Ana içeriğe atla

Yeme Farkındalığı (Mindful Eating)

Yeme Farkındalığı (Mindful Eating)

Türkçe anlamı “ Yeme Farkındalığı ” olan Mindful Eating , bireyin açlık ve tokluk sinyallerini dinleyerek, sadece anda kalıp , ne yediğinden çok nasıl ve neden yediğini sorgulama bilincidir.



Yeme farkındalığın temeline indiğimizde ise en önemi husus ; besini 5 duyu organımızla tanımlayıp sadece yemeğe odaklanmalıdır. Böylece yeme süresi kısalır, tam doyum gerçekleşir, iştah azalır. Yeme farkındalığını geliştirmek için birtakım davranış değiştirme stratejilerine gidilir.



- Yemeğe başlamadan önce derin bir nefes alma, su ihtiyacı varsa su içme,

- Çatal ve kaşığı sürekli olarak elde tutmamak gereklidir, masaya bırakılmalıdır. Sürekli olarak elde tutmak dikkati dağıtır ve yemeğe odaklanmamızı etkiler.

- Yemek yediğimiz mekanın (evde iseniz) hep aynı yer olması,

- Tv ve bilgisayar karşısında yememek,

- Müzik dinleyerek ya da telefonla uğraşarak yemek yememek ise bir diğer önemli husustur.

Yeme Farkındalığı (Mindful Eating)Yeme Farkındalığı (Mindful Eating)

Eğer değiştirmek istediğiniz davranış şekilleri var ise onları listeleyip, olmasını istediğiniz davranış şekilleriyle sırasıyla yer değiştirilir. Önemli olan bu süreci yavaş ve istikrarlı bir şekilde yürütmektir.



Farkındalığı arttırmakta günlük tutma işe yarayabilir. Hem gün içinde Self – Monitoring ( kendi kendini gözlemleme ) dediğimiz yöntem ile gün içindeki davranışlarımızı şekillendirebilir.



Geçmiş gitti, gelecek ise belki gelmeyebilir. Siz elinizde olan "Şuanın" kıymetini bilin .



Yazar: Melek İsot

#diyetisyen #mindfuleating #mindfulness #yemefarkındalığı
https://bit.ly/3I4Tl0S

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu?

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Bitlis’te başıboş köpeklerin ısırmasının ardından kuduz tanısı konan 10 yaşındaki Mustafa Erçetin hayatını kaybetmişti. Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler, ülkeyi derinden etkileyen olaya dikkat çekerek kuduz vakalarına karşı uyarılarda bulundu. Eskişehir’de Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler , kuduzun bütün memelilerde görülebilen viral bir hastalık olduğunu ifade etti. Ülkemizde yaban hayatı kaynaklı vakaların sık görüldüğünü belirten Kızılinler, “Kuduz, hayvan hastalıkları arasında en riskli rahatsızlıkların başında gelmektedir. Son zamanlarda farklı hastalıklar gündeme oturduğu için bu tür vakalar gündemden düştü. Dolayısıyla halkımız kuduz hastalığı konusunda bilinçsiz kaldı” dedi. Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Hayvanlarda kuduz belirtilerini aktaran Kızılinler, “Hırçınlık, ağızda salyalanma, saldırganlık, sinir sistemiyle alakalı aşırı hassasiyet, sığırlarda aşırı bağırma gibi belirtiler kuduz hastalığını işaret ed...

Mısır sapları elektrik enerjisine dönüştürülüyor

Adana’da hasadı yapılan mısırın tarlada kalan sapları özel makinelerle kesilip balya haline getirildikten sonra fabrikalarda yakılarak elektrik enerjisine dönüştürülüyor. Kentte mısır hasadı sürerken, tarlada kalan ürün sapları da enerjiye dönüşmeye başladı. Son yıllarda yaygınlaşan ve özel makinede balyalanan mısır sapları, bazı fabrikalar tarafından elektrik üretiminde kullanıyor.Yüksek ısıda yakılan mısır saplarından elde edilen enerji, türbinlere aktarılarak elektrik […] source https://haberton.com/misir-saplari-elektrik-enerjisine-donusturuluyor/

'Depremzede öğrenci' demek ötekileştirebilir

'Depremzede öğrenci' demek ötekileştirebilir Yıkıcı depremler sonrası çocukların yaşayabileceği travmalara dikkat çeken Çocuk Gelişim Uzmanı Pınar Bilecen, “Sınıflara misafir olarak gelen bu öğrencilerimize ‘depremzede öğrenci’ demek onu kırabilir, ötekileştirebilir, kendini ayrımlaştırılmış  gibi hissettirebilir” dedi. Kahramanmaraş merkezli yaşanan 2 büyük depremde kimi yakınlarını kaybetti, kimi yaşıtlarının yaşadığı afeti kilometrelerce öteden takip etti. Çocuklar deprem bölgesinde olsun ya da olmasın, yaşanan felaketten en ağır şekilde etkilendi. Peki bu süreçte onlara nasıl yaklaşmak, Türkiye'nin acı gerçeği depremi nasıl anlatmak gerekiyor? Deprem yaşayan çocukların yoğun kaygı ve korku içerisinde olduğunu aktaran Çocuk Gelişim Uzmanı Pınar Bilecen, “Deprem, insanın hareketsiz kabul ettiği ve güvenle ayağını bastığı toprağın da oynayacağını ve üzerinde bulunan tüm yapılarında hasar görüp, can kaybına uğrayacak şekilde yıkılabileceklerini gösteren bir doğa olayıdır. D...