Ana içeriğe atla

Koleksiyonundaki model otomobil sayısı 600

Koleksiyonundaki model otomobil sayısı 600

Denizli'nin Bozkurt ilçesinde fabrika işçisi Hakan Başkaya'nın (32), 13 yıl önce bir oyuncak araçla başladığı koleksiyonundaki model otomobil sayısı 600'e ulaştı.

Evindeki odasının büyük bölümünü model otomobillerle kaplayan Başkaya, "Belki bu oyuncakların gerçek hallerinden 1 tane bile alamam ama ben onlara sahip olduğum için kendimi çok zengin hissediyorum" dedi.

Koleksiyonundaki model otomobil sayısı 600'
Koleksiyonundaki model otomobil sayısı 600'

Bozkurt ilçesi Alikurt Mahallesi'nde yaşayan ve bir çimento fabrikasında işçi olarak çalışan Hakan Başkaya, model otomobil tutkusu ile dikkat çekiyor. Kentteki bir alışveriş merkezinde 19 yaşındayken beğendiği bir model otomobili satın alan Başkaya, daha sonra model otomobillere ilgi duymaya başladı. Maaşının bir bölümünü hobisine ayıran Başkaya'nın koleksiyonundaki model otomobillerin sayısı her geçen yıl artarak 600'ü buldu. Başkaya, 13 yılda önemli bir model araç koleksiyonunun sahibi oldu.

MODEL ARABALARINA GÖZÜ GİBİ BAKIYOR

Bir koleksiyoner gibi Türkiye'nin farklı kentlerine giden Başkaya, maket arabalar satın alarak koleksiyonunu zenginleştirmeye devam ediyor. Ailesiyle birlikte yaşadığı evdeki odasına arabaları için dolap yaptıran Başkaya, irili ufaklı otomobillerini özenle yerleştirdiği raflarda sergiliyor. Rengarenk, birbirinden farklı model ve türlerde model otomobillerin bulunduğu oda, adeta bir müzeyi andırıyor. Her akşam işten geldikten sonra önce odasına giren Başkaya, otomobilleriyle ilgileniyor. Model arabalarına gözü gibi bakan Başkaya, düzenli olarak raflardaki otomobilleri temizleyip bakımını yapıyor.

Denizli'nin Bozkurt ilçesinde fabrika işçisi Hakan Başkaya'nın (32), 13 yıl önce bir oyuncak araçla başladığı koleksiyonundaki model otomobil sayısı 600'e ulaştı.
Denizli'nin Bozkurt ilçesinde fabrika işçisi Hakan Başkaya'nın (32), 13 yıl önce bir oyuncak araçla başladığı koleksiyonundaki model otomobil sayısı 600'e ulaştı.

'100 BİN LİRA DA VERSELER KESİNLİKLE SATMAM'

Koleksiyonunun kendisi için paha biçilemez olduğunu belirten Başkaya, "Bu tutku adeta bende bir hastalık haline dönüşmeye başlayınca odamın bir bölümünü maket arabalara ayırdım. Bazen bir sandalye alıp, saatlerce onları izliyorum. Hayattaki en büyük zevkim maket arabalar. Maket arabalarıma paha biçemiyorum. Hiç satmayı düşünmedim. Çok kez teklif geldi ama hep geri çevirdim. Şu an koleksiyonumun değeri 30-35 bin lira. 100 bin lira da verseler kesinlikle satmam. Çünkü bu benim için bir yaşam tutkusu haline geldi" dedi.

Evindeki odasının büyük bölümünü model otomobillerle kaplayan Başkaya, "Belki bu oyuncakların gerçek hallerinden 1 tane bile alamam ama ben onlara sahip olduğum için kendimi çok zengin hissediyorum" dedi.
Evindeki odasının büyük bölümünü model otomobillerle kaplayan Başkaya, "Belki bu oyuncakların gerçek hallerinden 1 tane bile alamam ama ben onlara sahip olduğum için kendimi çok zengin hissediyorum" dedi.

