Ana içeriğe atla

Nil Göksel, küçük bir bahar esintisi

Nil Göksel, küçük bir bahar esintisi
Nil Göksel, küçük bir bahar esintisi

Bu öykü piyanonun altın kızı Nil Göksel'in başarı öyküsüdür. Nil Göksel, küçük bir bahar esintisi.



Büyük salon gelen misafirlerle dolmak üzereydi. Şık hanımlar, takım elbiseli beyler, yavaş yavaş yerlerini aldılar. Işıklar söndü. Kapılar kapandı, ve sahne aydınlandı. Sahnedeki kuyruklu siyah piyano gülümseyerek baktı, gelen misafirlere. Biraz sonra siyah uçuş uçuş elbisesiyle çok güzel, küçük bir kız girdi, sahneye. Özenle taranmış saçları, kendinden emin duruşu ve zarafetiyle bir peri kızına benziyordu. Selam verdi ve geçti oturdu piyanonun başına. Piyano eski bir dostu karşılar gibi karşıladı, güzel kızı...Bir derin sessizlik oldu.



Güzel kız zarif parmaklarını değdirdi piyanonun tuşlarına. Zaman silindi. Notalar canlandı. Dans etmeye başladılar kızın etrafında. Öyle güzel çalıyordu ki BACH çıka geldi, yüzyıllar ötesinden dinlemeye bu güzel kızı.



Bense sanki bir zaman tünelinden geçip dünyaca ünlü bir piyanistin çocukluğunu seyreder gibiydim.



Nil Göksel, küçük bir bahar esintisiNil Göksel, küçük bir bahar esintisi

NİL GÖKSEL 2011/HAZİRAN DOĞUMLU

Doğarken bir çok yetenekle doğmuş. Çok özel bir müzik kulağı var. En çok çalarken mutlu hissediyor kendini. Tanımayı çok istiyorum. Ailesiyle iletişime geçiyorum. Kabul ediyorlar görüşmeyi. ÇOK MUTLUYUM.



Günlerden pazar; Sıcak şehrin insanlarıyız nede olsa, Gözleri ışıl ışıl anne EMEL GÖKSEL ve yüzünden gülümsemesi eksik olmayan, baba YAŞAR GÖKSEL... Gerçekten çok memnun oluyorum. Böyle pozitif, hayat dolu bir çiftle tanıştığım için. Nil'se sahnedekinden çok farklı. Mutlu bir mavi çocuk bu gün.



Konuşmaya başlıyoruz



NİL NASIL BİR BEBEKTİ?

EMEL GÖKSEL: Nil doğduğu andan itibaren çok farklıydı. Çok duygusal, çok içsel, çok düşünceli, çok romantik. Olumsuzlukları asla sevmezdi. Olumsuz hiç bir cümle kuramazdık. Çok derin bir çocuktu. Nil kendini anlamaya başladığından beri böyle bir çocuktu.



NIL'İN DOĞUMU NE KATTI HAYATINIZA?

EMEL GÖKSEL: Nil aslında bizim hayatımızın dönüm noktası. Nil ikinci baharımız. Çünkü ben otuz küsür, eşimde kırk küsur yaşındaydık. Çocuk yapmak konusunda çok kararsız kaldık. Bu saatten sonra olur mu? Bakabilir miyiz? Zor mu olur? Nil oluverdi. Ve doğduğu andan itibaren de ailenin göz bebeği oluverdi.



PEKİ PİYANO NASIL BAŞLADI? NİL Mİ İSTEDİ YOKSA SİZ Mİ YÖNLENDİRDİNİZ?

EMEL GÖKSEL: Şöyle oldu. Ben Nil'e hamileyken, bir yazı okumuştum. Bebeklere anne karnında klasik müzik dinletmenin, bebeğin matematik zekasına faydaları üzerine bir yazıydı. Bir mp3 aldık, içine klasik müzik parçaları doldurduk. Ben iş yerindeyken, karnıma kulaklıkları koyup, Nil'e devamlı klasik müzik dinletiyordum.



Günün 8/9 saati böyle geçiyordu. Anne karnındayken bile Nil o müziği duyabiliyordu. Bunu verdiği tepkilerden anlıyordum. Daha sakin, hoş melodilerde oda sakindi. Ama daha hızlı ve sert melodilerde mesela Carmina Burana gibi, tepiniyordu karnımda. Yüksek sesleri istemiyordu. Rahatsız oluyordu. Nil dünyaya geldikten birkaç gün sonra babası beşiğin yanına gidip aşkım dediğinde oda melodiyle karşılık veriyordu.



Nil'de işitme algısı daha karnımdayken gelişti. Seslere karşı hep bir duyarlılığı vardı. Saç kurutma makinası alırken dahi Nil'i götürüyordum ki, Nil'i rahatsız etmeyen seste bir tane alayım. Elektrik süpürgesi açamıyordum. Yüksek sesle konuştuğumuzda çok rahatsız oluyordu. Tabi biz bunu, müzikal anlamda bu çocukta bir şey var diye düşünmüyorduk. Hassas, kibar, naif ondan böyle diyorduk



Bu öykü piyanonun altın kızı Nil Göksel'in başarı öyküsüdür. Nil Göksel, küçük bir bahar esintisi. Bu öykü piyanonun altın kızı Nil Göksel'in başarı öyküsüdür. Nil Göksel, küçük bir bahar esintisi.

