Ana içeriğe atla

Ayşe Begüm Onbaşı dünya şampiyonasına hazırlanıyor

Ayşe Begüm Onbaşı dünya şampiyonasına hazırlanıyor
Ayşe Begüm Onbaşı dünya şampiyonasına hazırlanıyor

Ayşe Begüm Onbaşı 2022 yılındaki dünya şampiyonası için heyecanlı olduğunu belirterek açıklamalarda bulundu



Dünya Şampiyonu aerobik cimnastikçi Ayşe Begüm Onbaşı, "Önümüzdeki yıl çok yoğun geçecek. 2022 yılında 3 tane dünya kupası, 1 tane de dünya şampiyonası ve 1 tane de dünya oyunları var. Dünya oyunlarına Türkiye olarak ilk defa katılacağız aerobik cimnastikte. Bu tabi ki çok heyecan verici. Umuyoruz ki oradan da derecelerle döneriz. İlk defa böyle bir yarışmaya katılacağımız için alacağımız başarılar bir ilk niteliğinde olacak. Bu da bizi haliyle heyecanlandırıyor" dedi.



Dünya Şampiyonu aerobik cimnastikçi, Redbull sporcusu Ayşe Begüm Onbaşı, açıklamalarda bulundu. Dünya şampiyonluğu başarısıyla Türk kadınının gücünü gösterdiği için çok mutlu olduğunu ifade eden milli sporcu, "Dünya Şampiyonu olmak bizim büyükler kategorisinde gerçekleştirmek istediğimiz en büyük hedefti ve buna ulaştığımız için hem çok mutluyuz, hem de Türkiye'ye bu başarıyı getirdiğimiz için büyük bir gurur yaşıyoruz. Hala daha o dönemin içerisinden çıkabilmiş değiliz. Çünkü dünya şampiyonluğu bizim için çok önemli bir başarı. Bundan dolayı çok büyük bir mutluluk hissediyoruz. Verdiğimiz emeklerin karşılığını aldığımız için ve Türk kadının gücünü orada gösterdiğimiz için büyük bir mutluluk yaşıyoruz" diye konuştu.



" Dünya oyunlarına Türkiye olarak ilk defa katılacağız aerobik cimnastikte. Bu tabi ki çok heyecan verici."

'2022 YILI YOĞUN BİR YIL OLACAK'



İlk kez katılacakları dünya oyunlarından başarıyla dönerek bir ilki yaşamak istediklerini belirten Onbaşı, "Önümüzdeki yıl çok yoğun bir yıl olacak. 2022 yılında 3 tane dünya kupası, 1 tane de dünya şampiyonası ve 1 tane de dünya oyunları var. Dünya oyunlarına Türkiye olarak ilk defa katılacağız aerobik cimnastikte. Bu tabi ki çok heyecan verici. Umuyoruz ki oradan da derecelerle döneriz. İlk defa böyle bir yarışmaya katılacağımız için alacağımız başarılar da bir ilk niteliğinde olacak. Bu da bizi haliyle heyecanlandırıyor" şeklinde konuştu.



'ÖNÜMÜZDEKİ SENE BOMBA GİBİ HAZIR OLMAYI UMUYORUZ'



Ayşe Begüm Onbaşı, sakatlıklarıyla ilgili tedavi süreçlerinin tamamlandığını ve çok iyi bir şekilde hazırlandığını ifade ederek, şöyle konuştu:



"İtalya'dan sonra ufak bir sakatlık yaşadım. Aslında ufak değil, 5 tane yırtık yaşadım. Hemstring bölgemde yırtık vardı, onun tedavi süreçleri bitti. Bileğimde bir kist vardı onu da aldırdım. Tedavi sürecim aslında tamamlandı. Sonrasında antrenmanlara başladık. Şu anda antrenman sezonunun içerisindeyiz. Şu anda önümüzdeki senenin hazırlıklarını yapıyoruz. Yeni müzik, yeni koreografilerin yapılmaları, takımların belirlenmesi gibi şeyler belirleniyor şu anda. Bu sürecin içerisinde çok büyük bir heyecan var. Hem biraz stres var. Önümüzdeki sene neler olacak? Neler bitecek? Bunun da stresini yaşamıyor değiliz. Ama önümüzdeki sene bomba gibi hazır olmayı umuyoruz." 



