Ana içeriğe atla

Dayatılmış görsellik algısı ve Sosyal Medya

Dünya genelinde dayatılmış görsellik algısı nedeniyle 16-20 yaş aralığı ergenlik sürecindeki gençlerin ya depresif yada bir takım psikolojik rahatsızlıklar içinde olduğu görülüyor. Bizleri sadece fiziksel görünüm üzerine düşünmeye iten toplumsal bir psikolojik şiddet ortamının içerisindeyiz. Özellikle son 5 yıl içerisinde sosyal medya ortamlarının mükemmele yakın bir kadın prototipleri yüzünden tüm kadınlarımızın psikolojik ve sosyokültürel baskı altında olduğunu düşünüyorum. Estetik görsel illüzyon dünyası kadınlarımızı tek tip kalıplaşmış ve birbirine benzeyen makyaj teknikleri, photoshop uygulamaları ile kişiyi kendine ait olan öz benlik bilincinden uzak tutuyor. Çünkü her birey sosyal medya ortamında beğenilen paylaşımlar ve gösterilen güzellik algısına uymalı ve bu kavrama uygun olmayanlar eleştirilmeliydi. 28 yaşındayım, sosyal medyanın dayatmış olduğu görsellik algısından seneler önce olumsuz yönde etkilendiğim dönemler oldu. Elbette ki bu süreç kendini kabul sürecini zorlaştıran bir döngü haline gelmişti. Ve bazı çoğunluktaki kişiler kendi zihninde ne düşündüğüne değil, öteki insanların ne düşündüğüne odaklanır.Çünkü insan psikolojisinin alt yapısında kişi, kendi bedenine bir başkasının gözüyle bakarak kendisine yabancılaşmış oluyor. Dayatılmış görsellik algısı ve Sosyal MedyaKendine yabancılaşma hissi ise sağlıklı olmayan birçok psikolojik semptomlara ve psikolojik rahatsızlıklara neden olabilir. Bunun en basit örneği ise Beden Dismorfik Bozukluk (BDB) olarak görülebilir. Yeni jenerasyonu sadece temelinin görsel imaj kaygısına dayalı olduğu ilişki biçimlerine yönlendirebilir. İlişki kurma, sevme, sevilme, değer görme, taktir edilme gibi tüm duygusal kavramların tüketildiğine şahit oluyoruz. Sosyal medyanın bir nevi çoklu kimlik yarattığını da söyleyebiliriz.Farklılıklarımızın, cilt kusurlarımızın, çillerimizin, 5 veya 10 kilo fazlalıklarımızın güzellik kavramımızı etkilemesine izin vermemeliyiz.Gucci'nin yeni yüzü Armine Harutyunyan'ı hepimiz biliyoruz. Şuanda tüm markalar klasik güzellik algısını yıkmak için sosyal sorumluluk projeleri yürütüyor. Dünya genelinde dayatılmış görsellik algısı nedeniyle 16-20 yaş aralığı ergenlik sürecindeki gençlerin ya depresif yada bir takım psikolojik rahatsızlıklar içinde olduğu görülüyor. Yazımı çok fazla uzatmadan hayatımda rol ve model olarak benimsediğim İngiliz spiker Katie Piper'a değinmek istiyorum. Kendisiyle birkaç kez iletişim kurma fırsatını elde ettiğim, saygıdeğer vizyon sahibi bu kadının hayatındaki başarılarına mutlaka bakmanızı istiyorum.Hiçbirimiz mükemmel değiliz ve olmak zorunda da değiliz. Üstelik yaradılışımız buna müsade etmezken. Dayatılmış hiçbir algıya hizmet etmek zorunda değilsin. Kendini sevme yolculuğu kendini olduğun gibi sevmekle başlar ve kimseyle kendini kıyaslamamak ön koşuldur. Ben merkezci ego kavramını bir kenara bırakıp mutlu olabilmek esas nokta.Dünya genelinde dayatılmış görsellik algısı nedeniyle 16-20 yaş aralığı ergenlik sürecindeki gençlerin ya depresif yada bir takım psikolojik rahatsızlıklar içinde olduğu görülüyor.Özellikle çağımızın dayattığı sosyal medya algısı, dayatılmış güzellik algısı hayatın her alanını paylaşma isteği, onaylanma arzusu kişiyi narsizm yöneltmekle birlikte en sağlıksız düşünce biçimlerinden olsa gerek.Asimile olmak zorunda değilsin. Kimseye kendini kanıtlama kaygın olmamalı. Sadece özünü sevmelisin. Seni sevenlerde hayatı algılama şeklini, kazanımlarını, kişiliğini, görgü kurallarına olan saygını, topluma olan katkılarını, dürüstlüğünü sevmeli ve taktir etmeli.Hayatın içinde anı yaşamak ve ait olmak gerçek mutluluk diye düşünüyorum. İşte o zaman gerçek kimliğimizle var olabiliriz.Yazar: Cansu Başer #ergenlik #estetik #görsellikalgısı #güzellik #özbenlik #sosyalmedya
https://haberton.com/dayatilmis-gorsellik-algisi-ve-sosyal-medya/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu?

