Ana içeriğe atla

Kemeraltı Çarşısı HES uygulamasında düşük riskli

Kemeraltı Çarşısı HES uygulamasında düşük risk bölgesi oldu

İzmir'in en kalabalık ticaret merkezlerinden Tarihi Kemeraltı Çarşısı HES uygulamasında beyaz renkli düşük risk bölgesi haline geldi.

Önceleri 'Çok yüksek riskli' kalabalık bölgelerden biri olarak kırmızı renkle gösterilen çarşı, hareketliliğin azalmasıyla güvenli hale geldi. Çarşı esnafı, tüm tedbirlerin alındığını söyleyerek vatandaşları açık havada alışverişe davet etti.

Kemeraltı Çarşısı HES uygulamasında düşük risk bölgesi oldu
Kemeraltı Çarşısı HES uygulamasında düşük risk bölgesi oldu

İzmir genelinde hareketliliğin gözle görünür oranda azalmasıyla birlikte HES uygulamasında kentin kalabalık bazı noktaları beyaz renkli düşük risk bölgesi haline geldi. Kentin en kalabalık ticaret merkezlerinden Tarihi Kemeraltı Çarşısı'nda da kafe ve restoranların paket servise geçmesiyle insan yoğunluğu azaldı.

Hal böyle olunca önceleri 'çok yüksek riskli' olan ve uygulama üzerinde kırmızı renkle gösterilen çarşı, düşük risk bölgelerinden biri oldu. Tarihi Çarşı'nın ünlü Kızlarağası Hanı'nda takı satışı yapan esnaf Sefa Kaylı, "Kemeraltı bölgesinde alınan önlemlere bağlı olarak risk oranı azalmış durumda. Vatandaşların da esnafın da kurallara uyması Kemeraltı'nı gezilebilir ve gelinebilir bir hale getirmiştir.

Vatandaşlar sosyal mesafe kurallarına uyarak diledikleri gibi alışverişlerini yapabilirler. Bütün ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri dükkanlar açık. Kemeraltı Çarşısı açık bir AVM'dir. Dolayısıyla burası kapalı AVM'lerden çok daha güvenilir bir yer. Virüsün kapalı ortamlarda yayılma hızını hepimiz biliyoruz. Kemeraltı bu konuda çok avantajlı" dedi.

İzmir'in en kalabalık ticaret merkezlerinden Tarihi Kemeraltı Çarşısı HES uygulamasında beyaz renkli düşük risk bölgesi haline geldi.
İzmir'in en kalabalık ticaret merkezlerinden Tarihi Kemeraltı Çarşısı HES uygulamasında beyaz renkli düşük risk bölgesi haline geldi.

'TEKRAR BEKLİYORUZ'

Çarşının sakinleştiğini söyleyen Kemeraltı esnafı Mustafa Erkan Bayrak, "Pek çok tedbir alınarak çarşı risk bölgesi olmaktan çıktı. Esnaf da tüm kurallara uyulmasına dikkat ediyor. Vatandaşlarımızı tekrar buraya bekliyoruz. Bu dönem bizler de zor zamanlar geçiriyoruz. Destek olmaları bizler için iyi olur. Önceleri Kemeraltı Çarşısı çok kalabalıktı. Tedbirlerle birlikte sokaklar boşaldı. Bizler de paket servisle hizmet vermeye başladık" diye konuştu.

Çarşıda çiçek satan Osman Dolcay, "Risk kalmadı. Herkes tedbirini aldı ve alışveriş devam ediyor. Vatandaş gelip alışverişini rahatça yapabilirler. Artık korkmasınlar. Daha önceleri tedbir alınmıyordu. Millet işin ciddiyetinin farkında değildi. Bizim hiçbir arkadaşımız virüse yakalanmadı ama tedbirimizi alıyoruz" dedi.

Önceleri 'Çok yüksek riskli' kalabalık bölgelerden biri olarak kırmızı renkle gösterilen çarşı, hareketliliğin azalmasıyla güvenli hale geldi.
Önceleri 'Çok yüksek riskli' kalabalık bölgelerden biri olarak kırmızı renkle gösterilen çarşı, hareketliliğin azalmasıyla güvenli hale geldi.

Abiye satışı yapan Emre Yaşar, "Covid sebebiyle dükkanımızı bölümlere ayırdık. Her bölümde ayrı müşteriler oluyor ve birbirleriyle temas etmiyorlar. Kabinlerimiz her müşterinin ardından dezenfekte ediliyor. Birçok önlem aldık. Gelen müşterilerimize dezenfektan sıkıyoruz ve kapı girişlerinde ateş ölçümü yapıyoruz. Biz o eski kalabalıklarımızı arıyoruz. İnsanlar korkmasın, esnaf olarak birlik halindeyiz. Çünkü bu bizim ekmeğimiz. Tüm tedbirleri bu yüzden aldık" diye konuştu.

