Ana içeriğe atla

Erdem Topuz ile sanat

Erdem Topuz ile sanat
Erdem Topuz ile sanat

Erdem Topuz denilince aklıma ilk gelen şey. Üstüne deli gömleği ile sahnede devleşen "Anneeee!" çığlığı ile beynime kazınan mükemmel bir oyuncu. 



Bahsettiğim oyun "Bir Delinin Hatıra defteri".



Nikolay Gogol’un en sevilen öykülerinden olan “Bir Delinin Hatıra Defteri”, oyununu 2004 yılından beri oynuyor. Neredeyse 20 yıl olmuş. Caner Doğruyol ‘un düzenlediği İzmir Torbalı Tiyatro festivalinde oyunun dekor hazırlanışından tutunda Erdem Bey’in oyuna hazırlanma sürecine kadar birçok ana şahit oldum. Çok disiplinli bir oyuncu .Çok yetenekli bir oyuncu olduğunu anlatmama bile gerek yok .Rusya'da Türkçe oynadığı "Bir Delinin Hatıra Defteri" ile 2015 yılında ayrıca “2015 Rusya Yalta Anton Çehov Uluslararası Tiyatro Festivali Rus Klasiğini En İyi Yorumlayan Tiyatro Ödülü"nü kazandı. Ayrıca Ekin Yazın Dostları Tiyatro Ödülleri’nde yine bir klasik olan "Oblomov" oyunu ile en iyi erkek oyuncu ödülüne layık görüldü.



Erdem Topuz ile sanatErdem Topuz ile sanat

1975 yılında İstanbul’da doğan Erdem Topuz, Tiyatro oyuncusu, rock müzik grubu Boşluk’un solisti, aynı zamanda Latin ve salon dansları eğitmenidir. Katıldığı festivaller ile  ülkemizi yurt dışında da sanat adına güzel şekilde teslim eden Erdem Topuz ile bir söyleşi yapmak istedim. Tiyatroya, sanata, müziğe gönül veren herkes için bir yol gösterici olmasını istedim.



Bir taraftan  önümüzdeki günler de senaryosunu Caner Doğruyol ve Işık Tolgay’ın yazdığı Caner Doğruyol’un yönetmenliğinde Bolu’da çekilecek "SIR" filminin hazırlıkları bir taraftan Tiyatro oyunları. Sezon güzel ve oldukça hareketli geçecek Bu yoğunluğunuzun arasında bizlere  vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederim.



Rica ederim Elif hanım benim için de büyük keyif sizinle derinlikli bir sanat sohbeti yapabilmek..



Pandemi nedeniyle  neredeyse iki yıldır sahneye çıkamadınız. Bu sizin gibi uzun yıllar sahnede olan biri için zor bir durum diye düşünüyorum. Bu uzun aranın ardından sahnede olacak olmak nasıl bir duygu?



Bizim için benzersiz çok zorlu psikolojik bir savaş oldu gerçekten. Mental olarak da, fiziksel olarak da bu talihsiz süreç irademizi çok ciddi anlamda sınadı. Belki de varoluşumuzu sorguladık.



Aşı oldukça savaşı  kazanacağız diye düşünüyorum. Bir an önce 2019 yılında 3 gün süren Torbalı Tiyatro festivalindeki  o muhteşem kalabalık seyircili günlerimize dönelim. Bu arada şuan için hazır bir gösteri takviminiz var mi?



3 Ekim'de İstanbul Atașehir WaterGarden da Bir Delinin Hatıra Defteri ile sezonu açıyoruz



7 Ekim'de Eskişehir 'de Zübeyde Hanim Kültür Merkezindeyiz yine Hatıra Defterimizle.



Kasım'da Fareler ve İnsanlar yine başlıyor. Bir Delinin Hatıra Defteri devam ederken ödüllü oyunumuz Oblomov’u da yeniden sahnelemenin koşuşturması içinde olacağız.



Erdem Topuz denilince aklıma ilk gelen şey. Üstüne deli gömleği ile sahnede devleşenErdem Topuz denilince aklıma ilk gelen şey. Üstüne deli gömleği ile sahnede devleşen "Anneeee!" çığlığı ile beynime kazınan mükemmel bir oyuncu. 

Bir çok oyunda yer aldınız Oblomov, Fareler ve İnsanlar, Salaklar Sofrası ve Bir Delinin Hatıra defteri benim favorilerim. Özellikle  "Bir Delinin Hatıra Defteri" kültürü bizden çok farklı ve dönem olarak çok eski bir oyun. Rus klasiği olan oyunları Türkiye'de sevdirebilmek nasıl bir duygu?