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Bitlis’te başıboş köpeklerin ısırmasının ardından kuduz tanısı konan 10 yaşındaki Mustafa Erçetin hayatını kaybetmişti. Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler, ülkeyi derinden etkileyen olaya dikkat çekerek kuduz vakalarına karşı uyarılarda bulundu. Eskişehir’de Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler , kuduzun bütün memelilerde görülebilen viral bir hastalık olduğunu ifade etti. Ülkemizde yaban hayatı kaynaklı vakaların sık görüldüğünü belirten Kızılinler, “Kuduz, hayvan hastalıkları arasında en riskli rahatsızlıkların başında gelmektedir. Son zamanlarda farklı hastalıklar gündeme oturduğu için bu tür vakalar gündemden düştü. Dolayısıyla halkımız kuduz hastalığı konusunda bilinçsiz kaldı” dedi. Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Hayvanlarda kuduz belirtilerini aktaran Kızılinler, “Hırçınlık, ağızda salyalanma, saldırganlık, sinir sistemiyle alakalı aşırı hassasiyet, sığırlarda aşırı bağırma gibi belirtiler kuduz hastalığını işaret ed

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları hakkında Prof. Dr. Süleyman İrvan ile bir söyleşi gerçekleştirdik.. Geleneksel medya ile yeni medya kavramları son dönemlerde adını en çok duyduğumuz kavramdır. Her gün saatler geçirdiğimiz yeni medya ve geleneksel medyanın farkları her gün biraz daha açılıyor. Geleneksel medyayı özetlemek gerekirse.  Geleneksel medya:  Tek yönlü iletişim sağlayan dergi, televizyon ve gazete gibi iletişim araçlarının bütününe verilen isimdir. Kısacası geleneksel medya sesli ya da yazınsal basını kaplayan araçların tümüne verilen isimdir Yeni medya ise: Yeni Medya ya da bir diğer deyişle dijital medya , bilgisayar ve internetin kullanılarak oluşturulan ortamlara verilen isimdir. Yeni medyada iletişim tek yönlülükten çıkmakta ve çift yönlü iletişime geçmektedir.  Özellikle z kuşağı dediğimiz nesil ile yeni medya kelimesini daha fazla duymaya başladık. Gelişen teknolojide medyalardan haber alma şeklimiz bile değişti bu söyleşide vatandaş gazeteciği, eski medya y

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir?

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir? Gerçek baba kimdir? Doğurtup bakmayan mı? yoksa kendi çocuğu olmadığı halde sahip çıkan mı? Mavi cezaevi arabası Ulucanlar Cezaevi'ne yaklaşırken zaman 1970'i gösteriyordu. 17 yaşındaki mahkum 7 yıl sürecek cezaevi hayatına başlamak üzereydi. Bundan sonra olacaklar hem kendisinin hem de birçok insanın kaderini değiştirecekti. Gün akşama kavuştu. Kapılar sürmelendi. Karavanadan payına düşen çorbaya baktı. Daldı gitti uzaklara. TURGAY TANÜLKÜ'NÜN HİKAYESİ! Bu öyķü gerçek bir babanın hayat hikayesidir. Bu öykü Turgay Tanülkü 'nün hikayesi. 1953 yılında doğar, Turgay Tanülkü. Babasını küçük yaşlarda kaybeder. Annesi çamaşır yıkayarak geçimlerini sağlamaya çalışır. Fakat ne mümkün. Hayat zordur. Fakirlik vardır. Birde gençlik BABA NE DEMEK? Sırtını yasladığın dağ. Güven duygusu. Korkmamak Ama öyle olmaz. Yetiştirme yurdu, arkasından da cezaevi....Turgay'ı zor günler beklemektedir. Cezaevinde yaşadığı olaylar tüm den