Ana içeriğe atla

Çöl tozunun virüs taşıma ihtimali yok

Avrupa'da geçen hafta etkili olan çöl tozu, perşembe gününden bu yana Türkiye’de etkili oluyor. Ülkemizde etkili olan çöl tozunun virüs taşıma ihtimali yok.

Avrupa'da geçen hafta etkili olan çöl tozu, perşembe gününden bu yana Türkiye’de etkili oluyor. Ülkemizde etkili olan çöl tozunun virüs taşıma ihtimali yok.

Prof. Dr. Hüseyin Toros, “Şu anda uydu verilerine baktığımız zaman dün ve bugün ülkemizin tamamında etkili olduğunu görüyoruz. Yarın öğleden itibaren etkisini kaybedecek. Ayrıca insanlara doğrudan temas etmediği için, etse bile uzun süre güneş ışığına maruz kaldığı için virüs taşıma ihtimali yok” dedi.

“YARIN ÖĞLEDEN SONRA ETKİSİNİ KAYBEDECEK”

Çöl tozunun virüs taşıma ihtimali yok
Çöl tozunun virüs taşıma ihtimali yok

Geçen perşembe gününden  bu yana ülkemizde etkili olan ve endişeye neden olan çöl tozları hakkında açıklamalar yapan İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, “Geçtiğimiz hafta Avrupa,  Çöl tozu etkisi altındaydı. Aslında ayın 18’inde Afrika üzerinde çok kuvvetli rüzgârlar oluştu ve burada tonlarca toz atmosfere karıştı. Daha sonra hava hareketleri ile Avrupa üzerinde bir haftadır etkisini sürdürüyor.

Doğuya doğru hareket ederek perşembe günü yavaş yavaş ülkemize giriş yapmaya başladı. Şu anda uydu verilerine baktığımız zaman dün ve bugün ülkemizin tamamında etkili olduğunu görüyoruz. Yani atmosferimizin tamamında çöl tozu etkin. Fakat bu saatler itibari ile model sonuçlarına göre ülkemizin kuzey batı bölümünden başlayarak etkisini kaybedeceği ve yok olacağını söyleyebiliriz. Yarın öğleden itibaren de ülkemizin tamamında çöl tozu etkisini kaybedecek” şeklinde konuştu.

“DÜN HAVA KİRLİLİĞİ DEĞERLERİNDE YÜZDE 50 ARTIŞ OLDU”

Değerlerin az olmasına rağmen hava kirliliğinde artış olduğunu söyleyen Prof. Dr. Toros, “Yarın öğleden sonra ülkemizde de etkisini kaybetmesini bekliyoruz. Modeller bunu gösteriyor. Tabi çöl tozları yere yakın seviyede çok yoğun değilse biz gözle göremiyoruz. Bunları sadece hava kalitesi ölçüm cihazlarından görebiliriz. Mesela önceki günlere göre dün, hava kirliliği değerlerinde yüzde 50 hatta daha fazla artış olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla buradaki değerler az ama çöl tozu etkisi altındayız ve bu etki güneşten gelen ışınımın azalmasına etki edebilir” diye konuştu.

“KORKMAMIZA GEREK YOK”

Avrupa'da geçen hafta etkili olan çöl tozu, perşembe gününden bu yana Türkiye’de etkili oluyor. Ülkemizde etkili olan çöl tozunun virüs taşıma ihtimali yok.
Avrupa'da geçen hafta etkili olan çöl tozu, perşembe gününden bu yana Türkiye’de etkili oluyor. Ülkemizde etkili olan çöl tozunun virüs taşıma ihtimali yok.

Çöl tozlarının virüs tehdidi taşımadığını ifade eden Prof. Dr. Toros, “Bu toz kaynağına bakacak olursak Afrika’daki güneş sıcağında yanmış kayaların parçalanmış hali, toz parçacıkları. Dolayısıyla tamamen sıcak altında yandığı için ve oradan atmosfere karıştığı için ve atmosferde yukarı seviyelerde hareket ettiği için yeryüzünde bizlerle temas etmediği için virüs taşıma ihtimali yok. Yani insanlara doğrudan temas etmediği için ayrıca etse bile uzun süre güneş ışığına maruz kaldığı için virüs taşıma ihtimali yok. Çünkü uzmanlar güneş ışığı altında bu virüsün uzun süre yaşayamadığını belirtiyor. Dolayısıyla korkmamıza gerek yok” dedi.

