Ana içeriğe atla

Diyabet 2019'da 1.5 milyon kişinin canını aldı

Diyabet 2019'da 1.5 milyon kişinin canını aldı
Diyabet 2019'da 1.5 milyon kişinin canını aldı

Dünya Sağlık Örgütü: Diyabet 2019'da 1.5 milyon kişinin direkt ölümünden sorumlu.



Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ), 14 Kasım Diyabet Günü nedeniyle yaptığı açıklamaya göre 2000 ve 2016 yılları arasında diyabet kaynaklı erken ölümler yüzde 5 arttı. 2019'da diyabet nedeniyle 1,5 milyon kişi hayatını kaybetti.



DSÖ Diyabet Günü sebebiyle yaptığı açıklamada, 1980'de 108 milyon diyabetli kişi sayısının 2014'te 422 milyona yükseldiğini vurguladı. Hastalığın, düşük ve orta gelirli ülkelerde yüksek gelirli ülkelere göre daha hızlı arttığını belirten DSÖ, 2000 ve 2016 yılları arasında diyabet kaynaklı erken ölümlerde yüzde 5'lik bir artış ve 2019'da diyabet, 1,5 milyon kişinin hayatını kaybetmesine sebep olduğunu ifade etti. DSÖ ayrıca diyabetin tedavi edilmezse körlük, böbrek yetmezliği, kalp krizi, felç ve alt vücut uzuvlarının kesilmesine varan sonuçları konusunda uyardı.



BASİT BİR KAN TAHLİLİ YETERLİ

Sağlıklı bir diyet, düzenli fiziksel aktivite, normal vücut ağırlığını korumak ve tütün kullanımından kaçınmak, Tip 2 diyabetin başlamasını önlemenin veya geciktirmenin başlıca yolları olduğunu ifade eden DSÖ, basit bir kan tahliliyle diyabetin tespit edilebileceğini belirtti.



TİP 2 DİYABET NEDİR?

Tip 2 diyabet, vücudun insülini etkisiz kullanımından kaynaklanır. Diyabetli kişilerin yüzde 95'inden fazlası Tip 2 diyabetlidir. Bu tip diyabet, büyük ölçüde aşırı vücut ağırlığının ve fiziksel hareketsizliğin sonucudur. Semptomlar, Tip 1 diyabetinkilere benzer olabilir ancak genellikle daha az belirgindir. Sonuç olarak, hastalık ortaya çıktıktan birkaç yıl sonra, komplikasyonlar ortaya çıktıktan sonra teşhis edilebilir. Yakın zamana kadar bu tip diyabet sadece yetişkinlerde görülüyordu, ancak şimdi çocuklarda da giderek daha sık görülüyor.



Yazar: Haberton

#diyabet #diyabetgünü #dünyasağlıkörgütü
https://haberton.com/diyabet-2019da-1-5-milyon-kisinin-canini-aldi/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu?

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Bitlis’te başıboş köpeklerin ısırmasının ardından kuduz tanısı konan 10 yaşındaki Mustafa Erçetin hayatını kaybetmişti. Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler, ülkeyi derinden etkileyen olaya dikkat çekerek kuduz vakalarına karşı uyarılarda bulundu. Eskişehir’de Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler , kuduzun bütün memelilerde görülebilen viral bir hastalık olduğunu ifade etti. Ülkemizde yaban hayatı kaynaklı vakaların sık görüldüğünü belirten Kızılinler, “Kuduz, hayvan hastalıkları arasında en riskli rahatsızlıkların başında gelmektedir. Son zamanlarda farklı hastalıklar gündeme oturduğu için bu tür vakalar gündemden düştü. Dolayısıyla halkımız kuduz hastalığı konusunda bilinçsiz kaldı” dedi. Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Hayvanlarda kuduz belirtilerini aktaran Kızılinler, “Hırçınlık, ağızda salyalanma, saldırganlık, sinir sistemiyle alakalı aşırı hassasiyet, sığırlarda aşırı bağırma gibi belirtiler kuduz hastalığını işaret ed...

Mısır sapları elektrik enerjisine dönüştürülüyor

Adana’da hasadı yapılan mısırın tarlada kalan sapları özel makinelerle kesilip balya haline getirildikten sonra fabrikalarda yakılarak elektrik enerjisine dönüştürülüyor. Kentte mısır hasadı sürerken, tarlada kalan ürün sapları da enerjiye dönüşmeye başladı. Son yıllarda yaygınlaşan ve özel makinede balyalanan mısır sapları, bazı fabrikalar tarafından elektrik üretiminde kullanıyor.Yüksek ısıda yakılan mısır saplarından elde edilen enerji, türbinlere aktarılarak elektrik […] source https://haberton.com/misir-saplari-elektrik-enerjisine-donusturuluyor/

'Depremzede öğrenci' demek ötekileştirebilir

'Depremzede öğrenci' demek ötekileştirebilir Yıkıcı depremler sonrası çocukların yaşayabileceği travmalara dikkat çeken Çocuk Gelişim Uzmanı Pınar Bilecen, “Sınıflara misafir olarak gelen bu öğrencilerimize ‘depremzede öğrenci’ demek onu kırabilir, ötekileştirebilir, kendini ayrımlaştırılmış  gibi hissettirebilir” dedi. Kahramanmaraş merkezli yaşanan 2 büyük depremde kimi yakınlarını kaybetti, kimi yaşıtlarının yaşadığı afeti kilometrelerce öteden takip etti. Çocuklar deprem bölgesinde olsun ya da olmasın, yaşanan felaketten en ağır şekilde etkilendi. Peki bu süreçte onlara nasıl yaklaşmak, Türkiye'nin acı gerçeği depremi nasıl anlatmak gerekiyor? Deprem yaşayan çocukların yoğun kaygı ve korku içerisinde olduğunu aktaran Çocuk Gelişim Uzmanı Pınar Bilecen, “Deprem, insanın hareketsiz kabul ettiği ve güvenle ayağını bastığı toprağın da oynayacağını ve üzerinde bulunan tüm yapılarında hasar görüp, can kaybına uğrayacak şekilde yıkılabileceklerini gösteren bir doğa olayıdır. D...