Ana içeriğe atla

Denge kavramı

Denge kavramı

Denge kavramı; teorik, nesnel ve hatta ruhani-duygusal bağlamda yaşam döngümüzde yer almaktadır. İnsanlık tarihi boyunca, her alanda bir denge olduğunu göreceksiniz.



"Denge" denilince ilk akla gelen bir nesnenin yahut canlının devrilmeden, doğrusal açıyla (dikey) durma durumu ve/veya birbirine zıt iki kuvvetin denk gelmesinden doğan yerleşik konum biçimini alma durumudur.



Denge kavramı; teorik, nesnel ve hatta ruhani-duygusal bağlamda yaşam döngümüzde yer almaktadır. İnsanlık tarihi boyunca, her alanda bir denge olduğunu göreceksiniz. Göğe baktığınızda gündüz-gece, yeryüzüne baktığınızda doğanın ve toplumların kendilerine özgü dengesine şahitlik edeceksiniz.
Çin inanışına göre; iki zıtlığın bir araya gelişini temsil eden/oluşturan "Yin Yang" sembolüdür.



Denge kavramıDenge kavramı

Bu sembolün dengeyi anlatabilmesinin en çarpıcı özelliği, içinde bulunan eşit renk, şekil ve alandan kaynaklanır. Sembol bize her şeyin zıtlık ile var olduğunu böylelikle bir bütün oluşturduğunu anlatır. Tam burada "Tao Felsefesini" açıklamak ve her ikisinin doğrusal bağlamda bir bir birine ait olduğunu aktarmak gerekir. Tao Felsefesi; kainattaki istinasız her şeyin iki farklı kuvvet tarafından kontrol edildiğini ve yönlendirildiğini savunmaktadır. Yani Yin Yang, Tao Felsefesine aittir.



Sembol hakkında kısaca bilgi vermek gerekirse; Taoizm dinine aittir. Çin inanışına aitliğinin en temel sebebi, Konfüçyüs ve Şintoizm'e tepkisel doğmasıdır. Sembolün kabul edilirliği, popülasyonu ve günümüzde yer alması sadece bu dine mensup olan kişiler tarafından benimsenmesi değil, eşitlik ve denge gibi anlamların bu sembol üzerinden kullanılmasıdır. Yin Yang evrensel bir sembol olarak yer almaktadır.



Bu paragrafı biraz yavaş okuyunuz ve düşününüz… Gündüz-gece, siyah-beyaz, başarı-başarısızlık, çare-çaresizlik, uyum-uyumsuzluk, acı-mutluluk, nefes almak-nefes vermek, yaşam-ölüm… Zıtlık ve bütünlük…



Gündüz ve gece, hayatımızdaki bir (1) günün tamamını temsil eder.
Başarı ve başarısızlık, amaç, hedef ve çabalarımızın tümünü ifade eder ki, başarısızlıkla erişilen bir çok başarı bulunmaktadır (Bir başka yazımda bunu ayrıca kaleme alacağım).
Çare ve çaresizlik, bu iki karşıtlığa ne zaman denk gelsem, aforizmaları ile tanınan Alman filozof Nietzsche'nin Hayatı Sorgulayan Şiirindeki mısra aklıma gelir, 'ya çare sizsiniz, ya da çaresizsiniz'.
Nefes almak ve nefes vermek, işte bu yaşadığınızı dolu dolu hissetmenizi sağlayan anlar bütününü oluşturur.



Yaşamına dengenin sana gösterdiği işaretlerle anlam katabilmen mümkün. Yeter ki kontrol edebildiğin ve kontrol edemediğin şeylerin bir bütünlük oluşturduğunu, çehreni işgal etmediğini, fark et (Kontrol edebildiğimiz ve kontrol edemediğimiz şeyleri ayrıca kaleme alacağım).



Denge kavramı; teorik, nesnel ve hatta ruhani-duygusal bağlamda yaşam döngümüzde yer almaktadır. İnsanlık tarihi boyunca, her alanda bir denge olduğunu göreceksiniz.Denge kavramı; teorik, nesnel ve hatta ruhani-duygusal bağlamda yaşam döngümüzde yer almaktadır. İnsanlık tarihi boyunca, her alanda bir denge olduğunu göreceksiniz.

