Ana içeriğe atla

Günlük vaka sayısı 50 bine çıkabilir

Günlük vaka sayısı 50 bine çıkabilir

Ramazan ayına 30 bin civarı günlük olgu sayısıyla giriyoruz. Buna İngiltere varyantının yaygın olmasını eklersek günlük vaka sayısı 50 bine çıkabilir.

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, yurt genelinde İngiltere varyantının hakim olduğunu belirterek, "Ramazan ayına 30 bin civarı günlük olgu sayısıyla giriyoruz. Bu bizim için çok büyük risk. Buna bir de İngiltere varyantının yaygın olmasını eklersek, bir an önce bazı önlemler acil olarak alınmalı. Aksi takdirde olgu sayılarımızın 50 binlere çıkması ve can kayıplarımızın artması kaçınılmaz olacak" dedi.

Günlük vaka sayısı 50 bine çıkabilir
Günlük vaka sayısı 50 bine çıkabilir

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoli Uzmanı Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, koronavirüs salgınında Türkiye genelinde İngiltere varyantının hakim olduğunu söyledi. 

Mutast virüsün 0-9 yaş grubuna daha fazla bulaştığına yönelik bilimsel veri olmadığını belirten Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, "Böyle bir söylem var ama özellikle İngiltere varyantı tüm yaşlardaki insanlara çok daha çabuk ve kolay bulaşıyor. Bazen sosyal mesafeyi ayarlamaksızın, bazen maskesiz yakın olabildiğinden İngiltere mutasyonunun çocuklar arasında dolaşımı daha sık olabiliyor. Şu anda ülkemizde İngiltere mutasyonu, İngiltere varyantı hakim konuma geçmiş durumda.

Bu nedenle tüm yaş grupları için bu riski söyleyebiliriz. Hastalığın ağır geçirilmesi konusunda ise henüz elimizde yeterli veri olmadığını söyleyebilirim" şeklinde konuştu. 

'30 BİN GÜNLÜK OLGU SAYISINA GİRİYORUZ'

Ramazan ayına 30 bin civarı günlük olgu sayısıyla giriyoruz. Buna İngiltere varyantının yaygın olmasını eklersek günlük vaka sayısı 50 bine çıkabilir.
Ramazan ayına 30 bin civarı günlük olgu sayısıyla giriyoruz. Buna İngiltere varyantının yaygın olmasını eklersek günlük vaka sayısı 50 bine çıkabilir.

Vaka sayılarının günlük 30 bin civarına  ulaştığını kaydeden Ertuğrul, "Ramazan ayına 30 bin civarı günlük olgu sayısıyla giriyoruz. Bu bizim için çok büyük bir risk. Buna bir de İngiltere varyantının yaygın olmasını da eklersek, Ramazan'a kadar geçecek sürede biran önce bazı önlemlerin alınması gerekiyor. Bu önlemler acil olarak alınmalı.

Aksi takdirde olgu sayılarımızın 50 binlere çıkması ve can kayıplarımızın artması kaçınılmaz olacak. Bence biran önce bazı önlemler alınmalı. Bunun içerisine ciddi karantina önlemleri de dahil edilebilmeli. Bizler hekimler olarak, sağlık çalışanları olarak sağlık penceresinden baktığımızda son dönemde hasta yükümüzün arttığını, hastanede yatan hasta sayımızın ve yoğun bakımda yatan hasta sayımızın arttığını söylemem gerekiyor. Bu şekilde Ramazan'a girmemiz durumunda, Ramazan ayı bizim için çok da hayırlı olmayabilir" diye konuştu.

'RİSKİ AZALTMAK İÇİN SINIRLANDIRMAK GEREKİR'

Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, vaka sayılarının düşmesi için hasta yükünün yoğun olduğu illerden geçişlerin sınırlandırılmasının önemli olduğunu vurgulayarak, "Öncelikle tam bir kapanmaya gitmekten başlanabilmeli. Hasta yükünün yoğun olduğu illerden geçişlerin de sınırlandırılması önlem olarak düşünülebilir.

