Ana içeriğe atla

Sahtelik sosyal medyayı sardı

Son yıllarda sosyal medyada gösterişli hayatlar birçok kullanıcının ilgisini çekiyor. Güzel kadınlar, yakışıklı erkekler, mutlu fotoğraflar derken ‘kurgulanmış hayatlar’ ile sahtelik sosyal medyayı sardı.Sosyal medya artık hayatımızın bir parçası değil, ta kendisidir. Öyle ki 'sabah uyandığınızda ilk ne yapıyorsunuz' sorusuna, büyük olasılıkla cevabınız 'sosyal medya hesaplarıma bakıyorum' olur. Peki, bu kadar bağımlı hale nasıl geldik? Sizce de bunu sorgulama zamanı gelmedi mi?Şimdi, herkesin kusursuz güzellikte ve zenginlikte olduğu.. Mutsuz kimselerin olmadığı, her şeye sahip olunabilen bir yer düşünün. Rüya gibi öyle değil mi? Aslında buraya hiç de yabancı değiliz. Burası hepimizin bir parçası olduğu veya olmaya çalıştığı yalan bir yansıma, diğer adıyla sosyal medya.Sosyal medyanın "modern kölelerine" dönüşüyoruzÖncelikle herhangi bir sosyal medya platformuna ulaşmak artık çok basit. Bu mecralara girebilecek cihaz çeşitliliği de bir o kadar çok. Yaş fark etmeksizin birçok kişi bu platformlar ile gündem takibi yapabiliyor. Hal böyle olunca sosyal medyanın esiri olmak çok da güç olmuyor ne yazık ki..Gün içinde herhangi bir anı, okuduğumuz kitabı, içtiğimiz kahveyi, yediğimiz yemeği, gittiğimiz sergiyi paylaşarak, anı yaşamak yerine kendimize yeni bir an yaratıp gösterişe odaklanıyoruz. Tablonun ürkütücü kısmı da burada başlıyor. Amaç gerçekten sevdiklerimizle bu anı paylaşmak mı yoksa beğenilme ve önemsenme arzusu mu? Özellikle kişilerin sosyal medyada kendilerini olduğundan farklı gösterme çabası son derece yaygınlaştı. Bu sahtelik beraberinde, insanlar ilgisi olmayan hobilere, tarzı olmayan kıyafetlere veya lüks yaşam tarzına yöneldi. Farklı yaşam tarzlarına özenmek bir yana, sahte fotoğraflarla da gösteriş yapmak çığ gibi büyüdü. Öyle ki Twitter'da "Rulıng" adlı hesap, kendisine ait olmayan görselleri kullanarak kendisine aitmiş gibi paylaşan kullanıcıları ifşa etmeye başladı ve söz konusu durumun ne kadar vahim bir hal aldığını gözler önüne serdi. Sahtelik sosyal medyayı sardıGerçek kişiliklerinden farklı insan profilleri ortaya çıktıAraştırmalara göre toplumda asosyal olan insanlar, sosyal medya platformunu daha aktif şekilde kullanıyor. Çevrenizde gözlemlediğiniz arkadaşlarınız vardır muhakkak. Gerçekte olan kişilikleri ve sosyal medyada çizdikleri profil karşısında şaşırıp kalıyorsunuz. Herkes de bir 'en' olma çabası; en iyi, en becerikli, en pozitif.. Peki neden böyle bir psikoloji içerisine giriyoruz? Yaşanılan onlarca negatifliğe rağmen, neden sosyal medyada pozitiflik abidesi kılığına bürünüyoruz? Oysa acılarımızla, kaygılarımızla, öfkelerimizle her şekilde varız.Aslında yaptığımız şey; fark edilmek, takip edilmek daha çok "like" almak için sanal bir an kurgulamak. Bu kurguların gerçeği yansıtmasının çok da bir önemi yok, ama gerçek sanılmasının bir önemi var! Takip ediliyor olmak, dinleniyor olmak bireyleri mutlu etmekte ve buna bağımlı kılmaktadır. Haliyle sunduğumuz kişi, gerçek biz değil onaylanmak istenen kişidir.Sosyal medya gerçek değildirİnce bel, uzun bacaklar, pürüzsüz bir cilt ve çekik gözler.. Kullanıcılar, dayatılmış güzellik algısıyla birlikte instagram filtreleri ve photoshop uygulamalarına akın etti. Sosyal medyadaki kusursuzluk insanlarda özgüven eksikliğine sebep oldu. Gençler ve ergenler mutluluğu fiziksel özelliklerde arama eğilimine yöneldi. Bu durumda ise imkanı olanlar estetiğe, olmayanlar ise photoshop uygulamalarına başvurdu. Tüm bunlar her ne kadar masum gibi görünse de, fotoğraflarda değişiklik yaparak yaratılan yeni kişiliği insanların beğenisine sunmak, kişide özgüven ve benlik algısıyla ilgili ciddi sorunlar doğurabilir.Sosyal medyanın gerçek olmadığı konusunda farkındalık yaratmak isteyen birçok blogger, fotoğraflarının photoshoplu ve photoshopsuz hallerini paylaşarak konuya dair ilgi çekti.Son yıllarda sosyal medya da gösterişli hayatlar birçok kullanıcının ilgisini çekiyor. Güzel kadınlar, yakışıklı erkekler, mutlu fotoğraflar derken ‘kurgulanmış hayatlar’ ile sahtelik sosyal medyayı sardı.Bu mecralarda ideal kimlik yaratma çabası, uzmanlar tarafından psikolojik sorunların habercisi olarak görülüyor. Yani çağın ciddi bir kimlik karmaşası problemiyle yüz yüze olduğunu söyleyebiliriz.Adeta kadın ve erkekten birer tipleme yaratan estetik algısı, aynı tip insanların oluşumuna sebep oldu. Farkında mısınız özgünlük kayboldu. Artık herkes aynı stile sahip.. Veya aynı çene hattı, aynı dudak, aynı saçlar. Dahası estetiğe kalkışma yaşı her geçen gün küçülüyor. Henüz gençliğe yeni adım atanların da estetik ameliyatlara talebi yoğun olarak devam ediyor. Sosyal medyadaki estetik algısı yıkılmadan, bu durumun önüne geçilemeyecek gibi gözükür.  Hepimiz bu mecraları kullanıyoruz, paylaşımlar yapıyoruz, bazen aşırıya kaçıyoruz evet; ama bilinçli kullanımla zararlarını bertaraf etmek mümkün. Sosyal medya, 'iç yüzünü' unutmadan hareket edeceğimiz ve keyif aldığımız bir alan olarak kalsın yaşamımızda. Ne dersiniz?Yazar: Tuğba Öztürk #estetik #estetikalgısı #instagram #kurgu #photoshop #sahtelik #sosyalmedya
https://haberton.com/sahtelik-sosyal-medyayi-sardi/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu?

