Ana içeriğe atla

Milyon dolarlık eserleri karton bardaklara çizdi

Milyon dolarlık eserleri karton bardaklara çizdi

İstanbul Üniversitesi’nde Türkçe Öğretmenliği bölümünde okuyan 26 yaşındaki Berk Armağan, dünyaca ünlü milyon dolarlık eserleri karton bardaklara resmediyor

Resim eğitimi almamasına rağmen bu yeteneğini 4 yıl önce keşfeden Armağan, hem Türkiye’deki hem dünyadaki ünlü isimlerin portrelerini de çiziyor. Karton bardakların yanı sıra tuval ve duvar gibi yüzeylerde de çalışan Armağan, pandemi döneminde en çok kullanılan tıbbi maskeye, dezenfektan şişesine ve eldivene çizim yaptığını belirtti. 

BARDAK SATARAK 25 ÜLKE, 50 ŞEHİR GEZDİ

Bardağa resim çizme fikrinin, daha önce bir arkadaşına yaptığı hediye sonrası aklına geldiğini aktaran Armağan, “İlk bardakları, daha önce arkadaşlarıma hediye olarak yapıyordum. Türkiye’yi gezmeye başladıktan sonra da bende bir yurt dışı merakı doğdu. Para kazanmak için üzerine resim çizdiğim bardakları satma fikri geldi. 12 bardak hazırlayıp, Taksim-Şişhane metrosunun oraya çıktım.

Bunu, bardakları satmak için yapmıştım ve başarılı oldum. Daha sonra da sosyal medya hesaplarını açtım. Böylece olayı, daha geniş bir kitleye yaydım. Bugünlere kadar geldik. Bardak sattım, markalarla çalıştım ve bu şekilde 25 ülke, 50 şehir gezdim” dedi.

“MASKE VE ELDİVENE DE ÇİZDİM”

Farklı nesnelere çizim yaparak estetik bir görüntü oluşturmaya çalıştığını söyleyen Armağan, “Maskeye, eldivene, el dezenfektanı şişesine, yumurta kabuğuna ve benzeri nesnelere çizim yaptım. Ben her yüzeye çizebiliyorum. Arka planda görünen duvarı da pandemi döneminde yaptım. Meraklı biriyim. Bardak asıl hikayemi oluşturuyor ama yeni şeyler denemekten de çekinmiyorum. Kendimi keşfediyorum.

Milyon dolarlık eserleri karton bardaklara çizdi
Milyon dolarlık eserleri eldivene çizdi

Ben bu konuyla ilgili resim eğitimi almadım. Yeni şeyler deneyerek hem kendimi keşfediyorum hem de oluşturduğum güzel şeyleri insanlarla paylaşarak onlara güzellik katıyorum” diye konuştu.

SOSYAL MEDYANIN ROLÜ BÜYÜK

Eserlerini satıp hedeflediği ülke ve şehirleri gezmesinde sosyal medyanın büyük bir rolü olduğunu belirten Armağan, “Sosyal medyanın çok büyük bir önemi var. Çünkü doğru kullanıldığı takdirde, orada çok geniş bir kitleye hitap ediliyor. Ben de yaptığım bardakları, estetik bir biçimde paylaşarak elde ettiğim gelirlerle yurt dışına çıkınca ve bu insanlara ilgi çekici gelince daha büyük bir kitleye ulaştım. Böylece ben de daha çok bardak satıp gezebildim. Uçak firmaları ve benzeri seyahat şirketlerinden sponsorluklar aldım” diyerek hedef kitlesi büyüyünce, markalarla çalışmaya başladığını söyledi.

Milyon dolarlık eserleri karton bardaklara çizdi
Milyon dolarlık eserleri karton bardaklara çizdi

Sanatın sosyal medyada daha çok gelişeceğine dikkat çeken Berk Armağan, sözlerine şöyle devam etti:

“Sanatçılar şu anda zor durumda. Ancak şu an, markaların da online paylaşımlar yapmak için içerik ihtiyaçları var. Çünkü her şey şu an, fizikselden ziyade, sanal dünyada dönüyor. Dolayısıyla sanatçılar için daha güzel bir pazar oluşuyor. Sosyal medyayı doğru kullanan ve iletişimi iyi olan sanatçıların önceki dönemden daha çok para kazanacağını düşünüyorum.” dedi.

PORTFOLYO OLUŞTURABİLECEK BİR ALAN OLDU

Pandemiyle birlikte dijitalleşmeye hızlı bir şekilde geçiş yapıldığını dile getiren Malatyalıoğlu, “Öncelikli mesele, farklı bir bakış açısı geliştirebilmek. Bilimi ve sanatı da çok yönlü bir şekilde işleyebilmek, ürünler ortaya çıkarmak da bir kültürdür. Bu bağlamda, bu kültürün temelleri de üniversitede atılıyor. Dijital ortam, gençlerin çok hızlı bir şekilde iş üretmesi anlamında faydalı oldu. Geri bildirim almak yönünden de faydası görüldü.

İşlerini birbirlerine göstererek, daha hızlı bir şekilde iletişim kurarak hareket ettiklerini biliyoruz. Sosyal medya, işlerini paylaşabilecekleri bir ortamdan ziyade portfolyo oluşturabilecekleri bir alan da oldu” diyerek sosyal medyanın dünyanın öbür ucundaki firmaya, sanatçıya ulaşabilmek, farklı sanatçılarla bir araya gelip çalışabilmek gibi imkanlar da sağladığını belirtti.

NİTELİKLİ İŞLER ÇIKACAK MI?