" Türk halkı, başarı karşısında inanılmaz bir kuvvetle bir oluyor ve tüm desteğini gösteriyor."

'KENDİMİZİ ŞANSLI HİSSEDİYORUZ'



Emeklerini karşılığını aldığını hissettiğini söyleyen Onbaşı, "Özellikle amatör ve kadın bir sporcu olarak cimnastik gibi bir branşta mücadele etmek, başarılar kazanmak ya da yarışmalara katılmak özelinde konuşmak gerekirse, gerçekten bu noktaya gelebilmiş olmak, bu emeklerin karşılığını alıyormuşum gibi hissettiriyor. Bu çok mutluluk verici bir olay. Türk halkı, başarı karşısında inanılmaz bir kuvvetle bir oluyor ve tüm desteğini gösteriyor. Bundan dolayı da çok onore oluyorum diyebilirim.



Bu anlamda amatör branşlara verilen destekler bizim için çok önemli. Gerek bakanlık, gerek federasyon ve sponsorlar bu tarz branşların desteklenmesinde emeği geçen herkese ben bir kez daha teşekkür ediyorum. Bizim yarışmalara katılmamız ve başarı kazanmamız yetmiyor. Bunun desteklenmesi ve duyurulması da çok önemli. Bu anlamda da kendimizi şanslı hissediyoruz. Ulaştığımız başarılar, hazırlık süreçlerimiz ya da başarısızlıklarımız da bir anda halka duyuruluyor ve onların da desteğini her anlamda hissediyoruz" dedi.



'KENDİMİ ÖZEL HİSSEDİYORUM'



Redbull sporcusu olmanın da özel hissettirdiğini anlatan Ayşe Begüm Onbaşı, "Redbull özelinde şöyle bir durum var. Dünya çapında bir sponsor ve dünya çapında özel sporculardan biriyim. Kendimi özel hissediyorum. Dünya çapında 850 sporcu var ve 850'den bir olmak önemli. Sadece tek bir aerobik cimnastikçi var o da benim dünya çapında. Bu da bana özel hissettiriyor. Şu anda tüm şampiyonların bir araya geldiği bir organizasyonun içerisindeyiz ve onlarla bir arada olmak konuşmak ve karşılıklı olarak deneyimlerimizi birbirimize anlatmak bizi genel olarak motive ediyor" diye konuştu.



Ayşe Begüm Onbaşı, artık diğer branşların da futbol desteklendiğini ve başarıların konuşulduğunu belirterek, şöyle konuştu:



"İlgilendiğimiz branşlar çok küçük yaşlarda başladığımız ve çok sıkı disiplin ve antrenmanlar yaptığımız branşlar. Ben 10 yaşından beri yurt dışında milli yarışmalara katılıyorum. O süreçten itibaren bir gelişimin içerisindeyim. Bu tarz branşların gelişmesi demek de bir anlamda doğru yatırımların yapıldığını gösterir. Ben bu şekilde düşünüyorum. Hem sporcuya, hem antrenörlere hem de velilere doğru yatırımların, doğru telkinlerin yapılması sonucunda, tabi ki bizim gösterdiğimiz azmi de bir kenara koyarak konuşmak istiyorum.



Gerçekten hem gelişimin sağlanmasına hem de başarıların gelmesine sebep oluyor. Futbol her ne kadar ülkemizde önemli bir branş olsa da diğer branşların da konuşuluyor olması ve desteklenmesi, taraftarı olduğum ve böyle bir branşla ilgilendiğim için bunu destekleyenler karşısında çok büyük bir mutluluk duyuyorum. Sadece cimnastik değil, diğer tüm branşların desteklenmesi ve gösterilmesi anlamında çok mutluyum." 



