde yaşadığımız bu bedenler bizlerin evidir. Dolayısıyla evimize iyi bakmak bizim görevimizdir. Ömür boyu kullandığımız bu bedenleri temiz tutmak, güçlendirmek, arındırmak, esnetmek şarttır. Çünkü en büyük zenginlik sağlıktı"



‘Yoga hareketten ibaret değildir’

'Ülkemizde yogaya ön yargılı yaklaşılıyor'

Genel olarak ülkemizde yogaya bakış açısının ön yargılı olduğunu söyleyen Ramaray, "Tüm dinlerin felsefesi Tanrı ile tanışmaktır. Yoga da buna yardımcı olur. Fakat günümüz Türkiye'sinde yoganın Hinduizm ve Budizm inancı olduğu düşünülüyor. Bu da yogaya karşı yanlış bir algı oluşturuyor. Dolayısıyla yoga ülkemizde çok yaygın değildir. Halbuki yoga bir bilimdir, yaşam bilimidir. 1995 yılında yayınlanan kitabımın başlığı da bu yüzden Yoga: Bir Yaşam Bilimi’dir. Yoga konusunda doğru kişilerle muhatap olunması gerekmektedir" dedi



'Bedenin sırları, zihnin doğası ve ruhun yapısı yogayı oluşturuyor'

Ramaray, “Zihnimiz bizim için bilgisayar görevi görmektedir. Yani diğer kişilerle bağlantı kurmamızı sağlar. Bizim için bu dünyayı var eden, bizleri mutlu ve mutsuz eden, zengin ve fakirliğin, esaretin ve özgürlüğün nedeni zihnimizdir. Zihin başlatır, devam ettirir ve bitirir. Dolayısıyla her şeyin kaynağı zihindir. Yaşamımızda devamlı olarak maddi ve manevi konularda zihnimizi kullanarak bir yerlere gelebiliyoruz. Bu nedenle zihnimizin doğasını anlamamız ve mekanizmasını çözmemiz gerekir. İşte burada danışanlarımıza zihinlerini nasıl daha etkin kullanmaları gerektiğini öğretiyoruz.”



“Daha derine indiğimizde ise ruhun yapısı karşımıza çıkıyor. Peki ne demek ruhun yapısı? Bizler aslında bu bedenler ve zihinler değiliz. Aynanın karşısında gördüklerimiz sadece birer yansımadır. Bizler bu bedenlerde yaşayan ruhlarız. Benim danışmanlığım altında biz burada ruhun yapısı nasıl ve biz kimiz gibi sorulara danışanlarımızın cevap bulmalarını sağlıyoruz.”



“Mademki bu dünyaya gelmişiz, yaşam ile ilgili bilgi almamız gerekir. Nerden geldik, bu dünyadaki amacımız nedir ve biz bu bedeni terk ettiğimiz zaman nereye gideceğiz? Kişinin kendini tanıması için bunları sorgulaması gerekir.”



“Ve yoganın en derinindeki nihai amaç; Tanrı kimdir, benimle nasıl bir ilişkisi vardır ve benim onunla nasıl bir bağlantı kurmam gerekir? Kendimize bu soruları sorarak Tanrı’yı tanımamız ve idrak etmemiz gerekir. Yani ‘yaşam bilimi’, ‘kendini tanıma ve idrak etme bilimi’ ve ‘Tanrı’yı tanıma ve idrak etme bilimi’ almamızı sağlayan yoganın amacı budur” şeklinde konuştu.



Yoga ve Meditasyon Uzmanı, Etkin Zihin Yöneticisi ve Kaliteli Yaşam Danışmanı Ramaray Hakdan Agun, 40 yılı aşkın deneyimlerine dayanarak, yoga hakkında merak edilen soruları yanıtladı.

Yoganın türleri nelerdir?

