Ana içeriğe atla

Şehit Zafer Çalışkan Anadolu Lisesi 29 Ekim'i kutladı

Şehit Zafer Çalışkan Anadolu Lisesi 29 Ekim'i kutladı
Şehit Zafer Çalışkan Anadolu Lisesi 29 Ekim'i kutladı

Şehit Zafer Çalışkan Anadolu Lisesi 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı coşku ile kutladı. Öğrencilerin hazırlamış olduğu gösteriler, veliler tarafından beğeni topladı.



Cumhuriyetimizin 98. yıl dönümü dolayısı ile Şehit Zafer Çalışkan Anadolu Lisesi Müdürü Çetin Bulut, öğrencilere nasihatlerde bulunarak "Sevgili öğrenciler, bu vatan ve bu cumhuriyeti Atatürk sizlere emanet etti. İleride söz sahibi olacağınız bu ülkeye hizmet için lütfen bilimden, sanattan ve kültürden vazgeçmeyin. Gününüzü telefon oyunlarıyla ve gereksiz sosyal medya sohbetleriyle, zararlı alışkanlıklarla geçirmeyin. Tam donanımlı olarak geleceğe hazırlanın. Tarihimiz ve atalarınız sizden bunu beklemektedir" dedi.



Şehit Zafer Çalışkan Anadolu Lisesi Müdürü Çetin Bulut sözlerini şöyle sürdürdü; "Bugün  cumhuriyetimizin kuruluşunun 98.Yıldönümünü kutlamak için toplanmış bulunmaktayız. Varlığımızı borçlu olduğumuz başta Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere bizleri bugünlere eriştiren Kurtuluş Savaşı'nın kahraman gazi ve şehitlerini  minnet ve şükranla anmak istiyorum.



Şehit Zafer Çalışkan Anadolu Lisesi 29 Ekim'i kutladıŞehit Zafer Çalışkan Anadolu Lisesi 29 Ekim'i kutladı

Gençler, iki yıl sonra 100. Yılını kutlayacağımız bağımsız cumhuriyetimizin kolay kurulmadığını bilmenizi isterim. Altı yüzyıl imparatorlukla idare edilmiş, iradesini  kullanamayan  bir halk ilk kez kendi kaderini belirleme ve yönetime katılma hakkını elde etmiştir.



Atatürk batılı ülkelerin uzun yıllar mücadele ederek kanla elde ettiği cumhuriyet ve demokrasinin kazanımlarını, kurtuluş savaşı mücadelesi vererek hem ülkeyi emperyalist  düşmanlardan temizlemiştir  hem de  Türk halkına cumhuriyeti armağan  ederek toplumun  özgürleşmesini  sağlamıştır.



1923’ten önceki şartlara baktığımızda  tarihçi İlber Ortaylı’nın ifadesiyle İmparatorluk en uzun yüzyılını yaşamıştır. Elbette yaşanan acı yenilgiler ve toprak  kayıpları, halkın  gözünde bitmeyen acı hatıralarla dolu  bir 19. yüzyıl bırakmıştır.



Trablusgarp, Balkan Savaşları, 1. Dünya Savaşı yenilgileri ve ordusu bitkin ve ümitsiz bir millet. Ümit Özdağ’ın İfadesiyle 1774’ten beri geri çekilen Türk milleti artık “nihai” olarak yenilmiştir. Kazanılan son büyük savaş, 1730’dadır ve üzerinden 188 sene geçmiştir.



MUSTAFA KEMAL ATATÜRK KARANLIKLARI AYDINLIĞA TAŞIMIŞTIR

Üç kıtaya hükmeden imparatorluğumuzdan geriye Atatürk’ün çizdiği, kurtarılması gereken  Misak-ı Milli toprakları kalmıştır. Anadolu son sığınaktır ve o da bize çok görülmektedir. Başkent İstanbul İngilizlerin işgali altındadır. Okumuş subay ve genç askerlerinin çoğunu Çanakkale Savaşı’nda kaybetmiş bu millet bir ümit ışığı beklemektedir.



Şehit Zafer Çalışkan Anadolu Lisesi 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı coşku ile kutladı. Öğrencilerin hazırlamış olduğu gösteriler, veliler tarafından beğeni topladı.

Bağrından Metehanları, Fatihleri çıkaran bu millet içinden yüzyılın dahisi Atatürk’ü çıkararak  karanlıkları aydınlığa, ümitsizliği zafere  taşımıştır. Ordumuzun geri çekildiği bir anda İsmet İnönü’ye "korkma! düşmanı vatanın harimi ismetinde boğacağım" diyen Atatürk  bize ebedi bir vatan  bırakmıştır.



