Ana içeriğe atla

Su tasarrufu için ne yapılmalı?

Su tasarrufu için ne yapılmalı?
Su tasarrufu için ne yapılmalı?

Dünyada su krizi artık alarm veriyor. Haberton olarak su tasarrufu ve su tüketim alışkanlıklarını değiştirmek için neler yapılabileceğine mercek tuttuk



Su tüketim alışkanlıkları değişen dünya düzeni ile beraber kendini yeniliyor. Kırsallarda suların evlere borularla getirilemediği dönemlerde kısıtlı olan sular daha imtinalı kullanılırken; günümüzde suya kolay ulaşım su tüketim alışkanlığını da değiştirdi. Açık kalan musluklar, tarımda vahşi sulama, suların eğlence amacıyla kullanımı ve birçok nedenle su israfı gün geçtikçe yaygınlaşıyor. Öyle ki bundan sonraki dünya savaşının su nedeniyle çıkacağı uzmanlarca dile getiriliyor.



Su kaynaklarının yaklaşık yüzde 0,3’ü kullanılabilir

Diyarbakır Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (DİSKİ) yayımladığı bilgilendirme mesajın su tüketiminde israfa dikkat çekerek suyun tasarruflu kullanılması gerektiğinin altını çiziyor. DİSKİ’nin resmi web sayfasında yer alan bilgilendirmede suyun önemine dikkat çekilerek Dünya’nın yüzde 70’ini kaplayan su olduğuna ve yeryüzündeki su kaynaklarının yaklaşık yüzde 0,3’ü kullanılabilir ve içilebilir özellikte olduğu belirtiliyor. 1940-1980 yılları arasında su kullanımının iki katına çıktığı belirtilen açıklamada “Nüfusun hızla artması, buna karşılık su kaynaklarının sabit kalması sebebiyle su ihtiyacı her geçen gün artmaktadır.” deniliyor.



Evde su tasarrufu

DİSKİ yazısında su kullanımında çarpıcı rakamları açıklayarak banyo ve tuvalette su tüketiminde tasarrufa dikkat çekiyor. Açıklamada evde su israfına son vermek için öncelikle nerede ne kadar su tüketildiğinin belirlenmesi gerektiğine dikkat çekilerek şu uyarılarda bulunuluyor: 



Su tasarrufu için ne yapılmalı?Su tasarrufu için ne yapılmalı?

Banyo ve tuvalette su tasarrufu

- Tuvalet rezervuarının su depolama kapasitesi 16 litredir. 4 kişilik bir aile 16 litrelik tuvalet rezervuarı ile ayda tuvalette 7 ton su tüketir. Bunun yerine 7 litrelik tuvalet rezervuar ile hem tuvaleti temizlemek hem de su tüketimini 2.5-3 tona düşürmek mümkündür.

- Tuvalet rezervuarı 16 litrelik ise bu durumda iki adet 1.5 litrelik plastik şişeye su doldurup rezervuara koyarak su tüketimini yüzde 20 azaltabilirsiniz.

- Banyo yerine duş alarak su tüketimini yüzde 25 azaltabilirsiniz. Duş alarak 40-60 litre su tüketirken banyo yaparak su tüketimi 120-150 litredir. Klasik duş başlıkları dakikada ortalama 15-20 litre su akıtırken düşük akımlı aeratörlü duş başlıkları dakikada 9-10 litre su tüketmek mümkündür. Böylece 5 –6 dakikalık duş esnasında 90-120 litre sıcak su yerine 45-60 litre sıcak su ile aynı işlemi yapmak mümkündür. Böylece 4 kişilik bir aile günde 3 defa duş yapsa yılda 55 ton su tasarruf edebilir.

- Dişlerinizi fırçalarken, tıraş olurken ve yüzünüzü sabunlarken musluğu kapalı tutarak günde 15-35 litre su tasarruf edebilirsiniz.

Mutfakta su tasarrufu

Damlatan su musluklarının da su israfına büyük ölçüde etki ettiğine değinilen bilgilendirmede musluğun dakikada bir damla su sızdırması ile yılda 12 500 litre boşa su aktığına dikkat çekiliyor. Genellikle mutfakta tüketilen suyun evde tüketilen toplam suyun yüzde 10’u kadar olduğu belirtilirken; direkt akan musluk suyu ile kapların durulanmaması ve böylece günde 30-60 litre su tasarruf edilebileceği öneriliyor.