Günümüzde uydurulmuş çok fazla yoga çeşidi olduğunu belirten Ramaray, “Yogaya farklı isimler takarak oluşturulan bu türler insanları yoganın gerçek amacından uzaklaştırdı. Hamile yogası, çocuk yogası, parmak yogası, yüz yogası derken yoga çok farklı şekillere girerek amacının dışına çıktı. Başlıca yoga türleri ise;



- Hatha Yoga

- Raja Yoga

- Ashtanga Yoga

- Kriya Yoga

- Sahaja Yoga

- Sankhya Yoga

- Budhi Yoga

- Jnana (Gyana) Yoga

- Kundalini Yoga

- Japa (Mantra) Yoga

- Laya  Yoga

- Tantra Yoga

- Karma Yoga

- Bhakti Yoga

Ama aslında kadim yazıtlarda da belirtildiği gibi yoganın üç ana türü vardır:



- Karma Yoga

- Jnana (Gyana) Yoga

- Bhakti Yoga

Ramaray, “İlahi aşk ile ilgili olan Bhakti Yoga, bütün yogaların tacı ve en yücesidir. Diğer yoga türleri bizi Tanrı’ya yaklaştırır ama nihai amaca götürmez. Nihai amaç ise Tanrı ile ilişki kurarak ve adanarak Ona aşkla hizmet etmektir” dedi.



“Yogaya dört grup insan geliyor, bunlardan biri 'acı çekenler'dir"

Ramaray, "Bu grup insanlarda ilk olarak fiziksel hareketlerle başlanır. Beden esnetilip forma sokulur ve güçlendirilir. Yoga hareketlerinin (asanaların) temel amacı zihni durdurmaktır. Çünkü beden ve zihin birbirine çok bağlıdır. Bütün maddi ve manevi konulara baktığımız zaman söz konusu sadece zihindir. Vahşi bir at gibi olan zihni arındırıp terbiye etmemiz gerekmektedir. Çünkü bedeni ruha bağlayan, maddi dünyayı manevi dünyaya bağlayan ve bizi Tanrı’ya götüren zihinden başka bir şey değildir. Etrafımızdaki her şey, tüm meditasyonlar, hareketler, cinsellik, kariyer, makam, para, güzellik aklınıza gelen her şey zihne hizmet eder” şeklinde konuştu.



Yoga yaşlanmayı geciktirir

Yoganın sağlık açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Ramaray, “Yoga eğer doğru kişinin rehberliğinde uygulanırsa zihinsel ve fiziksel fayda sağlar. Kasları güçlendirir, esnetir, forma sokar, sindirim-solunum-sinir-bağışıklık vb. tüm sistemleri ve kalp sağlığını destekler, bağımlılık tedavisine yardımcı olur, kanseri önlemede yardımcı olur, stres, kaygı, depresyon ve kronik ağrıları azaltır ve yaşam kalitesini arttırır. Kişinin enerjisini yükseltip genç görünmesine yardımcı olur. Yaşlanmayı geciktirir ve sağlık sorunlarına karşı direnç kabiliyetini arttırır. Bu sebeple yoga sağlık açısından önemli bir role sahiptir” dedi.



“Yoga eğer doğru kişinin rehberliğinde uygulanırsa zihinsel ve fiziksel fayda sağlar"

'Psikolojik problemleri olanlar için kökten çözüm üretiyoruz'

Ramaray, “Zihinsel veya psikolojik sorunları olanlar psikologlara veya psikiyatristlere giderek de rahatlayabilirler. Ama bu kökten bir çözüm değildir. Psikiyatristlerin verdiği ilaçlar sizi bir süre rahatlatabilir, ilaçların etkisi geçtiği zaman yine aynı sorunlarla karşılaşılabilir. Kökten çözüm ise zihnin doğası ve mekanizmasını bilmekten geçer. Çünkü psikoloji zihin ve davranış bilimidir. Biz merkezimizde kişinin zihninin derinliklerindeki sorunlarına inerek çözüm sağlıyoruz.”



“Günümüzde kurslara giderek, üç-beş hareket öğrenerek, çeşitli sertifikalar alarak herkes kendisini yoga hocası sanıyor. Dolayısıyla yogadan yararlanmak isteyenler de yanlış yönlendiriliyor. Yoga uzmanının gerçek bir usta olmasına dikkat edilmeli. Gerçek yoga yolculuğunda, bedeni kullanarak zihne gitmek, zihinde her şeyi çözdükten sonra ruha gitmek esastır. Sadece yoga hareketleri uygulanarak yoga yapılmaz.”