'KENDİMİ ÇOK ZENGİN HİSSEDİYORUM'

Böyle bir koleksiyona sahip olduğu için gururlu olduğunu ifade eden Başkaya, "14 yıl önce bir alışveriş merkezinde hep istediğim ama alamayacağım bir otomobilin maketini alarak başlayan bu tutku, şu an koleksiyon haline geldi. Bu maket arabalar, gerçeklerinin bire bir küçültülmüş hali. İzmir, Manisa, Samsun, Mersin gibi birçok şehre gidip maket araba aldım. Kendimi lüks araba garajım varmış gibi hissediyorum. Bütün boş vakitlerimi bunlara ayırıyorum. Belki bu oyuncakların gerçek hallerinden 1 tane bile alamam ama ben onlara sahip olduğum için kendimi çok zengin hissediyorum" diye konuştu.



source https://haberton.com/koleksiyonundaki-model-otomobil-sayisi-600/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu?

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Bitlis’te başıboş köpeklerin ısırmasının ardından kuduz tanısı konan 10 yaşındaki Mustafa Erçetin hayatını kaybetmişti. Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler, ülkeyi derinden etkileyen olaya dikkat çekerek kuduz vakalarına karşı uyarılarda bulundu. Eskişehir’de Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler , kuduzun bütün memelilerde görülebilen viral bir hastalık olduğunu ifade etti. Ülkemizde yaban hayatı kaynaklı vakaların sık görüldüğünü belirten Kızılinler, “Kuduz, hayvan hastalıkları arasında en riskli rahatsızlıkların başında gelmektedir. Son zamanlarda farklı hastalıklar gündeme oturduğu için bu tür vakalar gündemden düştü. Dolayısıyla halkımız kuduz hastalığı konusunda bilinçsiz kaldı” dedi. Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Hayvanlarda kuduz belirtilerini aktaran Kızılinler, “Hırçınlık, ağızda salyalanma, saldırganlık, sinir sistemiyle alakalı aşırı hassasiyet, sığırlarda aşırı bağırma gibi belirtiler kuduz hastalığını işaret ed...

Mısır sapları elektrik enerjisine dönüştürülüyor

Adana’da hasadı yapılan mısırın tarlada kalan sapları özel makinelerle kesilip balya haline getirildikten sonra fabrikalarda yakılarak elektrik enerjisine dönüştürülüyor. Kentte mısır hasadı sürerken, tarlada kalan ürün sapları da enerjiye dönüşmeye başladı. Son yıllarda yaygınlaşan ve özel makinede balyalanan mısır sapları, bazı fabrikalar tarafından elektrik üretiminde kullanıyor.Yüksek ısıda yakılan mısır saplarından elde edilen enerji, türbinlere aktarılarak elektrik […] source https://haberton.com/misir-saplari-elektrik-enerjisine-donusturuluyor/

'Depremzede öğrenci' demek ötekileştirebilir

'Depremzede öğrenci' demek ötekileştirebilir Yıkıcı depremler sonrası çocukların yaşayabileceği travmalara dikkat çeken Çocuk Gelişim Uzmanı Pınar Bilecen, “Sınıflara misafir olarak gelen bu öğrencilerimize ‘depremzede öğrenci’ demek onu kırabilir, ötekileştirebilir, kendini ayrımlaştırılmış  gibi hissettirebilir” dedi. Kahramanmaraş merkezli yaşanan 2 büyük depremde kimi yakınlarını kaybetti, kimi yaşıtlarının yaşadığı afeti kilometrelerce öteden takip etti. Çocuklar deprem bölgesinde olsun ya da olmasın, yaşanan felaketten en ağır şekilde etkilendi. Peki bu süreçte onlara nasıl yaklaşmak, Türkiye'nin acı gerçeği depremi nasıl anlatmak gerekiyor? Deprem yaşayan çocukların yoğun kaygı ve korku içerisinde olduğunu aktaran Çocuk Gelişim Uzmanı Pınar Bilecen, “Deprem, insanın hareketsiz kabul ettiği ve güvenle ayağını bastığı toprağın da oynayacağını ve üzerinde bulunan tüm yapılarında hasar görüp, can kaybına uğrayacak şekilde yıkılabileceklerini gösteren bir doğa olayıdır. D...