Elif hanım çok teşekkürler. Oyunlarımızla sizlere bu duyguları yaşatabilmişsek ne mutlu bize. Ölümsüz bir edebiyat klasiğinin özellikle de Rus Edebiyatı’nın babası sayılabilecek Dev Gogol'un muhteşem tek kişilik klasiğini 17 yıldır siz değerli seyircilerimle paylaşmak büyük bir mutluluk benim için de. Aslında iki toplumun da birbiriyle örtüşen çok fazla özelliği var. Popriscin karakterine 27 yaşımdan beri can veriyorum. Oyundaki karakterin yaşı  42 ilk yıllarda Popriscin'in gerçek yaşına daha yıllar var derken bir baktım ayni yasa geldik bir baktım 46 olmuşum 4 yıl geçmişim Popriscin'in yaşını. Bu oyun benim de sanat hikayem ve hatıra defterim aslında. O yüzden sizlere de geçiyor bu duygular.



Türkçe oynadığınız bir Rus klasiği oyunla Rusya’da ödül almak  bana göre çok büyük bir başarı bunu sorumluğu da oldukça fazla değil mi?



Ülkemi ve ülkemiz sanatını, sanatçılarının gücünü, yaratıcılığını en iyi şekilde temsil etmenin sorumluluğunu taşıdım hep. Rus toplumu gibi sanat tutkunu bir millete kendi klasiklerini Türkçe  oynayıp onlarla aynı duyguları paylaşabilmek hiç kolay değil gerçekten. Yapabileceğiniz en küçük  insani bir konsantrasyon kaybı bile çok kotu sonuçlar doğurabilir. Çok büyük bir sorumluluktu tartışmasız.



Konsantrasyon kaybı dediniz  de aklıma oyuna nasıl hazırlandığınız geldi. Ağzınızda kalem yaptığınız prova. Birçok gencin o disiplinli çalışmanızı görmesini isterdim. Çünkü şimdilerde herkes oyuncu olmak istiyor. Oyuncu olmak isteyen gençlere öneriniz nedir?



Elif hanım oyunculuk eylemsel bir sanat dalı. Bir davranış sanatı. Yani sadece düşünce ile kendinizi ifade etmeniz mümkün değil. Ayrıca oyunculuk her oyun sonrası kendini bir anlamda sıfırlayan bir sanattır. O geceki performansınız gece bittiğinde geçmişe ait tatlı bir anıdır sadece. Yarın tekrar kendinizle kapışmanız  başlar. İşim doğası budur. Suya yazı yazarız biz gerçekten de. Bu noktada sizin tek yoldaşınız olan vücudunuz enstrümanınızdır. Siz enstrümanınıza ihanet ederseniz o da sahnede size ihanet eder. Yani kısaca dersinizi size kendi vücudunuz verir. Kendinize bebek muamelesi yapmayın derim tüm oyunculara.



Erdem Topuz denilince aklıma ilk gelen şey. Üstüne deli gömleği ile sahnede devleşenErdem Topuz denilince aklıma ilk gelen şey. Üstüne deli gömleği ile sahnede devleşen "Anneeee!" çığlığı ile beynime kazınan mükemmel bir oyuncu. Bahsettiğim oyun "Bir Delinin Hatıra defteri".

Başarılarınız aldığınız ödüller ile Türk Tiyatrosu adına çok güzel imzalar attınız. Şimdi ki sorum tiyatro ile ilgilenen gençler için. Tiyatroya ilginiz ne zaman başladı ve bu ilgiyi nasıl yönlendirdiniz ?



Tiyatroya olan ilgim Ortaokul yıllarında Ata Koleji'nde Amerikalı Tiyatro ve Edebiyat Hocam Billy Talbert'la tanışmamla oldu. 13 yaşındayken Kral ve Ben Müzikali’nin İngilizce sahnelenmesiyle başlayan maceram Neşeli Günler, Batı Yakasının Hikayesi ve Grease ile devam etti. O genç yaşlarımda ortaokul seviyesinde bu tecrübeleri yasamak benzersiz bir tecrübe ve güven verdi bana. Üniversite yıllarında tiyatroya devam ettim daha sonra Şahika Tekand Studio Oyuncuları’nda önce öğrenci sonra oyuncu oldum. "Oidipus Nerede" oyunumuzla İstanbul Uluslararası Tiyatro Festivali, Delphi Atina Yunanistan Uluslararası Antik Yunan Tiyatro Festivali, Japonya Shizuoka Uluslararası Tiyatro Festivalleri.. 2004'te perde dediğim. Bir Delinin Hatıra Defteri ve kendi tiyatromuz Dionysos Tiyatro ile bu günlere gelen bir sanat yolculuğu benim hayat yolculuğum aynı zamanda.



2018’de Işık Tolgay ile kurduğunuz Dionysos Tiyatro’da, daha çok, bilinen ama sahnelenmeyen oyunları sahneleyip insanlara ulaştırıyorsunuz. Özellikle klasik oyunları seçmenizin belli bir sebebi var mı?





Dionysos Tiyatro olarak klasik oyunları seçme sebebimizi kökleri sağlam olan gerçek ve derinlikli edebiyata olan bitmeyen tutkumuz diye açıklayabiliriz. Uzun soluklu, yüzyıllara meydan okuyabilecek güçte eserlere ruh üflemeyi seviyoruz.



Tiyatroda ki başarınız gerçekten tartışmasız. Önceki yıllarda dizilerde de yer almışsınız.. Beyaz perdede yer almayı düşünüyor musunuz? Yoksa sadece tiyatro mu?