Bir bebeğin en büyük şansı, kendisini çok seven bir anne, babanın kollarına doğması bence. Pek çok insan bu şansı yakalayamıyor.



Evet çok severler kızlarını, üstüne titrerler. Farklı yönlerine saygı duyarlar. İsterler ki, kibar, zarif yetişsin kızları. Emel hanım baleye göndermek ister sadece. Akıllarında piyano yoktur..



Hayat normal seyrinde devam eder. Nil beş buçuk yaşındadır.



NİL 5 YAŞINA KADAR NASIL BİR ÇOCUKTU?

EMEL GÖKSEL: Çok erken konuştu Nil. Bir, bir buçuk yaşlarındaydı. Matematik ve sayılarla arası çok iyiydi. Şarkı söylemeyi çok severdi. Özellikle duygusal şarkılar.



Tatile gittikleri bir dönemde öğretmenlik yapan bir çiftle tanışırlar. Çift Nil'deki zeka belirtilerini fark eder. Onlara göre Nil üstün zeka belirtileri göstermektedir. Lütfen test yaptırın deseler de yaptırmaz Göksel çifti. Ama bilirler kızlarının üstün zekalı olduğunu.... - Yazar: Nil Bedir

#absolutkulak #fazılsay #idilbiret #Konservatuar #müzik #nilgöksel #özelses #piyano #SamirMirzayev #simaykok


https://haberton.com/nil-goksel-kucuk-bir-bahar-esintisi/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu?

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Bitlis’te başıboş köpeklerin ısırmasının ardından kuduz tanısı konan 10 yaşındaki Mustafa Erçetin hayatını kaybetmişti. Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler, ülkeyi derinden etkileyen olaya dikkat çekerek kuduz vakalarına karşı uyarılarda bulundu. Eskişehir’de Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler , kuduzun bütün memelilerde görülebilen viral bir hastalık olduğunu ifade etti. Ülkemizde yaban hayatı kaynaklı vakaların sık görüldüğünü belirten Kızılinler, “Kuduz, hayvan hastalıkları arasında en riskli rahatsızlıkların başında gelmektedir. Son zamanlarda farklı hastalıklar gündeme oturduğu için bu tür vakalar gündemden düştü. Dolayısıyla halkımız kuduz hastalığı konusunda bilinçsiz kaldı” dedi. Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Hayvanlarda kuduz belirtilerini aktaran Kızılinler, “Hırçınlık, ağızda salyalanma, saldırganlık, sinir sistemiyle alakalı aşırı hassasiyet, sığırlarda aşırı bağırma gibi belirtiler kuduz hastalığını işaret ed

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları hakkında Prof. Dr. Süleyman İrvan ile bir söyleşi gerçekleştirdik.. Geleneksel medya ile yeni medya kavramları son dönemlerde adını en çok duyduğumuz kavramdır. Her gün saatler geçirdiğimiz yeni medya ve geleneksel medyanın farkları her gün biraz daha açılıyor. Geleneksel medyayı özetlemek gerekirse.  Geleneksel medya:  Tek yönlü iletişim sağlayan dergi, televizyon ve gazete gibi iletişim araçlarının bütününe verilen isimdir. Kısacası geleneksel medya sesli ya da yazınsal basını kaplayan araçların tümüne verilen isimdir Yeni medya ise: Yeni Medya ya da bir diğer deyişle dijital medya , bilgisayar ve internetin kullanılarak oluşturulan ortamlara verilen isimdir. Yeni medyada iletişim tek yönlülükten çıkmakta ve çift yönlü iletişime geçmektedir.  Özellikle z kuşağı dediğimiz nesil ile yeni medya kelimesini daha fazla duymaya başladık. Gelişen teknolojide medyalardan haber alma şeklimiz bile değişti bu söyleşide vatandaş gazeteciği, eski medya y

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir?

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir? Gerçek baba kimdir? Doğurtup bakmayan mı? yoksa kendi çocuğu olmadığı halde sahip çıkan mı? Mavi cezaevi arabası Ulucanlar Cezaevi'ne yaklaşırken zaman 1970'i gösteriyordu. 17 yaşındaki mahkum 7 yıl sürecek cezaevi hayatına başlamak üzereydi. Bundan sonra olacaklar hem kendisinin hem de birçok insanın kaderini değiştirecekti. Gün akşama kavuştu. Kapılar sürmelendi. Karavanadan payına düşen çorbaya baktı. Daldı gitti uzaklara. TURGAY TANÜLKÜ'NÜN HİKAYESİ! Bu öyķü gerçek bir babanın hayat hikayesidir. Bu öykü Turgay Tanülkü 'nün hikayesi. 1953 yılında doğar, Turgay Tanülkü. Babasını küçük yaşlarda kaybeder. Annesi çamaşır yıkayarak geçimlerini sağlamaya çalışır. Fakat ne mümkün. Hayat zordur. Fakirlik vardır. Birde gençlik BABA NE DEMEK? Sırtını yasladığın dağ. Güven duygusu. Korkmamak Ama öyle olmaz. Yetiştirme yurdu, arkasından da cezaevi....Turgay'ı zor günler beklemektedir. Cezaevinde yaşadığı olaylar tüm den