Küçük önlemlerle büyük sorunlara engel olunabileceğini göz önüne seren DİSKİ bilgilendirmesinde içme suyu olarak akan musluk suyu yerine sürahi veya buzdolabına konmuş suyun kullanılması öneriliyor.



Dünyada su krizi artık alarm veriyor. Haberton olarak su tasarrufu ve su tüketim alışkanlıklarını değiştirmek için neler yapılabileceğine mercek tuttukDünyada su krizi artık alarm veriyor. Haberton olarak su tasarrufu ve su tüketim alışkanlıklarını değiştirmek için neler yapılabileceğine mercek tuttuk

Musluklardan sıcak su sızıntısının fazla su kullanımı ve enerji israfı olduğunu belirten DİSKİ, evlerde suyun yüzde 35 banyoda, yüzde 30 tuvalette, yüzde 20 çamaşır ve bulaşık yıkamada, yüzde 10 yemek pişirme ve içme suyu ve yüzde 5 ise temizlik amacı ile kullanıldığı belirtiliyor.  Buzluktaki yiyeceklerin ve diğer donmuş gıdaların buzunu eritmek için su kullanılmaması gerektiği belirtilen bilgilendirmede “Bu tür gıdaların buzlarını buzdolabının alt gözünde bir gece bekleterek çözebilirsiniz.” deniliyor.



Su tasarrufu nasıl yapılır?

Su sızıntılarına önemle dikkat çeken DİSKİ, bilgilendirmesinde saniyede bir damla akan suyun yılda 3 metreküplük yani 3 tonluk bir tüketime eşdeğer olduğuna değiniliyor. Çamaşır ve bulaşık makinelerinin doğru kullanım ile su tasarrufuna katkı sağlayabileceği belirtilen bilgilendirmede makinelerin tam doldurulması öneriliyor. Çamaşır ve bulaşık makinelerinin bir defada ortalama 40 litre su tükettiği belirtilirken açık bırakılan muslukların ise dakikada yaklaşık 15-20 litre suyun boşa akmasına neden olduğuna dikkat çekiliyor.



Su insan yaşamı için temel ihtiyaç. Temel ihtiyacın kontrollü ve yarınların düşünülerek kullanılması ve düzenlenmesi gelecek nesiller için büyük önem taşıyor. DİSKİ su tasarrufu ile ilgili önemli bilgilendirmesinde tüketilen su miktarının önemli kısmının, tuvalet rezervuarı, banyo, çamaşır ve bulaşık makinelerinde harcanan su olduğuna önemle vurgu yapıyor.



Pandemide su tüketimi arttı

Suyun tüketimi mevsimlerde dahi değişkenlik gösterirken Pandemi ile birlikte su tüketimi önemli derecede arttı. Konuya dikkat çeken Gaziantep Su ve Kanalizasyon İdaresi’den yapılan açıklamada (GASKİ) normal dönemlere göre daha fazla hijyene dikkat edilmesi ile yaşam alanlarında su tüketiminin de büyük oranda arttığını belirtildi.



30 bin toz fazla su tüketildi

2021 Ocak ayında yapılan açıklamada Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürü Hüseyin Sönmezler, pandemi döneminde günlük 30 bin ton fazla su tüketildiğini bildirdi.



Su tüketim alışkanlıkları değişen dünya düzeni ile beraber kendini yeniliyor. Kırsallarda suların evlere borularla getirilemediği dönemlerde kısıtlı olan sular daha imtinalı kullanılırken; günümüzde suya kolay ulaşım su tüketim alışkanlığını da değiştirdi.Su tüketim alışkanlıkları değişen dünya düzeni ile beraber kendini yeniliyor. Kırsallarda suların evlere borularla getirilemediği dönemlerde kısıtlı olan sular daha imtinalı kullanılırken; günümüzde suya kolay ulaşım su tüketim alışkanlığını da değiştirdi.

Sönmezler pandemide hijyenin öneminin ortaya çıktığına dikkat çekerek insanların bu dönemde ellerini daha fazla yıkamaları, daha fazla banyo yapmaları nedeniyle de suyu daha fazla tüketmeleri gerektiğine vurgu yaptı.



