Ana içeriğe atla

NASA, Lucy uzay aracını fırlattı

NASA, Lucy uzay aracını fırlattı
NASA, Lucy uzay aracını fırlattı

ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi Jüpiter’in çevresindeki ‘Trojan (Truva) Asteriotleri’ni incelemek üzere Lucy uzay aracını fırlattı



ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), Florida eyaletindeki Cape Canaveral Üssü’nden Atlas V 401 roketiyle, Jüpiter’in çevresindeki ‘Trojan (Truva) Asteriotleri’ni incelemek üzere ‘Lucy’ uzay aracını fırlattı.



NASA’dan yapılan açılamada, Lucy’nin, ‘Trojan Asteroitleri’ni incelemek üzere gönderilen ilk uzay görevi olacağı ifade edildi. Açıklamada, “Trojanlar, Güneş’ten Jüpiter ile aynı uzaklıkta, gaz devi Jüpiter’in ‘önünde’ ve ‘arkasında’ Güneş’in yörüngesinde dönen dış Güneş Sistemi asteroitleridir. Gaz devi normalde çevresindeki tüm asteroitleri dağıtacak kadar büyüktür, ancak Güneş ve Jüpiter'in birleşik çekimsel etkileri nedeniyle, bu Trojan asteroitleri sabit yörüngelerde (Lagrange Noktaları olarak bilinen yerin etrafında) milyarlarca yıldır kapana kısılmışlardır. Bu Trojanlar, erken Güneş Sistemimizin kalıntılarının benzersiz, daha önce hiç keşfedilmemiş bir örneğini sağlar” denildi. Ayrıca, bu asteroitlerin, güneş sisteminin tarihini deşifre etmek adına hayati ipuçları taşıdığı belirtildi.



NASA, Lucy uzay aracını fırlattı

LUCY GÖREVİ ADINI NERDEN ALIYOR?

12 yıl sürecek görevin adını, Donald Johanson ve Tom Gray tarafından 24 Kasım 1974'te Etiyopya'da bulunan erken bir insansı fosilleşmiş iskeletinden aldığı ifade edilirken, söz konusu iskeletin de ismini The Beatles’ın ünlü ‘Lucy in the Sky With Diamonds’ şarkısından aldığı belirtildi. Açıklamada, Lucy fosilinin insanlığa dair ‘benzersiz’ bilgiler sağlaması gibi Lucy görevinin de gezegenlerin kökeni ve Güneş Sistemi'nin oluşumu hakkındaki bilgileri ‘kökten değiştirmeyi’ vaat ettiği ifade edildi.

... - Yazar: Haberton

#güneşsistemi #jüpiter #nasa #uzayaracı
https://haberton.com/nasa-lucy-uzay-aracini-firlatti/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu?

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Bitlis’te başıboş köpeklerin ısırmasının ardından kuduz tanısı konan 10 yaşındaki Mustafa Erçetin hayatını kaybetmişti. Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler, ülkeyi derinden etkileyen olaya dikkat çekerek kuduz vakalarına karşı uyarılarda bulundu. Eskişehir’de Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler , kuduzun bütün memelilerde görülebilen viral bir hastalık olduğunu ifade etti. Ülkemizde yaban hayatı kaynaklı vakaların sık görüldüğünü belirten Kızılinler, “Kuduz, hayvan hastalıkları arasında en riskli rahatsızlıkların başında gelmektedir. Son zamanlarda farklı hastalıklar gündeme oturduğu için bu tür vakalar gündemden düştü. Dolayısıyla halkımız kuduz hastalığı konusunda bilinçsiz kaldı” dedi. Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Hayvanlarda kuduz belirtilerini aktaran Kızılinler, “Hırçınlık, ağızda salyalanma, saldırganlık, sinir sistemiyle alakalı aşırı hassasiyet, sığırlarda aşırı bağırma gibi belirtiler kuduz hastalığını işaret ed

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları hakkında Prof. Dr. Süleyman İrvan ile bir söyleşi gerçekleştirdik.. Geleneksel medya ile yeni medya kavramları son dönemlerde adını en çok duyduğumuz kavramdır. Her gün saatler geçirdiğimiz yeni medya ve geleneksel medyanın farkları her gün biraz daha açılıyor. Geleneksel medyayı özetlemek gerekirse.  Geleneksel medya:  Tek yönlü iletişim sağlayan dergi, televizyon ve gazete gibi iletişim araçlarının bütününe verilen isimdir. Kısacası geleneksel medya sesli ya da yazınsal basını kaplayan araçların tümüne verilen isimdir Yeni medya ise: Yeni Medya ya da bir diğer deyişle dijital medya , bilgisayar ve internetin kullanılarak oluşturulan ortamlara verilen isimdir. Yeni medyada iletişim tek yönlülükten çıkmakta ve çift yönlü iletişime geçmektedir.  Özellikle z kuşağı dediğimiz nesil ile yeni medya kelimesini daha fazla duymaya başladık. Gelişen teknolojide medyalardan haber alma şeklimiz bile değişti bu söyleşide vatandaş gazeteciği, eski medya y

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir?

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir? Gerçek baba kimdir? Doğurtup bakmayan mı? yoksa kendi çocuğu olmadığı halde sahip çıkan mı? Mavi cezaevi arabası Ulucanlar Cezaevi'ne yaklaşırken zaman 1970'i gösteriyordu. 17 yaşındaki mahkum 7 yıl sürecek cezaevi hayatına başlamak üzereydi. Bundan sonra olacaklar hem kendisinin hem de birçok insanın kaderini değiştirecekti. Gün akşama kavuştu. Kapılar sürmelendi. Karavanadan payına düşen çorbaya baktı. Daldı gitti uzaklara. TURGAY TANÜLKÜ'NÜN HİKAYESİ! Bu öyķü gerçek bir babanın hayat hikayesidir. Bu öykü Turgay Tanülkü 'nün hikayesi. 1953 yılında doğar, Turgay Tanülkü. Babasını küçük yaşlarda kaybeder. Annesi çamaşır yıkayarak geçimlerini sağlamaya çalışır. Fakat ne mümkün. Hayat zordur. Fakirlik vardır. Birde gençlik BABA NE DEMEK? Sırtını yasladığın dağ. Güven duygusu. Korkmamak Ama öyle olmaz. Yetiştirme yurdu, arkasından da cezaevi....Turgay'ı zor günler beklemektedir. Cezaevinde yaşadığı olaylar tüm den