Ramazan ayına 30 bin civarı günlük olgu sayısıyla giriyoruz. Bu bizim için çok büyük risk. Buna bir de İngiltere varyantının yaygın olmasını eklersek, bir an önce bazı önlemler acil olarak alınmalı. Aksi takdirde olgu sayılarımızın 50 binlere çıkması ve can kayıplarımızın artması kaçınılmaz olacak
Ramazan ayına 30 bin civarı günlük olgu sayısıyla giriyoruz. Bu bizim için çok büyük risk. Buna bir de İngiltere varyantının yaygın olmasını eklersek, bir an önce bazı önlemler acil olarak alınmalı. Aksi takdirde olgu sayılarımızın 50 binlere çıkması ve can kayıplarımızın artması kaçınılmaz olacak

Ayrıca açık olacak yerlerde, işyerlerinde de rutin testlerin, haftalık testlerin yapılabilmesi, şu anda 220 bin civarında olan test sayısının mutlaka 500 binlere, 600 binlere çıkartılması gerekiyor. Tüm bunları topyekun düşünmemiz gerekiyor. Bu tam kapanmayla beraber mümkünse çok hızlı bir biçimde, özellikle risk grubu dediğimiz grubun aşılanmasının tamamlanması gerekiyor" şeklinde konuştu.



source https://haberton.com/gunluk-vaka-sayisi-50-bine-cikabilir/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu?

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Bitlis’te başıboş köpeklerin ısırmasının ardından kuduz tanısı konan 10 yaşındaki Mustafa Erçetin hayatını kaybetmişti. Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler, ülkeyi derinden etkileyen olaya dikkat çekerek kuduz vakalarına karşı uyarılarda bulundu. Eskişehir’de Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler , kuduzun bütün memelilerde görülebilen viral bir hastalık olduğunu ifade etti. Ülkemizde yaban hayatı kaynaklı vakaların sık görüldüğünü belirten Kızılinler, “Kuduz, hayvan hastalıkları arasında en riskli rahatsızlıkların başında gelmektedir. Son zamanlarda farklı hastalıklar gündeme oturduğu için bu tür vakalar gündemden düştü. Dolayısıyla halkımız kuduz hastalığı konusunda bilinçsiz kaldı” dedi. Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Hayvanlarda kuduz belirtilerini aktaran Kızılinler, “Hırçınlık, ağızda salyalanma, saldırganlık, sinir sistemiyle alakalı aşırı hassasiyet, sığırlarda aşırı bağırma gibi belirtiler kuduz hastalığını işaret ed

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları hakkında Prof. Dr. Süleyman İrvan ile bir söyleşi gerçekleştirdik.. Geleneksel medya ile yeni medya kavramları son dönemlerde adını en çok duyduğumuz kavramdır. Her gün saatler geçirdiğimiz yeni medya ve geleneksel medyanın farkları her gün biraz daha açılıyor. Geleneksel medyayı özetlemek gerekirse.  Geleneksel medya:  Tek yönlü iletişim sağlayan dergi, televizyon ve gazete gibi iletişim araçlarının bütününe verilen isimdir. Kısacası geleneksel medya sesli ya da yazınsal basını kaplayan araçların tümüne verilen isimdir Yeni medya ise: Yeni Medya ya da bir diğer deyişle dijital medya , bilgisayar ve internetin kullanılarak oluşturulan ortamlara verilen isimdir. Yeni medyada iletişim tek yönlülükten çıkmakta ve çift yönlü iletişime geçmektedir.  Özellikle z kuşağı dediğimiz nesil ile yeni medya kelimesini daha fazla duymaya başladık. Gelişen teknolojide medyalardan haber alma şeklimiz bile değişti bu söyleşide vatandaş gazeteciği, eski medya y

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir?

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir? Gerçek baba kimdir? Doğurtup bakmayan mı? yoksa kendi çocuğu olmadığı halde sahip çıkan mı? Mavi cezaevi arabası Ulucanlar Cezaevi'ne yaklaşırken zaman 1970'i gösteriyordu. 17 yaşındaki mahkum 7 yıl sürecek cezaevi hayatına başlamak üzereydi. Bundan sonra olacaklar hem kendisinin hem de birçok insanın kaderini değiştirecekti. Gün akşama kavuştu. Kapılar sürmelendi. Karavanadan payına düşen çorbaya baktı. Daldı gitti uzaklara. TURGAY TANÜLKÜ'NÜN HİKAYESİ! Bu öyķü gerçek bir babanın hayat hikayesidir. Bu öykü Turgay Tanülkü 'nün hikayesi. 1953 yılında doğar, Turgay Tanülkü. Babasını küçük yaşlarda kaybeder. Annesi çamaşır yıkayarak geçimlerini sağlamaya çalışır. Fakat ne mümkün. Hayat zordur. Fakirlik vardır. Birde gençlik BABA NE DEMEK? Sırtını yasladığın dağ. Güven duygusu. Korkmamak Ama öyle olmaz. Yetiştirme yurdu, arkasından da cezaevi....Turgay'ı zor günler beklemektedir. Cezaevinde yaşadığı olaylar tüm den