Ana içeriğe atla

90'larda çocuk olmak

90'larda çocuk olmak susam sokağı demekti. Sürekli kavga eden Edi ve Büdü iştahlı bir kurabiye canavarı aklıma geliyor.Ben çocukluğumu seviyorum çünkü mutluydum. Her şey daha saf ve temizdi. Daha kolaydı paylaşmayı biliyor birbirimizi gerçekten seviyorduk çok zengin değildik aile hayatlarımız yakındı birbirimize. Tanıdık perdeler camlarımıza asılıydı ilk defa kumandalı televizyonumuz olmuştu. Genelde çocuk olmak doksanlarda susam sokağı demekti. Sürekli kavga eden Edi ve Büdü iştahlı bir kurabiye canavarı aklıma geliyor.Elektrikler sıkça kesilirdi. Pilli el fenerleri her ev de bazı evlerde gaz lambası vardı. Kapı girişlerinin yuvarlak örgü paspasları daha çok ananelerimizin kızlarına çeyiz ördüğü ya da artmış iplerden değerlendirilmiş paspaslardı. Sobalar kışın vazgeçilmezi üstünde pişen kestaneler demlenen çaylar . Banyolar soğuk olurdu. Ya da sobalı banyolarda ya da leğende sobanın yanında yıkanırdık sıcak su akmazdı çeşmelerimizden. 90'larda çocuk olmakHafta sonları havaya zıplayıp yere inmeyeceğini düşündüğüm Erkan Yolaç'ı hatırlıyorum Evet dediniz kaybettiniz. Pazar sabahları babamın izlediği kovboy filmleri annemin yaptığı yumurtalı ekmeğin kokusu burnumda işte tüm bunlar mutluluğun fotoğrafı idi. Atariler vardı TV bağlattırılıp oynadığımız oyunlar komik şapkalı ve bıyıklı boyacı Mario adını hatırlayamadığım oyunlar erkek kardeşiniz var ise daha zevkli oluyor.Bunun dışında unutamadığımız hafta sonları gazetelerin verdiği maketler vardı. Kesip yapıştırdığımız şatoların çıktığı sokakta hala oynayacak yer bulan çocuklar vardı. Kimse korkmazdı çocuğumun başına bir şey gelecek mi diye mahalle bakkalı köşe başı simitçisi hepsi tanıdıktı ve biz daha güvendeydik.90'larda çocuk olmak susam sokağı demekti. Sürekli kavga eden Edi ve Büdü iştahlı bir kurabiye canavarı aklıma geliyor.Bayramlar daha güzeldi mendil içlerine sarılmış harçlıklar ve şekerler özene bezene alınmış bayram kıyafetleri her şey daha güzeldi. Mezarlıkları bilmezdim çocukken ölüm uzaktı bana biliyordum belki ama acısını taşımak çok uzaktı. Şimdi bayram gelmiş neyime mezarlıklarda yatan kişiler evin içinden en yakınım annem ve babam belki büyüdüm ölüm gerçek ve hak ama insanlar soğuk bencil çıkarcı.Mutlu olmak bazen çok zor yine de şükrediyorum bir mesleğim amaçlarım yaşama sevincim var. Çünkü ben iyi merhametli vicdanlı bir ailenin çocuğuyum.Her şeye rağmen bayram geliyor ben çocuk olmasam da çocuk olanlar var. İyi olanlar hala gittiğinde bir dilim baklava ikram eden teyzeler amcalar. Mavi bir gökyüzü uçan kuşlar doğan güneş yaşamak güzel bayramınız kutlu olsun eski bayramlar nerede deseniz de gelsin bayram...
https://bit.ly/3y2obFx

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mısır sapları elektrik enerjisine dönüştürülüyor

Adana’da hasadı yapılan mısırın tarlada kalan sapları özel makinelerle kesilip balya haline getirildikten sonra fabrikalarda yakılarak elektrik enerjisine dönüştürülüyor. Kentte mısır hasadı sürerken, tarlada kalan ürün sapları da enerjiye dönüşmeye başladı. Son yıllarda yaygınlaşan ve özel makinede balyalanan mısır sapları, bazı fabrikalar tarafından elektrik üretiminde kullanıyor.Yüksek ısıda yakılan mısır saplarından elde edilen enerji, türbinlere aktarılarak elektrik […] source https://haberton.com/misir-saplari-elektrik-enerjisine-donusturuluyor/

24 çeşit balık paraziti tespiti; Balıklar boğularak ölüyor

Türkiye sularında 24 çeşit balık paraziti tespit edildi, bu parazitlerin bazı türleri balıkların gelişmesine engel oluyor çiftlik balıklarını boğarak öldürüyorlar. Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Balık Hastalıkları Anabilim Dalı Üyesi Doç. Dr. Argun Akif Özak, halk arasında balık biti ya da balık paraziti olarak bilinen parazitlerin Türkiye sularında 24 türünün olduğunu söyledi. Doç. Dr. Özak, "Bu parazitlerin bazı türleri balık dilinde yaşadığı için balıkların gelişmesine engel oluyor. Bu da balık ölümlerini beraberinde getiriyor. Tüketicilerimizin korkmasına gerek yok. Aslında parazit görülen balıklar, doğal organik bir balık olduğunun göstergesidir’’ dedi. Doç. Dr. Özak, parazitlerin çiftlik balıklarında boğularak ölümüne neden olduğunu belirtti. Özak, halk arasında balık biti ya da balık paraziti olarak bilinen parazitlerin Türkiye sularında 24 türünün olduğunu söyledi. Levrek, lüfer, somon gibi hem yüzeyde hem dip balıklarında görülen ve halk ar...

Polatlı Sakarya Meydan Muharebesi'nin kalbi

Polatlı Sakarya Meydan Muharebesi'nin kalbi Polatlı Tarih ve Kültür Araştırmaları Dernek Başkanı Kadim Koç, "Kurtuluş Savaşı'nın dönüm noktalarından birisi olan Sakarya Meydan Muharebesi, Ankara'nın Polatlı ilçesinin düşman işgaline direnen önemli bir kalesidir" dedi. Ülkemizin bağımsızlık mücadelesindeki en önemli dönüm noktalarından Sakarya Meydan Muharebesi, Polatlı’da, Haymana’da, Ankara’da başladı. Ankara, 22 gün 22 gece boyunca süren tarihin sayfalarına sığmayacak destansı bir mücadelenin simgesi oldu. Polatlı Sakarya Meydan Muharebesi'nin stratejik önemi Polatlı Belediyesi Tarihi Alanlar Tanıtım Merkezi (POTA) Başkanı Kadim Koç: ''Sakarya Meydan Muharebesi ismini Sakarya Nehri’nden almaktadır. Sakarya Nehri ülkemizin üçüncü büyük nehridir. 824 km’lik bu nehrin belli bir bölümü Polatlı’nın batısından geçmektedir. Ankara topraklarında 22 gün 22 gece devam eden bu savaş için Sakarya bir engel olarak düşman ile ordumuz arasına alındığından adını da ...