Suyun 24 saat akması için mücadele

GASKİ Genel Müdürü Sönmezler açıklamasında vatandaşların mağdur olmaması için içme suyu ve kullanma suyu sistemlerinin sürdürülebilir hale gelmesi gerektiğine dikkat çekerek “Biz 2020 yılında yaptığımız tespitlerde pandeminin başlamasıyla beraber ortalama yüzde 20 oranında suyu tüketim alışkanlığımızın artış gösterdiğini söyleyebiliriz. Yani ortalama günlük 100 litre su tüketen bir insanımız 120 litre tüketmeye başladı. İnsanların zamanlarını evde geçirmek zorunda olduğu yani hijyen için suyu daha fazla tüketmek durumunda olduğu bir dönemde bizim gibi kuruluşlar çeşmelerden suyun 24 saat akması için mücadele veriyoruz. Bu anlamda da şimdiye kadar herhangi bir sıkıntı yaşamadık” dedi.



Türkiye’nin su zengini bir ülke olmadığına dikkat çeken Sönmezler mevcut su kaynaklarının korunması gerektiğinin altını çizdiği açıklamasında “Gaziantep suyu olmayan bir şehir. Mevcut su kaynakları bu kentte yaşayan insanların ancak yüzde 5 ihtiyacını karşılayabiliyor. Suyumuzun yüzde 95’ini komşu ilimiz olan Kahramanmaraş’tan temin ediyoruz. Gaziantep’i besleyen 3 tane temel su kaynağımız bulunuyor.



Bunlar Kartalkaya Barajı, Narlı Mizmilli Kuyuları ve Gaziantep’in en önemli içme suyu kaynağı olan Düzbağ. Şu anda şehrin yüzde 70 su ihtiyacını Düzbağ’dan karşılıyoruz. Bundan 1 yıl öncesine kadar böyle bir kaynağımız yoktu. Dolayısıyla pandemiyle beraber Düzbağ suyuna kavuşmamız Gaziantep için önemli bir kazanım oldu. Yoksa mevcut diğer kaynaklarımız böyle bir süreçte Gaziantep için yeterli gelemeyecekti. 2019 ve 2020 yılını karşılaştıracak olursak bugün itibariyle günlük 410 bin metreküp su tüketiyoruz, bir yıl önce bu tüketim miktarı 380 bin metreküptü. Yani pandemi sürecinde günlük ortalama su tüketim miktarımız 30 bin metreküptür” dedi.



Bakanlık su tüketimini araştırdı

Tarım ve Orman Bakanlığı ise pandeminin de etkisiyle artan su tüketimine mercek tutan bir araştırma yayımladı. Türkiye temsiliyeti gözetilerek 26 ilde yapılan araştırmada ankete katılanların yüzde 89'u gelecekte susuzluk yaşanabileceğini düşünüyor ancak bu endişe su tasarrufuna yansımıyor. Bakanlığın resmi web sayfasında yayımlanan araştırma haberine göre susuzluğa karşı hassasiyeti olanların bunu su tüketim alışkanlıklarına yansıtmıyor.



Su tasarrufunda yeterli çaba gösterilmiyor

Bakanlığın resmi web sitesinde yer alan araştırma haberinde genç, iyi eğitimli ve çalışan kadınların içinde yer aldığı grup, toplumun susuzluk tehlikesi yaşaması konusunda tereddütlere sahip ama su tasarrufu konusunda yeterli çabayı göstermediği belirtiliyor. Bir başka grup olan; orta yaşlı, daha düşük eğitimli, ev kadını ve kalabalık hanelerin oluşturduğu diğer grup ise toplumsal değil ekonomik kaygılar nedeniyle su tüketimine dikkat ediyor.



https://www.youtube.com/watch?v=SkFgd2limcQ

Çoğunluk 'tedbir alınmalı' görüşünde

Araştırma haberine göre; araştırmaya katılanların yüzde 40’ı Türkiye’nin su zengini olduğunu  düşünürken; çalışan erkekler Türkiye'yi su konusunda zengin olarak tanımlayan grubu oluşturuyor. Bunun yanında araştırmaya katılanların yüzde 96'sı "Gelecekte susuzluk yaşamamak için ciddi tedbirler alınmalı" görüşünde. Gelecekte susuzluk yaşanabileceğini düşünenlerin oranı ise yüzde 89.



