Ana içeriğe atla

Covid-19 sonrası ozon tedavisine ilgi arttı

Covid-19 sonrası ozon tedavisine ilgi arttı

Dr. Nuray Evrin, Covid-19'dan korunmak isteyen ya da Covid-19 sonrası ozon tedavisine ilgi arttı dedi.

Dahiliye Uzmanı Dr. Nuray Evrin, Covid-19 pandemisi başlangıcından beri ozon tedavisine ilginin arttığını belirtti. Evrin, ozon tedavisiyle birlikte vücudun oksijen kullanma kapasitesini artırdıklarını ve kan dolaşımını düzenlemiş olduklarını söyleyerek, "Covid geçirmeyen vatandaşlar hastalığı daha hafif atlatmak için ozon tedavisine başvuruyor. Ayrıca yine covid geçirenlerde, hastalığın halsizlik, yorgunluk gibi etkilerinden kurtulmak için ozon tedavisine oldukça ilgi gösteriyor.

Ozon tedavisiyle birlikte vücudun oksijen kullanma kapasitesini arttırırız ve dolaşım düzenlenmiş olur. Covid-19 enfeksiyonunda bir bağışıklık sistemi hücrelerinin az ya da aşırı çalışması sıkıntıya yol açmaktadır. Dolaşımdaki oksijenin azalması sıkıntıya yol açmaktadır. Böyle baktığımızda bağışıklık sisteminin dengelenmesini sağlaması, dolaşımdaki oksijen miktarını arttırması sebebiyle hem tedavisinde hem de sonrasında oluşabilecek komplikasyonları engellemede ozon tedavisi sıkça kullanılmakta ve başarılı sonuçlar alınmaktadır" dedi.

'PIHTILAŞMAYI GİDERMEYE YARDIMCI OLUYOR'

Evrin, covid sonrasında genellikle yaşanan en büyük sıkıntılardan bir tanesinin damar içi pıhtılaşmaya bağlı problemler olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

Covid-19 sonrası ozon tedavisine ilgi arttı
Covid-19 sonrası ozon tedavisine ilgi arttı

"Bundan dolayıdır ki ozon, kan sulandırıcı bir tedavi yöntemi olması sebebiyle de tercih ediliyor. Aynı zamanda bağışıklığın dengelenmesini amaçladığımız için bağışıklığın aşırı ya da az çalışmasını engellemeyi de isteriz. Covid-19'a bağlı ölümlerde de en sık gördüğümüz durum aslında sitokin fırtınası oluyor. Ozon tedavisi önceden yapıldığında ya da tedavi esnasında tamamlayıcı; yardımcı olarak uygulandığında sitokin fırtınasını engellemeye de yardımcı oluyor. Pıhtılaşmayı gidermeye de yardımcı oluyor. Bu yöntem; Covid-19 geçirmeyenlerde de bağışıklığı güçlendirmek amacıyla; eğer Covid-19'a yakalanırlarsa da bunu daha rahat atlatmalarını sağlamak için de kullanılmakta. Covid-19 geçirdikten sonra ise hastaların çoğu kronik yorgunluk şikayetiyle geliyorlar. Bu gibi rahatsızlığa sahip olan hastalarda da bunu geçirmek için uyguladığımız bir yöntem oluyor."

'OZON TEDAVİSİNE İLGİ ARTTI'

Evrin, özellikle Covid-19 geçirenlerin ozon tedavisi yaptırmak istediğini söyleyerek, "Özellikle koronavirüs enfeksiyonu sonrasında ozon tedavisine olan ilgi arttı. Ozon tedavisi özellikle otonom ve kronik dejeneratif hastalıklarda tamamlayıcı bir yöntem olarak sıklıkla kullandığımız; özellikle dolaşım problemi olan hastalarda; diyabeti, hipertansiyonu olan hastalarda sıklıkla kullandığımız bir tedavi yöntemi.