'Zihinsel ve bedensel arınmada uygun beslenme çok önemli'

Ramaray, "Kişi ne yer ise odur. Yiyeceklerin derinine indiğimiz zaman, hepsi bir öze sahiptir. Bu öz ise zihnimizi süptil bir şekilde etkiliyor. Merkezimizde kişiye özel kadim bilgilere dayalı beslenme danışmanlığı sunuyoruz. Böylelikle yiyeceklerin kişiler üzerindeki etkisini kullanarak zihinsel ve bedensel arınmaya destek oluyoruz" dedi.


https://haberton.com/yoga-hareketten-ibaret-degildir/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu?

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Bitlis’te başıboş köpeklerin ısırmasının ardından kuduz tanısı konan 10 yaşındaki Mustafa Erçetin hayatını kaybetmişti. Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler, ülkeyi derinden etkileyen olaya dikkat çekerek kuduz vakalarına karşı uyarılarda bulundu. Eskişehir’de Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler , kuduzun bütün memelilerde görülebilen viral bir hastalık olduğunu ifade etti. Ülkemizde yaban hayatı kaynaklı vakaların sık görüldüğünü belirten Kızılinler, “Kuduz, hayvan hastalıkları arasında en riskli rahatsızlıkların başında gelmektedir. Son zamanlarda farklı hastalıklar gündeme oturduğu için bu tür vakalar gündemden düştü. Dolayısıyla halkımız kuduz hastalığı konusunda bilinçsiz kaldı” dedi. Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Hayvanlarda kuduz belirtilerini aktaran Kızılinler, “Hırçınlık, ağızda salyalanma, saldırganlık, sinir sistemiyle alakalı aşırı hassasiyet, sığırlarda aşırı bağırma gibi belirtiler kuduz hastalığını işaret ed

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları hakkında Prof. Dr. Süleyman İrvan ile bir söyleşi gerçekleştirdik.. Geleneksel medya ile yeni medya kavramları son dönemlerde adını en çok duyduğumuz kavramdır. Her gün saatler geçirdiğimiz yeni medya ve geleneksel medyanın farkları her gün biraz daha açılıyor. Geleneksel medyayı özetlemek gerekirse.  Geleneksel medya:  Tek yönlü iletişim sağlayan dergi, televizyon ve gazete gibi iletişim araçlarının bütününe verilen isimdir. Kısacası geleneksel medya sesli ya da yazınsal basını kaplayan araçların tümüne verilen isimdir Yeni medya ise: Yeni Medya ya da bir diğer deyişle dijital medya , bilgisayar ve internetin kullanılarak oluşturulan ortamlara verilen isimdir. Yeni medyada iletişim tek yönlülükten çıkmakta ve çift yönlü iletişime geçmektedir.  Özellikle z kuşağı dediğimiz nesil ile yeni medya kelimesini daha fazla duymaya başladık. Gelişen teknolojide medyalardan haber alma şeklimiz bile değişti bu söyleşide vatandaş gazeteciği, eski medya y

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir?

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir? Gerçek baba kimdir? Doğurtup bakmayan mı? yoksa kendi çocuğu olmadığı halde sahip çıkan mı? Mavi cezaevi arabası Ulucanlar Cezaevi'ne yaklaşırken zaman 1970'i gösteriyordu. 17 yaşındaki mahkum 7 yıl sürecek cezaevi hayatına başlamak üzereydi. Bundan sonra olacaklar hem kendisinin hem de birçok insanın kaderini değiştirecekti. Gün akşama kavuştu. Kapılar sürmelendi. Karavanadan payına düşen çorbaya baktı. Daldı gitti uzaklara. TURGAY TANÜLKÜ'NÜN HİKAYESİ! Bu öyķü gerçek bir babanın hayat hikayesidir. Bu öykü Turgay Tanülkü 'nün hikayesi. 1953 yılında doğar, Turgay Tanülkü. Babasını küçük yaşlarda kaybeder. Annesi çamaşır yıkayarak geçimlerini sağlamaya çalışır. Fakat ne mümkün. Hayat zordur. Fakirlik vardır. Birde gençlik BABA NE DEMEK? Sırtını yasladığın dağ. Güven duygusu. Korkmamak Ama öyle olmaz. Yetiştirme yurdu, arkasından da cezaevi....Turgay'ı zor günler beklemektedir. Cezaevinde yaşadığı olaylar tüm den