Dengeyi mıknatıs olarak düşününüz… Mıknatıs: manyetik kutuplardan oluşmaktadır. Kütle merkezinden tuttuğunuzda/astığınızda bir ucu kuzeyi (Kuzey Kutbu, N), bir ucu güneyi (Güney Kutbu, S) gösterir. Aynı kutuplar birbirini iter, zıt kutuplar ise birbirini çeker (art-eksi, denge). Bu bir şiddet ve kuvvetle mümkündür.



Yaşam bir dengedir ve bu dengede oluşan her artı-eksi bir bütündür. Başarmaktan korkma, başarısızlıkların sana tecrübe kattığını algılayarak tekrar dene, unutma ki her yağmurdan sonra güneş açar.



Bazen dengeyi sen oluşturursun, bazen ise denge seni oluşturur. Bu da bir dengedir. Dengeyle her iki kutbun eşit ağırlıkta olduğunu bilerek, düşün ve harekete geç…



Yazar: Büşra Ceco

#başarı #çin #denge #hayat #mıknatıs #nietzsche #tao #yinyang
https://haberton.com/denge-kavrami/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu?

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Bitlis’te başıboş köpeklerin ısırmasının ardından kuduz tanısı konan 10 yaşındaki Mustafa Erçetin hayatını kaybetmişti. Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler, ülkeyi derinden etkileyen olaya dikkat çekerek kuduz vakalarına karşı uyarılarda bulundu. Eskişehir’de Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler , kuduzun bütün memelilerde görülebilen viral bir hastalık olduğunu ifade etti. Ülkemizde yaban hayatı kaynaklı vakaların sık görüldüğünü belirten Kızılinler, “Kuduz, hayvan hastalıkları arasında en riskli rahatsızlıkların başında gelmektedir. Son zamanlarda farklı hastalıklar gündeme oturduğu için bu tür vakalar gündemden düştü. Dolayısıyla halkımız kuduz hastalığı konusunda bilinçsiz kaldı” dedi. Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Hayvanlarda kuduz belirtilerini aktaran Kızılinler, “Hırçınlık, ağızda salyalanma, saldırganlık, sinir sistemiyle alakalı aşırı hassasiyet, sığırlarda aşırı bağırma gibi belirtiler kuduz hastalığını işaret ed...

Mısır sapları elektrik enerjisine dönüştürülüyor

Adana’da hasadı yapılan mısırın tarlada kalan sapları özel makinelerle kesilip balya haline getirildikten sonra fabrikalarda yakılarak elektrik enerjisine dönüştürülüyor. Kentte mısır hasadı sürerken, tarlada kalan ürün sapları da enerjiye dönüşmeye başladı. Son yıllarda yaygınlaşan ve özel makinede balyalanan mısır sapları, bazı fabrikalar tarafından elektrik üretiminde kullanıyor.Yüksek ısıda yakılan mısır saplarından elde edilen enerji, türbinlere aktarılarak elektrik […] source https://haberton.com/misir-saplari-elektrik-enerjisine-donusturuluyor/

'Depremzede öğrenci' demek ötekileştirebilir

'Depremzede öğrenci' demek ötekileştirebilir Yıkıcı depremler sonrası çocukların yaşayabileceği travmalara dikkat çeken Çocuk Gelişim Uzmanı Pınar Bilecen, “Sınıflara misafir olarak gelen bu öğrencilerimize ‘depremzede öğrenci’ demek onu kırabilir, ötekileştirebilir, kendini ayrımlaştırılmış  gibi hissettirebilir” dedi. Kahramanmaraş merkezli yaşanan 2 büyük depremde kimi yakınlarını kaybetti, kimi yaşıtlarının yaşadığı afeti kilometrelerce öteden takip etti. Çocuklar deprem bölgesinde olsun ya da olmasın, yaşanan felaketten en ağır şekilde etkilendi. Peki bu süreçte onlara nasıl yaklaşmak, Türkiye'nin acı gerçeği depremi nasıl anlatmak gerekiyor? Deprem yaşayan çocukların yoğun kaygı ve korku içerisinde olduğunu aktaran Çocuk Gelişim Uzmanı Pınar Bilecen, “Deprem, insanın hareketsiz kabul ettiği ve güvenle ayağını bastığı toprağın da oynayacağını ve üzerinde bulunan tüm yapılarında hasar görüp, can kaybına uğrayacak şekilde yıkılabileceklerini gösteren bir doğa olayıdır. D...