Yahya Kemal’in şiirden çok duaya benzeyen şu şiiri,  kalan son vatan toprağı için Tanrı’ya yakarışın çok güzel bir ifadesidir ve o günün şartlarını çok iyi özetlemektedir.  



"Şu kopan fırtına Türk ordusudur yâ Rabbi.



Senin uğrunda ölen ordu, budur yâ Rabbi.



Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın,



Galib et, çünkü bu son ordusudur İslâm'ın."





Evet  Kuvay-i Milliye’ye ve Mustafa Kemal’e  Allah  bu duadaki dileği gerçekleştirme fırsatı vermiştir.



Zaferden sonra asıl savaşın uygarlık ve kültür sahasında olacağının bilincinde olan Atatürk Cumhuriyeti ilan ederek Türk halkını kadını ve erkeğiyle  fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür bir topluluk haline getirmiştir. Bugün eksikliklerine rağmen bölgesinde ve dünyada her bakımdan saygın ve güçlü bir devlet isek, bunu 98  yıl önce yokluklar içerisinde büyük mücadele veren Ulu Önder ve silah arkadaşlarına borçluyuz.


#29ekimcumhuriyetbayramı #atatürk #çetinbulut #cumhuriyetbayramı #mustafakemalatatürk #şehitzaferçalışkananadolulisesi #serdarakarkan
https://haberton.com/sehit-zafer-caliskan-anadolu-lisesi-29-ekimi-kutladi/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu?

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Bitlis’te başıboş köpeklerin ısırmasının ardından kuduz tanısı konan 10 yaşındaki Mustafa Erçetin hayatını kaybetmişti. Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler, ülkeyi derinden etkileyen olaya dikkat çekerek kuduz vakalarına karşı uyarılarda bulundu. Eskişehir’de Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler , kuduzun bütün memelilerde görülebilen viral bir hastalık olduğunu ifade etti. Ülkemizde yaban hayatı kaynaklı vakaların sık görüldüğünü belirten Kızılinler, “Kuduz, hayvan hastalıkları arasında en riskli rahatsızlıkların başında gelmektedir. Son zamanlarda farklı hastalıklar gündeme oturduğu için bu tür vakalar gündemden düştü. Dolayısıyla halkımız kuduz hastalığı konusunda bilinçsiz kaldı” dedi. Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Hayvanlarda kuduz belirtilerini aktaran Kızılinler, “Hırçınlık, ağızda salyalanma, saldırganlık, sinir sistemiyle alakalı aşırı hassasiyet, sığırlarda aşırı bağırma gibi belirtiler kuduz hastalığını işaret ed...

Mısır sapları elektrik enerjisine dönüştürülüyor

Adana’da hasadı yapılan mısırın tarlada kalan sapları özel makinelerle kesilip balya haline getirildikten sonra fabrikalarda yakılarak elektrik enerjisine dönüştürülüyor. Kentte mısır hasadı sürerken, tarlada kalan ürün sapları da enerjiye dönüşmeye başladı. Son yıllarda yaygınlaşan ve özel makinede balyalanan mısır sapları, bazı fabrikalar tarafından elektrik üretiminde kullanıyor.Yüksek ısıda yakılan mısır saplarından elde edilen enerji, türbinlere aktarılarak elektrik […] source https://haberton.com/misir-saplari-elektrik-enerjisine-donusturuluyor/

'Depremzede öğrenci' demek ötekileştirebilir

'Depremzede öğrenci' demek ötekileştirebilir Yıkıcı depremler sonrası çocukların yaşayabileceği travmalara dikkat çeken Çocuk Gelişim Uzmanı Pınar Bilecen, “Sınıflara misafir olarak gelen bu öğrencilerimize ‘depremzede öğrenci’ demek onu kırabilir, ötekileştirebilir, kendini ayrımlaştırılmış  gibi hissettirebilir” dedi. Kahramanmaraş merkezli yaşanan 2 büyük depremde kimi yakınlarını kaybetti, kimi yaşıtlarının yaşadığı afeti kilometrelerce öteden takip etti. Çocuklar deprem bölgesinde olsun ya da olmasın, yaşanan felaketten en ağır şekilde etkilendi. Peki bu süreçte onlara nasıl yaklaşmak, Türkiye'nin acı gerçeği depremi nasıl anlatmak gerekiyor? Deprem yaşayan çocukların yoğun kaygı ve korku içerisinde olduğunu aktaran Çocuk Gelişim Uzmanı Pınar Bilecen, “Deprem, insanın hareketsiz kabul ettiği ve güvenle ayağını bastığı toprağın da oynayacağını ve üzerinde bulunan tüm yapılarında hasar görüp, can kaybına uğrayacak şekilde yıkılabileceklerini gösteren bir doğa olayıdır. D...