Yazar: Haberton

#ayşebegümonbaşı #cimnastik #dünyaşampiyonasu #türkiye
https://haberton.com/ayse-begum-onbasi-dunya-sampiyonasina-hazirlaniyor/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu?

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Bitlis’te başıboş köpeklerin ısırmasının ardından kuduz tanısı konan 10 yaşındaki Mustafa Erçetin hayatını kaybetmişti. Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler, ülkeyi derinden etkileyen olaya dikkat çekerek kuduz vakalarına karşı uyarılarda bulundu. Eskişehir’de Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler , kuduzun bütün memelilerde görülebilen viral bir hastalık olduğunu ifade etti. Ülkemizde yaban hayatı kaynaklı vakaların sık görüldüğünü belirten Kızılinler, “Kuduz, hayvan hastalıkları arasında en riskli rahatsızlıkların başında gelmektedir. Son zamanlarda farklı hastalıklar gündeme oturduğu için bu tür vakalar gündemden düştü. Dolayısıyla halkımız kuduz hastalığı konusunda bilinçsiz kaldı” dedi. Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Hayvanlarda kuduz belirtilerini aktaran Kızılinler, “Hırçınlık, ağızda salyalanma, saldırganlık, sinir sistemiyle alakalı aşırı hassasiyet, sığırlarda aşırı bağırma gibi belirtiler kuduz hastalığını işaret ed

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları hakkında Prof. Dr. Süleyman İrvan ile bir söyleşi gerçekleştirdik.. Geleneksel medya ile yeni medya kavramları son dönemlerde adını en çok duyduğumuz kavramdır. Her gün saatler geçirdiğimiz yeni medya ve geleneksel medyanın farkları her gün biraz daha açılıyor. Geleneksel medyayı özetlemek gerekirse.  Geleneksel medya:  Tek yönlü iletişim sağlayan dergi, televizyon ve gazete gibi iletişim araçlarının bütününe verilen isimdir. Kısacası geleneksel medya sesli ya da yazınsal basını kaplayan araçların tümüne verilen isimdir Yeni medya ise: Yeni Medya ya da bir diğer deyişle dijital medya , bilgisayar ve internetin kullanılarak oluşturulan ortamlara verilen isimdir. Yeni medyada iletişim tek yönlülükten çıkmakta ve çift yönlü iletişime geçmektedir.  Özellikle z kuşağı dediğimiz nesil ile yeni medya kelimesini daha fazla duymaya başladık. Gelişen teknolojide medyalardan haber alma şeklimiz bile değişti bu söyleşide vatandaş gazeteciği, eski medya y

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir?

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir? Gerçek baba kimdir? Doğurtup bakmayan mı? yoksa kendi çocuğu olmadığı halde sahip çıkan mı? Mavi cezaevi arabası Ulucanlar Cezaevi'ne yaklaşırken zaman 1970'i gösteriyordu. 17 yaşındaki mahkum 7 yıl sürecek cezaevi hayatına başlamak üzereydi. Bundan sonra olacaklar hem kendisinin hem de birçok insanın kaderini değiştirecekti. Gün akşama kavuştu. Kapılar sürmelendi. Karavanadan payına düşen çorbaya baktı. Daldı gitti uzaklara. TURGAY TANÜLKÜ'NÜN HİKAYESİ! Bu öyķü gerçek bir babanın hayat hikayesidir. Bu öykü Turgay Tanülkü 'nün hikayesi. 1953 yılında doğar, Turgay Tanülkü. Babasını küçük yaşlarda kaybeder. Annesi çamaşır yıkayarak geçimlerini sağlamaya çalışır. Fakat ne mümkün. Hayat zordur. Fakirlik vardır. Birde gençlik BABA NE DEMEK? Sırtını yasladığın dağ. Güven duygusu. Korkmamak Ama öyle olmaz. Yetiştirme yurdu, arkasından da cezaevi....Turgay'ı zor günler beklemektedir. Cezaevinde yaşadığı olaylar tüm den