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Bitlis’te başıboş köpeklerin ısırmasının ardından kuduz tanısı konan 10 yaşındaki Mustafa Erçetin hayatını kaybetmişti. Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler, ülkeyi derinden etkileyen olaya dikkat çekerek kuduz vakalarına karşı uyarılarda bulundu. Eskişehir’de Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler , kuduzun bütün memelilerde görülebilen viral bir hastalık olduğunu ifade etti. Ülkemizde yaban hayatı kaynaklı vakaların sık görüldüğünü belirten Kızılinler, “Kuduz, hayvan hastalıkları arasında en riskli rahatsızlıkların başında gelmektedir. Son zamanlarda farklı hastalıklar gündeme oturduğu için bu tür vakalar gündemden düştü. Dolayısıyla halkımız kuduz hastalığı konusunda bilinçsiz kaldı” dedi. Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Hayvanlarda kuduz belirtilerini aktaran Kızılinler, “Hırçınlık, ağızda salyalanma, saldırganlık, sinir sistemiyle alakalı aşırı hassasiyet, sığırlarda aşırı bağırma gibi belirtiler kuduz hastalığını işaret ed

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları hakkında Prof. Dr. Süleyman İrvan ile bir söyleşi gerçekleştirdik.. Geleneksel medya ile yeni medya kavramları son dönemlerde adını en çok duyduğumuz kavramdır. Her gün saatler geçirdiğimiz yeni medya ve geleneksel medyanın farkları her gün biraz daha açılıyor. Geleneksel medyayı özetlemek gerekirse.  Geleneksel medya:  Tek yönlü iletişim sağlayan dergi, televizyon ve gazete gibi iletişim araçlarının bütününe verilen isimdir. Kısacası geleneksel medya sesli ya da yazınsal basını kaplayan araçların tümüne verilen isimdir Yeni medya ise: Yeni Medya ya da bir diğer deyişle dijital medya , bilgisayar ve internetin kullanılarak oluşturulan ortamlara verilen isimdir. Yeni medyada iletişim tek yönlülükten çıkmakta ve çift yönlü iletişime geçmektedir.  Özellikle z kuşağı dediğimiz nesil ile yeni medya kelimesini daha fazla duymaya başladık. Gelişen teknolojide medyalardan haber alma şeklimiz bile değişti bu söyleşide vatandaş gazeteciği, eski medya y

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir?

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir? Gerçek baba kimdir? Doğurtup bakmayan mı? yoksa kendi çocuğu olmadığı halde sahip çıkan mı? Mavi cezaevi arabası Ulucanlar Cezaevi'ne yaklaşırken zaman 1970'i gösteriyordu. 17 yaşındaki mahkum 7 yıl sürecek cezaevi hayatına başlamak üzereydi. Bundan sonra olacaklar hem kendisinin hem de birçok insanın kaderini değiştirecekti. Gün akşama kavuştu. Kapılar sürmelendi. Karavanadan payına düşen çorbaya baktı. Daldı gitti uzaklara. TURGAY TANÜLKÜ'NÜN HİKAYESİ! Bu öyķü gerçek bir babanın hayat hikayesidir. Bu öykü Turgay Tanülkü 'nün hikayesi. 1953 yılında doğar, Turgay Tanülkü. Babasını küçük yaşlarda kaybeder. Annesi çamaşır yıkayarak geçimlerini sağlamaya çalışır. Fakat ne mümkün. Hayat zordur. Fakirlik vardır. Birde gençlik BABA NE DEMEK? Sırtını yasladığın dağ. Güven duygusu. Korkmamak Ama öyle olmaz. Yetiştirme yurdu, arkasından da cezaevi....Turgay'ı zor günler beklemektedir. Cezaevinde yaşadığı olaylar tüm den