Ana içeriğe atla

Cilt bakımında bu hataları yapmayın

Cilt bakımında bu hataları yapmayın

Cilt sorunlarına karşı, kulaktan duyma bilgilerle çözüm aramak yerine mutlaka bir dermatologdan yardım alınmalıdır. Evde cilt bakımı yaparken, bu doğru bilinen yanlışlardan kaçının.



Bakımlı bir cilt sadece estetik açıdan değil sağlığınız açısından da oldukça önemlidir. Cildinize uyguladığınız yanlış ürünler neticesinde sağlığınızı da olumsuz etkilemiş olursunuz. Etrafımızda cilt bakımı ile ilgili pek çok öneri ve söylemler vardır. Pek çok insan ‘doğal yöntem’ adı altında cildine bakımı yaptığını düşünürken aslında zarar vermektedir. Peki bu yanlışlar nelerdir? Cilt bakımında nelere dikkat etmeliyiz? Gelin birlikte inceleyelim..



Limon: Ciltte yanıklara neden olur

Cilt bakımında bu hataları yapmayın

Pek çok kişinin yüzüne uyguladığı limon, yüzün ph değerini düşürdüğü için yüze sürülmesi uygun bir madde değildir. Limonun halk arasında, sivilceyi kuruttuğuna, lekeleri geçirdiğine ve cildi beyazlatıcı etkisi olduğuna inanılıyor. Ancak uzmanlara göre fazla asit içerdiğinden dolayı, cilde yanıklara sebebiyet vermektedir. Fazla asit ise, ciltteki doğal yağ üretiminin ve cildin Ph dengesinin bozulmasına neden olmaktadır. Özellikle uygulama sonrası güneşe maruz kalınması halinde zararın etkisi artar.



Diş Macunu: Ciltte kuruma yapar

Cilt bakımında bu hataları yapmayın

Sivilce ve akneler için diş macunu efsanesi yıllardır doğru bilinen yanlışlar arasında. Cildinize diş macunu sürmeyi acilen bırakmanız gerekiyor. Dermatolog uzmanlarına göre diş macunu ile gözenekleriniz içine peroksit dolar, nane, alkol ve parfüm gibi etkili maddeler daha fazla leke ve sivilce oluşumuna sebebiyet verir.



Diş macunu, sıklıkla tahrişe ve iltihaplanmaya neden olan bir madde olan metanol içerir ve bu da sivilceyi daha kötü bir hale sokabilir. Sivilce tedavisinde diş macunu uygulamak sivilcede artışa, ciltte kuruluğa ve ağartmalara neden olabilir. Bu nedenle lekelerinize veda etmek istiyorsanız, daha sağlıklı alternatifleri deneyebilirsiniz.



Karbonat: Cildin Ph dengesini bozar

Cilt bakımında bu hataları yapmayın

Karbonat; cilt, temizlik, gıda, sağlık, saç, el ve ayak bakımı gibi birçok alanda doğal olarak faydalanılabilecek bir malzemedir. Ancak karbonatın taneli yapısı ölü derinin atılmasın için faydalı gibi görünürken ph değerinin yüz için çok fazla olduğu unutulmamalıdır. Yüzün ph değeri 4,5-5 iken karbonatta ise bu seviye oldukça üzerindedir. Ph değeri bu kadar yüksek bir maddeyi yüzünüze sürmeniz doğal dengeye zarar verir ve cildinizi bakterilere karşı hassas hale getirir.  



Cilt bakımı için yaygın olarak kullanılan karbonat fazla kullanıldığı takdirde deri hastalıkları, ciltte nem kaybı, tahriş ve kızarıklığa neden olabilir. Özellikle hassas cilde sahip olanların kullanmamasını tavsiye edilir.



Şeker: Cildinizi çizer,

Evde doğal ürünlerle cilt bakımı oluştururken şekerden bolca faydalanılır.  Ancak şekerin cildinize zarar verdiğinizi biliyor muydunuz? Yüzünüzdeki deri vücudun geri kalan bölümüne oranla daha hassas yapıda olduğu için şekerle yüzü ovmak ciltte gözle görünmeyecek küçük çiziklere ve kesiklere neden olur. Bu da zamanla cildin yaşlı ve mat görünmesine neden olur. Bunun yerine eritilmiş hindistan cevizi yağı vücudunuza peeling olarak uygulamanız daha doğru olacaktır.