Tarım ve Orman Bakanlığı su ile ilgili kısa, orta ve uzun dönem stratejileri belirlemek amacıyla başlattığı 1'inci Su Şurası kapsamında Türkiye'nin su tüketim alışkanlıklarına mercek tuttu. Su tüketiminin analizi için yapılan araştırmada ankete katılanların yüzde 83'ü su tasarrufuna dikkat ettiğini düşünürken; tasarruf konusunda en dikkatli olunan dönemin 40-44 yaş aralığı olduğu ortaya kondu. Su tasarrufuna diğer bölgelere kıyasla daha çok dikkat eden bölgeleri Akdeniz ile Doğu ve Güney Doğu bölgesinde yaşayanlar olarak ortaya çıkaran araştırmaya göre; kalabalık aileler su tasarrufu konusunda daha dikkatli grubu oluşturuyor.



Açık kalan musluklar, tarımda vahşi sulama, suların eğlence amacıyla kullanımı ve birçok nedenle su israfı gün geçtikçe yaygınlaşıyor. Öyle ki bundan sonraki dünya savaşının su nedeniyle çıkacağı uzmanlarca dile getiriliyor.Açık kalan musluklar, tarımda vahşi sulama, suların eğlence amacıyla kullanımı ve birçok nedenle su israfı gün geçtikçe yaygınlaşıyor. Öyle ki bundan sonraki dünya savaşının su nedeniyle çıkacağı uzmanlarca dile getiriliyor.

Tassarruf konusunda yeterli çaba gösterilmiyor

Araştırmaya göre; genç, iyi eğitimli ve çalışan kadınların içinde yer aldığı grubunda, toplumun susuzluk tehlikesi yaşaması konusunda tereddütlere sahip ama su tasarrufu konusunda yeterli çabayı göstermiyor. Orta yaşlı, daha düşük eğitimli, ev kadını ve kalabalık hanelerin oluşturduğu diğer grup ise toplumsal değil ekonomik kaygılar nedeniyle su tüketimine dikkat ediyor.



Diş fırçalarken, el yıkarken su açık bırakılıyor

Suyun iklim değişikliği ile öneminin bir kere daha ortaya çıkması ile devletlerin yaptığı çalışmalar su tüketimi alanında yoğunlaşırken Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yaptığı araştırma çalışmasında öne çıkan sonuçlar şu şekilde:



- Aylık ortalama su faturası 88 TL

- Bulaşıkları makineye dizmeden önce elde yıkamak her üç kişiden birinde alışkanlık haline gelmiş.

- Görüşülen hanelerin yüzde 4'ünde sifon su akıtıyor.

- Hanelerin yüzde 7'sinde damlayan bir musluk bulunuyor.

- Hanelerin neredeyse hepsinde (yüzde 98) çamaşır makinesi var. Katılımcıların yüzde 43'ü makinesini tam doldurmadan çalıştırıyor.

- Araştırmaya katılanların yüzde 22'si diş fırçalarken suyu açık bırakıyor.

- Ankete katılanların yüzde 52'si el yıkarken suyu açık bırakıyor.

- Her 20 hanenin yaklaşık biri binasında yağmur suyunun kullanımına ilişkin bir sistem, yüzde 3'ü ise gri suların arıtılıp tuvalet sifonlarında kullanımına ilişkin bir sistem bulunduğunu belirtiyor.

“Geleceğimize sahip çıkmaya çağırıyoruz”



Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli araştırmanın bilinçli su tüketimini teşvik edecek uygulamaların hayata geçirilmesinin önemini bir kez daha ortaya koyduğunu belirterek boşa akan suyun çocukların ve tüm insanlığın geleceği olduğuna dikkat çekiyor. Bakanlığın resmi web sayfasında yer alan açıklamaya göre Bakan Pakdemirli “Bu konuda insanımızı harekete geçirecek adımları atmamız gerekiyor. Küresel iklim değişikliğinin etkilerini önümüzdeki yıllarda daha fazla hissedeceğimizi bilerek, su konusunda eğitim seferberliği için düğmeye bastık.



Su bilincinin küçük yaşlardan itibaren kazandırılması amacıyla anasınıfları da dahil su okur yazarlığı derslerinin ilköğretim müfredatına girmesi için ilgili kurumlarla görüşmelere başladık. Okulların yanı sıra başta çiftçilerimiz olmak üzere tüm toplumumuzda farkındalık çalışmalarını hayata geçireceğiz. Bu konuyla ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşları, STK'lar ve özel sektör temsilcileriyle suyun verimli kullanımına yönelik iş birliklerini değerlendiriyoruz. Toplumumuzu 'Su Vatandır' mottomuz çerçevesinde buluşturarak, geleceğimize sahip çıkmaya çağırıyoruz.”