İstanbul Kültür Üniversitesi Çizgi Film ve Animasyon Bölümü’nde Öğr. Gör. Özlem Malatyalıoğlu, dijital platformların artısı olduğu kadar halâ geliştirilmeye açık yönlerinin de bulunduğunun altını çizerek, “Dijital ortamda bilgiye çok hızlı ulaşılıyor. Pandemide bir sürü sanatçı gördü ki, portfolyo sayfaları gibi kendi işlerini sosyal medyada yayınlamaya başladılar. Bu sefer de çok fazla seçenek ortaya çıkmaya başladı.

Teknolojinin getirdiği imkanları düşünürsek alınabilir, ulaşılabilir bir sanat ve tasarım ortamı oldu. Dolayısıyla bu noktada önemli olan, bu çok çeşitliliğin içinden çok daha nitelikli işlerin çıkıp çıkmayacağı konusu. Gençlere tamamen onların evrensel bir şekilde kendilerini ifade edip, iş ortaya koyabilmeleri için de sosyal medya iyi bir platform oldu” diye konuştu.

Milyon dolarlık eserleri karton bardaklara çizdi
Milyon dolarlık eserleri karton bardaklara çizdi

Öğrencilerin ve sanatçı adaylarının program öğrenme kısmını bırakıp, kendini geliştirmesi ve bir hedef belirlemesi gerektiğini söyleyen Malatyalıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şimdi bu yeni medyada, her şey çok ulaşılabilir. Dolayısıyla öğrenciler, sanatçı adaylarına önerebileceğim şey işlerini paylaşmaları. Açık görüşlü olsunlar, geri bildirimler alsınlar. Birebir iş başvurusunda bulunulabilecek ortamlar da var. İlaveten, ‘sanat ve bilimin farklı dallarını bir araya getirerek neler yapılabilir’i sormak lazım. Bunun için de farklı kültürlere, deneyimlere ve düşüncelere açık olmak,  teknolojiyi yakından izlemek ve farklı sanat dallarının eserlerini mutlaka takip etmek çok önemli.”



source https://haberton.com/milyon-dolarlik-eserleri-karton-bardaklara-cizdi/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu?

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Bitlis’te başıboş köpeklerin ısırmasının ardından kuduz tanısı konan 10 yaşındaki Mustafa Erçetin hayatını kaybetmişti. Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler, ülkeyi derinden etkileyen olaya dikkat çekerek kuduz vakalarına karşı uyarılarda bulundu. Eskişehir’de Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler , kuduzun bütün memelilerde görülebilen viral bir hastalık olduğunu ifade etti. Ülkemizde yaban hayatı kaynaklı vakaların sık görüldüğünü belirten Kızılinler, “Kuduz, hayvan hastalıkları arasında en riskli rahatsızlıkların başında gelmektedir. Son zamanlarda farklı hastalıklar gündeme oturduğu için bu tür vakalar gündemden düştü. Dolayısıyla halkımız kuduz hastalığı konusunda bilinçsiz kaldı” dedi. Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Hayvanlarda kuduz belirtilerini aktaran Kızılinler, “Hırçınlık, ağızda salyalanma, saldırganlık, sinir sistemiyle alakalı aşırı hassasiyet, sığırlarda aşırı bağırma gibi belirtiler kuduz hastalığını işaret ed

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları hakkında Prof. Dr. Süleyman İrvan ile bir söyleşi gerçekleştirdik.. Geleneksel medya ile yeni medya kavramları son dönemlerde adını en çok duyduğumuz kavramdır. Her gün saatler geçirdiğimiz yeni medya ve geleneksel medyanın farkları her gün biraz daha açılıyor. Geleneksel medyayı özetlemek gerekirse.  Geleneksel medya:  Tek yönlü iletişim sağlayan dergi, televizyon ve gazete gibi iletişim araçlarının bütününe verilen isimdir. Kısacası geleneksel medya sesli ya da yazınsal basını kaplayan araçların tümüne verilen isimdir Yeni medya ise: Yeni Medya ya da bir diğer deyişle dijital medya , bilgisayar ve internetin kullanılarak oluşturulan ortamlara verilen isimdir. Yeni medyada iletişim tek yönlülükten çıkmakta ve çift yönlü iletişime geçmektedir.  Özellikle z kuşağı dediğimiz nesil ile yeni medya kelimesini daha fazla duymaya başladık. Gelişen teknolojide medyalardan haber alma şeklimiz bile değişti bu söyleşide vatandaş gazeteciği, eski medya y

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir?

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir? Gerçek baba kimdir? Doğurtup bakmayan mı? yoksa kendi çocuğu olmadığı halde sahip çıkan mı? Mavi cezaevi arabası Ulucanlar Cezaevi'ne yaklaşırken zaman 1970'i gösteriyordu. 17 yaşındaki mahkum 7 yıl sürecek cezaevi hayatına başlamak üzereydi. Bundan sonra olacaklar hem kendisinin hem de birçok insanın kaderini değiştirecekti. Gün akşama kavuştu. Kapılar sürmelendi. Karavanadan payına düşen çorbaya baktı. Daldı gitti uzaklara. TURGAY TANÜLKÜ'NÜN HİKAYESİ! Bu öyķü gerçek bir babanın hayat hikayesidir. Bu öykü Turgay Tanülkü 'nün hikayesi. 1953 yılında doğar, Turgay Tanülkü. Babasını küçük yaşlarda kaybeder. Annesi çamaşır yıkayarak geçimlerini sağlamaya çalışır. Fakat ne mümkün. Hayat zordur. Fakirlik vardır. Birde gençlik BABA NE DEMEK? Sırtını yasladığın dağ. Güven duygusu. Korkmamak Ama öyle olmaz. Yetiştirme yurdu, arkasından da cezaevi....Turgay'ı zor günler beklemektedir. Cezaevinde yaşadığı olaylar tüm den