2014 ten sonra dizilerde yer almama nedenim canlı sahne performanslarımın yoğunluğundandı aslında. Aynı zamanda Rock Müzisyeni olduğumdan oyunlarımın yanında konserlerim de yoğundu çok. Canlı sahnede büyük hacimde işleri çok yapmaya asılınca TV biraz uzak kaldı bana. Bir de şunu belirtmeliyim TV sektöründeki insanların tiyatro sanatına ve sanatçılarına hak  ettiği saygıyı göstermediğini düşünüyorum. Sadece tiyatro diye bir kesin çizgim yok ancak sanatsal bütünlüğüme ve kişilik bütünlüğüme saygı gösterilmesi benim için çok önemli.



Bu güzel sohbet için çok teşekkür ederim. Sanat anlayışınız ve emeğinizle saygıyı çok derin bir şekilde hak ediyorsunuz. Siz sanata kattıklarınızla geleceğimiz için sönmeyen bir meşale taşıyorsunuz.



Sizi yürekten alkışlıyoruz.

Yazar: Elif Doğruyol

#birdelininhatıradefteri #ErdemTopuz #rockmüzik #sahne #sanat #tiyatro #tiyatrofestivali #tiyatrooyuncusu
https://haberton.com/erdem-topuz-ile-sanat/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu?

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Bitlis’te başıboş köpeklerin ısırmasının ardından kuduz tanısı konan 10 yaşındaki Mustafa Erçetin hayatını kaybetmişti. Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler, ülkeyi derinden etkileyen olaya dikkat çekerek kuduz vakalarına karşı uyarılarda bulundu. Eskişehir’de Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler , kuduzun bütün memelilerde görülebilen viral bir hastalık olduğunu ifade etti. Ülkemizde yaban hayatı kaynaklı vakaların sık görüldüğünü belirten Kızılinler, “Kuduz, hayvan hastalıkları arasında en riskli rahatsızlıkların başında gelmektedir. Son zamanlarda farklı hastalıklar gündeme oturduğu için bu tür vakalar gündemden düştü. Dolayısıyla halkımız kuduz hastalığı konusunda bilinçsiz kaldı” dedi. Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Hayvanlarda kuduz belirtilerini aktaran Kızılinler, “Hırçınlık, ağızda salyalanma, saldırganlık, sinir sistemiyle alakalı aşırı hassasiyet, sığırlarda aşırı bağırma gibi belirtiler kuduz hastalığını işaret ed

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları hakkında Prof. Dr. Süleyman İrvan ile bir söyleşi gerçekleştirdik.. Geleneksel medya ile yeni medya kavramları son dönemlerde adını en çok duyduğumuz kavramdır. Her gün saatler geçirdiğimiz yeni medya ve geleneksel medyanın farkları her gün biraz daha açılıyor. Geleneksel medyayı özetlemek gerekirse.  Geleneksel medya:  Tek yönlü iletişim sağlayan dergi, televizyon ve gazete gibi iletişim araçlarının bütününe verilen isimdir. Kısacası geleneksel medya sesli ya da yazınsal basını kaplayan araçların tümüne verilen isimdir Yeni medya ise: Yeni Medya ya da bir diğer deyişle dijital medya , bilgisayar ve internetin kullanılarak oluşturulan ortamlara verilen isimdir. Yeni medyada iletişim tek yönlülükten çıkmakta ve çift yönlü iletişime geçmektedir.  Özellikle z kuşağı dediğimiz nesil ile yeni medya kelimesini daha fazla duymaya başladık. Gelişen teknolojide medyalardan haber alma şeklimiz bile değişti bu söyleşide vatandaş gazeteciği, eski medya y

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir?

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir? Gerçek baba kimdir? Doğurtup bakmayan mı? yoksa kendi çocuğu olmadığı halde sahip çıkan mı? Mavi cezaevi arabası Ulucanlar Cezaevi'ne yaklaşırken zaman 1970'i gösteriyordu. 17 yaşındaki mahkum 7 yıl sürecek cezaevi hayatına başlamak üzereydi. Bundan sonra olacaklar hem kendisinin hem de birçok insanın kaderini değiştirecekti. Gün akşama kavuştu. Kapılar sürmelendi. Karavanadan payına düşen çorbaya baktı. Daldı gitti uzaklara. TURGAY TANÜLKÜ'NÜN HİKAYESİ! Bu öyķü gerçek bir babanın hayat hikayesidir. Bu öykü Turgay Tanülkü 'nün hikayesi. 1953 yılında doğar, Turgay Tanülkü. Babasını küçük yaşlarda kaybeder. Annesi çamaşır yıkayarak geçimlerini sağlamaya çalışır. Fakat ne mümkün. Hayat zordur. Fakirlik vardır. Birde gençlik BABA NE DEMEK? Sırtını yasladığın dağ. Güven duygusu. Korkmamak Ama öyle olmaz. Yetiştirme yurdu, arkasından da cezaevi....Turgay'ı zor günler beklemektedir. Cezaevinde yaşadığı olaylar tüm den