Kolumuza sadece normal bir damar yolu açılıyor ve özel setler içerisine 100 cc kan alınıyor. Onun arkasında da 100 cc kişiye özel belirlenen dozlarla ozon gazı veriliyor. Ozonla karıştırılmış kişinin kendi kanını damar yolundan kendisine geri veriyoruz. İşlem yaklaşık 20 dakika sürüyor. Etkisinin göstermesi yaklaşık 3-4 haftayı buluyor. Çünkü 3-4 seanstan sonra genellikle etkisini göstermeye başlıyor. Bizde genelde 10-12 seans kadar önermekteyiz" ifadesini kullandı.



source https://haberton.com/covid-19-sonrasi-ozon-tedavisine-ilgi-artti/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mısır sapları elektrik enerjisine dönüştürülüyor

Adana’da hasadı yapılan mısırın tarlada kalan sapları özel makinelerle kesilip balya haline getirildikten sonra fabrikalarda yakılarak elektrik enerjisine dönüştürülüyor. Kentte mısır hasadı sürerken, tarlada kalan ürün sapları da enerjiye dönüşmeye başladı. Son yıllarda yaygınlaşan ve özel makinede balyalanan mısır sapları, bazı fabrikalar tarafından elektrik üretiminde kullanıyor.Yüksek ısıda yakılan mısır saplarından elde edilen enerji, türbinlere aktarılarak elektrik […] source https://haberton.com/misir-saplari-elektrik-enerjisine-donusturuluyor/

24 çeşit balık paraziti tespiti; Balıklar boğularak ölüyor

Türkiye sularında 24 çeşit balık paraziti tespit edildi, bu parazitlerin bazı türleri balıkların gelişmesine engel oluyor çiftlik balıklarını boğarak öldürüyorlar. Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Balık Hastalıkları Anabilim Dalı Üyesi Doç. Dr. Argun Akif Özak, halk arasında balık biti ya da balık paraziti olarak bilinen parazitlerin Türkiye sularında 24 türünün olduğunu söyledi. Doç. Dr. Özak, "Bu parazitlerin bazı türleri balık dilinde yaşadığı için balıkların gelişmesine engel oluyor. Bu da balık ölümlerini beraberinde getiriyor. Tüketicilerimizin korkmasına gerek yok. Aslında parazit görülen balıklar, doğal organik bir balık olduğunun göstergesidir’’ dedi. Doç. Dr. Özak, parazitlerin çiftlik balıklarında boğularak ölümüne neden olduğunu belirtti. Özak, halk arasında balık biti ya da balık paraziti olarak bilinen parazitlerin Türkiye sularında 24 türünün olduğunu söyledi. Levrek, lüfer, somon gibi hem yüzeyde hem dip balıklarında görülen ve halk ar...

Polatlı Sakarya Meydan Muharebesi'nin kalbi

Polatlı Sakarya Meydan Muharebesi'nin kalbi Polatlı Tarih ve Kültür Araştırmaları Dernek Başkanı Kadim Koç, "Kurtuluş Savaşı'nın dönüm noktalarından birisi olan Sakarya Meydan Muharebesi, Ankara'nın Polatlı ilçesinin düşman işgaline direnen önemli bir kalesidir" dedi. Ülkemizin bağımsızlık mücadelesindeki en önemli dönüm noktalarından Sakarya Meydan Muharebesi, Polatlı’da, Haymana’da, Ankara’da başladı. Ankara, 22 gün 22 gece boyunca süren tarihin sayfalarına sığmayacak destansı bir mücadelenin simgesi oldu. Polatlı Sakarya Meydan Muharebesi'nin stratejik önemi Polatlı Belediyesi Tarihi Alanlar Tanıtım Merkezi (POTA) Başkanı Kadim Koç: ''Sakarya Meydan Muharebesi ismini Sakarya Nehri’nden almaktadır. Sakarya Nehri ülkemizin üçüncü büyük nehridir. 824 km’lik bu nehrin belli bir bölümü Polatlı’nın batısından geçmektedir. Ankara topraklarında 22 gün 22 gece devam eden bu savaş için Sakarya bir engel olarak düşman ile ordumuz arasına alındığından adını da ...