Ana içeriğe atla

Sıkı Dostlar!

Sıkı Dostlar!

Hollandalı sokak hayvanı vakıflarının 2010'da attığı adım sayesinde tam 12 yıldır sokak hayvanlarının sorunlarına dikkat çekiliyor. Peki, biz sıkı dostlarımıza ne yapıyoruz? Gelin yakından bakalım.



Sözde değil özde kalması gereken sokak hayvanları konusu ne yazık ki tam anlamıyla idrak edilebilmiş değil. Günümüz Türkiye'sinde sokakta bakıma muhtaç hayvanların oranı yaklaşık 10 milyon civarında. Kapının önüne bir kap su, bir kap mama bırakamayan, bırakıldığında dahi ona bile saygı duymayan, döven ve hatta iğrençleşip tecavüz edip öldüren insanlık dışı kimseler yüzünden sokak hayvanları güvende olmadığı gibi, ülkemizin ne denli sapkın olduğu gerçeğini gözler önüne seriyor.



Kendisine dahi saygı duymayan kişilerin sesi soluğu çıkmayan hayvanlara karşı duyarsız oluşu vicdanın sadece lafta kaldığının göstergesi. Yaşam hakkı denilen bu ağır tabirde neden onlara saygı duymuyor, kasti olarak canlarını yakıyoruz?



Biz kimiz? Allah'ın yarattığı ve "Onlar benim sessiz kullarımdır!" dediği hayvanlara bu bunları yapabilecek kadar ne ara vahşileştik?



Sıkı Dostlar!Sıkı Dostlar!

Korunmaları, sahiplenmeleri gerekirken acıma duygumuzu yitirircesine saldırıyoruz. Halbuki; kurulan dernekler, yapılan propagandalar, verilen farkındalık konserleri, gönüllüler ve daha niceleri meydanlarda sokak hayvanlarının önemini ve getirildiklerim duruma çağrı yaparken, köşemize çekilip sadece izlemekle yetiniyor, buda yetmezmiş gibi oralı olmaktan uzakta kalarak saçma sapan vaazlar veriyoruz.



Bugün hiç olmadığı kadar hassasiyet göstermemiz gereken bu konuda geri planda kalma şansımız olmadığı gibi, eğer elimizden sahiplenme farkı gelmiyorsa lütfen yaz-kış ayırımı yapmaksızın insan olduğumuzu hatırlayarak kapımızın önüne su/mama koymayı, yolda yaralı bir hayvan gördüğümüz taktirde en yakın veterinere-hayvan barınaklarına götürmeyi, götüremiyorsak bile bulunduğumuz ilin zabıta müdürlüklerini veya tamamen ücretsz olan 153'ü arayarak durumu ihbar etmeyi kendimize insanî görev edinmeliyiz.



Kedi, Köpek ne fark eder ki? Biz nasıl kadın-erkek diye ayırım yapmaksızın yaşam hakkı adına eşitsizlik, hak ve özgürlük istiyorsak, onların da bu yaşam hakkında sahip olduklarını unutmamalıyız. Sahip olduğumuz ailevi değerler, kendimizi yetiştiriş tarzımız veya kimliğimiz her ne olursa olsun, sevmiyor olsak dahi hiç birimizin hiç bir canlıya zarar verme hakkı olmadığını hatırlayacağımız günlere uyanmak istiyorum.



Yazar: Dünya Pamuk

#153 #birkapmama #birkapsu #kedi #köpek #mama #sıkıdostlar #sokakhayvanları #suvemama #yaşamhakkı
https://haberton.com/siki-dostlar/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mısır sapları elektrik enerjisine dönüştürülüyor

Adana’da hasadı yapılan mısırın tarlada kalan sapları özel makinelerle kesilip balya haline getirildikten sonra fabrikalarda yakılarak elektrik enerjisine dönüştürülüyor. Kentte mısır hasadı sürerken, tarlada kalan ürün sapları da enerjiye dönüşmeye başladı. Son yıllarda yaygınlaşan ve özel makinede balyalanan mısır sapları, bazı fabrikalar tarafından elektrik üretiminde kullanıyor.Yüksek ısıda yakılan mısır saplarından elde edilen enerji, türbinlere aktarılarak elektrik […] source https://haberton.com/misir-saplari-elektrik-enerjisine-donusturuluyor/

24 çeşit balık paraziti tespiti; Balıklar boğularak ölüyor

Türkiye sularında 24 çeşit balık paraziti tespit edildi, bu parazitlerin bazı türleri balıkların gelişmesine engel oluyor çiftlik balıklarını boğarak öldürüyorlar. Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Balık Hastalıkları Anabilim Dalı Üyesi Doç. Dr. Argun Akif Özak, halk arasında balık biti ya da balık paraziti olarak bilinen parazitlerin Türkiye sularında 24 türünün olduğunu söyledi. Doç. Dr. Özak, "Bu parazitlerin bazı türleri balık dilinde yaşadığı için balıkların gelişmesine engel oluyor. Bu da balık ölümlerini beraberinde getiriyor. Tüketicilerimizin korkmasına gerek yok. Aslında parazit görülen balıklar, doğal organik bir balık olduğunun göstergesidir’’ dedi. Doç. Dr. Özak, parazitlerin çiftlik balıklarında boğularak ölümüne neden olduğunu belirtti. Özak, halk arasında balık biti ya da balık paraziti olarak bilinen parazitlerin Türkiye sularında 24 türünün olduğunu söyledi. Levrek, lüfer, somon gibi hem yüzeyde hem dip balıklarında görülen ve halk ar...

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu?

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Bitlis’te başıboş köpeklerin ısırmasının ardından kuduz tanısı konan 10 yaşındaki Mustafa Erçetin hayatını kaybetmişti. Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler, ülkeyi derinden etkileyen olaya dikkat çekerek kuduz vakalarına karşı uyarılarda bulundu. Eskişehir’de Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler , kuduzun bütün memelilerde görülebilen viral bir hastalık olduğunu ifade etti. Ülkemizde yaban hayatı kaynaklı vakaların sık görüldüğünü belirten Kızılinler, “Kuduz, hayvan hastalıkları arasında en riskli rahatsızlıkların başında gelmektedir. Son zamanlarda farklı hastalıklar gündeme oturduğu için bu tür vakalar gündemden düştü. Dolayısıyla halkımız kuduz hastalığı konusunda bilinçsiz kaldı” dedi. Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Hayvanlarda kuduz belirtilerini aktaran Kızılinler, “Hırçınlık, ağızda salyalanma, saldırganlık, sinir sistemiyle alakalı aşırı hassasiyet, sığırlarda aşırı bağırma gibi belirtiler kuduz hastalığını işaret ed...