Tarçın: Ciltte tahrişe neden olur

Cilt bakımında bu hataları yapmayın

Pek çok blogger tarafından tavsiye edilen tarçın, anlatılan vaatlerinin aksine cildinizde tahrişe yol açmaktadır. Tarçın cildinizi kurtur, çizilmelere ve yanıklara sebep olur. Bunun nedeni, ciltte tahrişe ve kaşıntıya neden olan kontakt dermatit reaksiyonunu göstermesidir. Uzman dermatologlar tarçının yüze sürülmesini asla önermez, çünkü tarçının ciltte sebep olduğu yanıkların telafisi olmayabilir.



Cilt bakımı için kullandığınız ürünlerin doğal olması sizi yanıltmasın. Asidi ve ph değeri yüksek ürünler de en az kimyasal ürünler kadar cildinize zarar vermektedir. Akne, leke, vb. cilt sorunu yaşayanların mutlaka tedavi için bir dermatologdan yardım alması gerekir.



Yazar: Tuğba Öztürk

#akne #ciltbakımı #dişmacunu #karbonatmaskesi #limonmaskesi #şekerlipeeling #tarçınmaskesi
https://haberton.com/cilt-bakiminda-bu-hatalari-yapmayin/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu?

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Bitlis’te başıboş köpeklerin ısırmasının ardından kuduz tanısı konan 10 yaşındaki Mustafa Erçetin hayatını kaybetmişti. Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler, ülkeyi derinden etkileyen olaya dikkat çekerek kuduz vakalarına karşı uyarılarda bulundu. Eskişehir’de Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler , kuduzun bütün memelilerde görülebilen viral bir hastalık olduğunu ifade etti. Ülkemizde yaban hayatı kaynaklı vakaların sık görüldüğünü belirten Kızılinler, “Kuduz, hayvan hastalıkları arasında en riskli rahatsızlıkların başında gelmektedir. Son zamanlarda farklı hastalıklar gündeme oturduğu için bu tür vakalar gündemden düştü. Dolayısıyla halkımız kuduz hastalığı konusunda bilinçsiz kaldı” dedi. Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Hayvanlarda kuduz belirtilerini aktaran Kızılinler, “Hırçınlık, ağızda salyalanma, saldırganlık, sinir sistemiyle alakalı aşırı hassasiyet, sığırlarda aşırı bağırma gibi belirtiler kuduz hastalığını işaret ed

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları hakkında Prof. Dr. Süleyman İrvan ile bir söyleşi gerçekleştirdik.. Geleneksel medya ile yeni medya kavramları son dönemlerde adını en çok duyduğumuz kavramdır. Her gün saatler geçirdiğimiz yeni medya ve geleneksel medyanın farkları her gün biraz daha açılıyor. Geleneksel medyayı özetlemek gerekirse.  Geleneksel medya:  Tek yönlü iletişim sağlayan dergi, televizyon ve gazete gibi iletişim araçlarının bütününe verilen isimdir. Kısacası geleneksel medya sesli ya da yazınsal basını kaplayan araçların tümüne verilen isimdir Yeni medya ise: Yeni Medya ya da bir diğer deyişle dijital medya , bilgisayar ve internetin kullanılarak oluşturulan ortamlara verilen isimdir. Yeni medyada iletişim tek yönlülükten çıkmakta ve çift yönlü iletişime geçmektedir.  Özellikle z kuşağı dediğimiz nesil ile yeni medya kelimesini daha fazla duymaya başladık. Gelişen teknolojide medyalardan haber alma şeklimiz bile değişti bu söyleşide vatandaş gazeteciği, eski medya y

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir?

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir? Gerçek baba kimdir? Doğurtup bakmayan mı? yoksa kendi çocuğu olmadığı halde sahip çıkan mı? Mavi cezaevi arabası Ulucanlar Cezaevi'ne yaklaşırken zaman 1970'i gösteriyordu. 17 yaşındaki mahkum 7 yıl sürecek cezaevi hayatına başlamak üzereydi. Bundan sonra olacaklar hem kendisinin hem de birçok insanın kaderini değiştirecekti. Gün akşama kavuştu. Kapılar sürmelendi. Karavanadan payına düşen çorbaya baktı. Daldı gitti uzaklara. TURGAY TANÜLKÜ'NÜN HİKAYESİ! Bu öyķü gerçek bir babanın hayat hikayesidir. Bu öykü Turgay Tanülkü 'nün hikayesi. 1953 yılında doğar, Turgay Tanülkü. Babasını küçük yaşlarda kaybeder. Annesi çamaşır yıkayarak geçimlerini sağlamaya çalışır. Fakat ne mümkün. Hayat zordur. Fakirlik vardır. Birde gençlik BABA NE DEMEK? Sırtını yasladığın dağ. Güven duygusu. Korkmamak Ama öyle olmaz. Yetiştirme yurdu, arkasından da cezaevi....Turgay'ı zor günler beklemektedir. Cezaevinde yaşadığı olaylar tüm den