Prof. Dr. Toros,  “Havadaki toz değeri çok fazla değilse sağlığımızı etkilemez çünkü zaten bu her zaman atmosferde var olan doğal bir maddedir ama zaman zaman çok yoğun olabilir zaten Afrika’dan kalktı Avrupa’yı geçti oradan bize gelinceye kadar yoğunluk tamamen azalmış durumda şu anda sağlık açısından herhangi bir tehlikesi yok sadece bitkilerin veya ekolojik sistemdeki diğer canlıların besin kaynağı anlamında Çok faydalı bir toz olarak bir element olarak bakabiliriz.” diye konuştu.



source https://haberton.com/col-tozunun-virus-tasima-ihtimali-yok/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu?

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Bitlis’te başıboş köpeklerin ısırmasının ardından kuduz tanısı konan 10 yaşındaki Mustafa Erçetin hayatını kaybetmişti. Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler, ülkeyi derinden etkileyen olaya dikkat çekerek kuduz vakalarına karşı uyarılarda bulundu. Eskişehir’de Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler , kuduzun bütün memelilerde görülebilen viral bir hastalık olduğunu ifade etti. Ülkemizde yaban hayatı kaynaklı vakaların sık görüldüğünü belirten Kızılinler, “Kuduz, hayvan hastalıkları arasında en riskli rahatsızlıkların başında gelmektedir. Son zamanlarda farklı hastalıklar gündeme oturduğu için bu tür vakalar gündemden düştü. Dolayısıyla halkımız kuduz hastalığı konusunda bilinçsiz kaldı” dedi. Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Hayvanlarda kuduz belirtilerini aktaran Kızılinler, “Hırçınlık, ağızda salyalanma, saldırganlık, sinir sistemiyle alakalı aşırı hassasiyet, sığırlarda aşırı bağırma gibi belirtiler kuduz hastalığını işaret ed

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları hakkında Prof. Dr. Süleyman İrvan ile bir söyleşi gerçekleştirdik.. Geleneksel medya ile yeni medya kavramları son dönemlerde adını en çok duyduğumuz kavramdır. Her gün saatler geçirdiğimiz yeni medya ve geleneksel medyanın farkları her gün biraz daha açılıyor. Geleneksel medyayı özetlemek gerekirse.  Geleneksel medya:  Tek yönlü iletişim sağlayan dergi, televizyon ve gazete gibi iletişim araçlarının bütününe verilen isimdir. Kısacası geleneksel medya sesli ya da yazınsal basını kaplayan araçların tümüne verilen isimdir Yeni medya ise: Yeni Medya ya da bir diğer deyişle dijital medya , bilgisayar ve internetin kullanılarak oluşturulan ortamlara verilen isimdir. Yeni medyada iletişim tek yönlülükten çıkmakta ve çift yönlü iletişime geçmektedir.  Özellikle z kuşağı dediğimiz nesil ile yeni medya kelimesini daha fazla duymaya başladık. Gelişen teknolojide medyalardan haber alma şeklimiz bile değişti bu söyleşide vatandaş gazeteciği, eski medya y

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir?

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir? Gerçek baba kimdir? Doğurtup bakmayan mı? yoksa kendi çocuğu olmadığı halde sahip çıkan mı? Mavi cezaevi arabası Ulucanlar Cezaevi'ne yaklaşırken zaman 1970'i gösteriyordu. 17 yaşındaki mahkum 7 yıl sürecek cezaevi hayatına başlamak üzereydi. Bundan sonra olacaklar hem kendisinin hem de birçok insanın kaderini değiştirecekti. Gün akşama kavuştu. Kapılar sürmelendi. Karavanadan payına düşen çorbaya baktı. Daldı gitti uzaklara. TURGAY TANÜLKÜ'NÜN HİKAYESİ! Bu öyķü gerçek bir babanın hayat hikayesidir. Bu öykü Turgay Tanülkü 'nün hikayesi. 1953 yılında doğar, Turgay Tanülkü. Babasını küçük yaşlarda kaybeder. Annesi çamaşır yıkayarak geçimlerini sağlamaya çalışır. Fakat ne mümkün. Hayat zordur. Fakirlik vardır. Birde gençlik BABA NE DEMEK? Sırtını yasladığın dağ. Güven duygusu. Korkmamak Ama öyle olmaz. Yetiştirme yurdu, arkasından da cezaevi....Turgay'ı zor günler beklemektedir. Cezaevinde yaşadığı olaylar tüm den