Devletin, sivil toplum kuruluşlarının, dünyada birçok iklim bilincinin yıllardır dikkat çektiği su krizi artık alarm veriyor. Bakanlık su tüketiminin ciddiyetine vurgu yaparak Su okut yazarlığı dersleri üzerinde çalışılacağını açıklamıştı. Bu ve bunun gibi birçok tedbir çalışmaları gelecek nesillere miras olarak susuzluk bırakmamak için devam edecek.

Yazar: Seçil Öcal

#bekirpakdemirli #DİSKİ #GASKİ #küreseliklimkrizi #su #sutasarrufu #sutüketimi #tarımveormanbakanı #vahşisulama
https://haberton.com/su-tasarrufu-icin-ne-yapilmali/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu?

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Bitlis’te başıboş köpeklerin ısırmasının ardından kuduz tanısı konan 10 yaşındaki Mustafa Erçetin hayatını kaybetmişti. Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler, ülkeyi derinden etkileyen olaya dikkat çekerek kuduz vakalarına karşı uyarılarda bulundu. Eskişehir’de Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler , kuduzun bütün memelilerde görülebilen viral bir hastalık olduğunu ifade etti. Ülkemizde yaban hayatı kaynaklı vakaların sık görüldüğünü belirten Kızılinler, “Kuduz, hayvan hastalıkları arasında en riskli rahatsızlıkların başında gelmektedir. Son zamanlarda farklı hastalıklar gündeme oturduğu için bu tür vakalar gündemden düştü. Dolayısıyla halkımız kuduz hastalığı konusunda bilinçsiz kaldı” dedi. Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Hayvanlarda kuduz belirtilerini aktaran Kızılinler, “Hırçınlık, ağızda salyalanma, saldırganlık, sinir sistemiyle alakalı aşırı hassasiyet, sığırlarda aşırı bağırma gibi belirtiler kuduz hastalığını işaret ed

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları hakkında Prof. Dr. Süleyman İrvan ile bir söyleşi gerçekleştirdik.. Geleneksel medya ile yeni medya kavramları son dönemlerde adını en çok duyduğumuz kavramdır. Her gün saatler geçirdiğimiz yeni medya ve geleneksel medyanın farkları her gün biraz daha açılıyor. Geleneksel medyayı özetlemek gerekirse.  Geleneksel medya:  Tek yönlü iletişim sağlayan dergi, televizyon ve gazete gibi iletişim araçlarının bütününe verilen isimdir. Kısacası geleneksel medya sesli ya da yazınsal basını kaplayan araçların tümüne verilen isimdir Yeni medya ise: Yeni Medya ya da bir diğer deyişle dijital medya , bilgisayar ve internetin kullanılarak oluşturulan ortamlara verilen isimdir. Yeni medyada iletişim tek yönlülükten çıkmakta ve çift yönlü iletişime geçmektedir.  Özellikle z kuşağı dediğimiz nesil ile yeni medya kelimesini daha fazla duymaya başladık. Gelişen teknolojide medyalardan haber alma şeklimiz bile değişti bu söyleşide vatandaş gazeteciği, eski medya y

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir?

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir? Gerçek baba kimdir? Doğurtup bakmayan mı? yoksa kendi çocuğu olmadığı halde sahip çıkan mı? Mavi cezaevi arabası Ulucanlar Cezaevi'ne yaklaşırken zaman 1970'i gösteriyordu. 17 yaşındaki mahkum 7 yıl sürecek cezaevi hayatına başlamak üzereydi. Bundan sonra olacaklar hem kendisinin hem de birçok insanın kaderini değiştirecekti. Gün akşama kavuştu. Kapılar sürmelendi. Karavanadan payına düşen çorbaya baktı. Daldı gitti uzaklara. TURGAY TANÜLKÜ'NÜN HİKAYESİ! Bu öyķü gerçek bir babanın hayat hikayesidir. Bu öykü Turgay Tanülkü 'nün hikayesi. 1953 yılında doğar, Turgay Tanülkü. Babasını küçük yaşlarda kaybeder. Annesi çamaşır yıkayarak geçimlerini sağlamaya çalışır. Fakat ne mümkün. Hayat zordur. Fakirlik vardır. Birde gençlik BABA NE DEMEK? Sırtını yasladığın dağ. Güven duygusu. Korkmamak Ama öyle olmaz. Yetiştirme yurdu, arkasından da cezaevi....Turgay'ı zor günler beklemektedir. Cezaevinde yaşadığı olaylar tüm den