Kemeraltı Çarşısı'na takım elbise satın almak için gelen vatandaşlardan Sercan Tezcan, "Kemeraltı Çarşısı'nın eski kalabalığı yok. Gördüğümüz kadarıyla koronavirüs tedbirlerine uyuluyor. Rahatça alışverişimizi yapıyoruz" diye konuştu.

Vatandaşlardan Arife Yıldız ise, "İnsanlar alışveriş yapmak için tereddüt ediyor ama bana göre tereddüt edilecek bir şey yok. İnsanlar çok rahat alışverişini yapabilir" dedi.



source https://haberton.com/kemeralti-carsisi-hes-uygulamasinda-dusuk-riskli/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu?

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Bitlis’te başıboş köpeklerin ısırmasının ardından kuduz tanısı konan 10 yaşındaki Mustafa Erçetin hayatını kaybetmişti. Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler, ülkeyi derinden etkileyen olaya dikkat çekerek kuduz vakalarına karşı uyarılarda bulundu. Eskişehir’de Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler , kuduzun bütün memelilerde görülebilen viral bir hastalık olduğunu ifade etti. Ülkemizde yaban hayatı kaynaklı vakaların sık görüldüğünü belirten Kızılinler, “Kuduz, hayvan hastalıkları arasında en riskli rahatsızlıkların başında gelmektedir. Son zamanlarda farklı hastalıklar gündeme oturduğu için bu tür vakalar gündemden düştü. Dolayısıyla halkımız kuduz hastalığı konusunda bilinçsiz kaldı” dedi. Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Hayvanlarda kuduz belirtilerini aktaran Kızılinler, “Hırçınlık, ağızda salyalanma, saldırganlık, sinir sistemiyle alakalı aşırı hassasiyet, sığırlarda aşırı bağırma gibi belirtiler kuduz hastalığını işaret ed

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları hakkında Prof. Dr. Süleyman İrvan ile bir söyleşi gerçekleştirdik.. Geleneksel medya ile yeni medya kavramları son dönemlerde adını en çok duyduğumuz kavramdır. Her gün saatler geçirdiğimiz yeni medya ve geleneksel medyanın farkları her gün biraz daha açılıyor. Geleneksel medyayı özetlemek gerekirse.  Geleneksel medya:  Tek yönlü iletişim sağlayan dergi, televizyon ve gazete gibi iletişim araçlarının bütününe verilen isimdir. Kısacası geleneksel medya sesli ya da yazınsal basını kaplayan araçların tümüne verilen isimdir Yeni medya ise: Yeni Medya ya da bir diğer deyişle dijital medya , bilgisayar ve internetin kullanılarak oluşturulan ortamlara verilen isimdir. Yeni medyada iletişim tek yönlülükten çıkmakta ve çift yönlü iletişime geçmektedir.  Özellikle z kuşağı dediğimiz nesil ile yeni medya kelimesini daha fazla duymaya başladık. Gelişen teknolojide medyalardan haber alma şeklimiz bile değişti bu söyleşide vatandaş gazeteciği, eski medya y

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir?

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir? Gerçek baba kimdir? Doğurtup bakmayan mı? yoksa kendi çocuğu olmadığı halde sahip çıkan mı? Mavi cezaevi arabası Ulucanlar Cezaevi'ne yaklaşırken zaman 1970'i gösteriyordu. 17 yaşındaki mahkum 7 yıl sürecek cezaevi hayatına başlamak üzereydi. Bundan sonra olacaklar hem kendisinin hem de birçok insanın kaderini değiştirecekti. Gün akşama kavuştu. Kapılar sürmelendi. Karavanadan payına düşen çorbaya baktı. Daldı gitti uzaklara. TURGAY TANÜLKÜ'NÜN HİKAYESİ! Bu öyķü gerçek bir babanın hayat hikayesidir. Bu öykü Turgay Tanülkü 'nün hikayesi. 1953 yılında doğar, Turgay Tanülkü. Babasını küçük yaşlarda kaybeder. Annesi çamaşır yıkayarak geçimlerini sağlamaya çalışır. Fakat ne mümkün. Hayat zordur. Fakirlik vardır. Birde gençlik BABA NE DEMEK? Sırtını yasladığın dağ. Güven duygusu. Korkmamak Ama öyle olmaz. Yetiştirme yurdu, arkasından da cezaevi....Turgay'ı zor günler beklemektedir. Cezaevinde yaşadığı olaylar tüm den