Ana içeriğe atla

İzmirliler gece evlerine giremedi

İzmirliler gece evlerine giremedi

İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremin ardından büyük panik ve korku yaşayan vatandaşların büyük çoğunluğu gece evlerine giremedi. 

Evleri yıkılan ve hasar görenlerin yanı sıra, korku dolu anları yaşadığı için binalara giremeyen vatandaşlar, aileleriyle birlikte geceyi çadırlarda geçirdi.

İzmir Seferihisar’da saat 14.51’de 6.6 büyüklüğünde meydana gelen depremin ardından, İzmir kent merkezi, çevre il ve ilçelerde büyük panik yaşanmaya devam ediyor. Gece boyunca artan can kaybı ile son olarak 24 vatandaşın hayatını kaybettiği, 804 kişinin yaralandığı depremde panik ve korku yaşayan vatandaşlar geceyi sokakta geçirdi. Evleri yıkılan ve hasar görenlerin yanı sıra, korku dolu anları yaşadığı için binalara giremeyenler de aileleriyle birlikte çadırlarda kaldı. AFAD ve Kızılay ekipleri tarafından kurulan çadırlarda konaklayan vatandaşlar sıcak yemek ve çay ikramı yapıldı.

İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremin ardından büyük panik ve korku yaşayan vatandaşların büyük çoğunluğu gece evlerine giremedi.
İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremin ardından büyük panik ve korku yaşayan vatandaşların büyük çoğunluğu gece evlerine giremedi. 

‘5 KAT AŞAĞI SIRTIMIZDA İNDİRDİK’

Çadırda kalan vatandaşlardan Döne Kaya, deprem anında yaşadığı endişeyi paylaştı. Kamu kuruluşunda çalıştığını belirten Kaya, "Deprem olduğu sırada binadaydım. Çok kötü bir depremdi. Birkaç arkadaşım bayıldı. Onları 5 kat aşağıya sırtımızda indirdik. Çok üzücü. Korktuğumuz için çadırlardayız. Devletimiz sağolsun. Evleri yıkılan arkadaşlarım oldu. 8 katlı binaların altında hala insanlar çıkarılmaya çalışılıyor” dedi.

Ailesiyle birlikte çadırda kalan Fadime Göğebakan, "Depreme evimizde yakalandık ve çok korktuk. Kendimizi zor dışarı attık. İnşallah bir daha yaşamayız. Evimizde hasar var. Kolondan kapılar 1 parmak genişliğinde ayrılmış durumda. Çok korktuğumuz için sokaktayız. Bir daha evin içine ne zaman girebilirim hiç bilmiyorum” diye konuştu.

İzmirliler gece evlerine giremedi
İzmirliler gece evlerine giremedi

Depreme Konak ilçesinde yakalandığını söyleyen Ahmet Erkutlu, "Yürürken bir anda başım döndü. Beyin kanaması geçirdiğimi zannettim. 67 yaşındayım. İlk defa böyle bir depremle karşılaştım. Allah’ım ne olur insanlar ölmesin dedim. Şu an binalara girmek istemiyoruz. Risk yüksek. Bu yüzden eşim ve kızımla çadırlarda kalıyoruz. Sanırım 5-6 gün burada kalacağız” dedi.

Deprem anında evinde olduğunu söyleyen Özlem Bulut ise, "Çok şiddetliydi. Çocuklarımızla birlikte kaçtık. Evimizi kontrol etmedik ve hasar olup olmadığını bilmiyoruz. Ailecek dışarıdayız. Allah herkesin yardımcısı olsun. O korkuyu yaşadığımız için evimize girmeyi düşünmüyoruz” ifadelerinde bulundu.

Evleri yıkılan ve hasar görenlerin yanı sıra, korku dolu anları yaşadığı için binalara giremeyen vatandaşlar, aileleriyle birlikte geceyi çadırlarda geçirdi.
Evleri yıkılan ve hasar görenlerin yanı sıra, korku dolu anları yaşadığı için binalara giremeyen vatandaşlar, aileleriyle birlikte geceyi çadırlarda geçirdi.

‘DEVLET BURADA’

Deprem anında büyük panik yaşandığını söyleyen Murat Güler de, "Deprem anında büyük bir zelzele yaşandı. Deprem anında kurban kesiyorduk. Kardeşim bir rahatsızlık geçirdi, iyileşti. Bu yüzden kurban kesiyorduk. Şunu belirtmek isterim ki, devlet burada. Askeriyle, polisiyle, devletin bütün birimleri burada. İzmir yalnız olmadığını, sahipsiz olmadığını gördü” diye konuştu.



source https://haberton.com/izmirliler-gece-evlerine-giremedi/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu?

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Bitlis’te başıboş köpeklerin ısırmasının ardından kuduz tanısı konan 10 yaşındaki Mustafa Erçetin hayatını kaybetmişti. Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler, ülkeyi derinden etkileyen olaya dikkat çekerek kuduz vakalarına karşı uyarılarda bulundu. Eskişehir’de Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler , kuduzun bütün memelilerde görülebilen viral bir hastalık olduğunu ifade etti. Ülkemizde yaban hayatı kaynaklı vakaların sık görüldüğünü belirten Kızılinler, “Kuduz, hayvan hastalıkları arasında en riskli rahatsızlıkların başında gelmektedir. Son zamanlarda farklı hastalıklar gündeme oturduğu için bu tür vakalar gündemden düştü. Dolayısıyla halkımız kuduz hastalığı konusunda bilinçsiz kaldı” dedi. Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Hayvanlarda kuduz belirtilerini aktaran Kızılinler, “Hırçınlık, ağızda salyalanma, saldırganlık, sinir sistemiyle alakalı aşırı hassasiyet, sığırlarda aşırı bağırma gibi belirtiler kuduz hastalığını işaret ed

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları

Yeni medya ve geleneksel medyanın farkları hakkında Prof. Dr. Süleyman İrvan ile bir söyleşi gerçekleştirdik.. Geleneksel medya ile yeni medya kavramları son dönemlerde adını en çok duyduğumuz kavramdır. Her gün saatler geçirdiğimiz yeni medya ve geleneksel medyanın farkları her gün biraz daha açılıyor. Geleneksel medyayı özetlemek gerekirse.  Geleneksel medya:  Tek yönlü iletişim sağlayan dergi, televizyon ve gazete gibi iletişim araçlarının bütününe verilen isimdir. Kısacası geleneksel medya sesli ya da yazınsal basını kaplayan araçların tümüne verilen isimdir Yeni medya ise: Yeni Medya ya da bir diğer deyişle dijital medya , bilgisayar ve internetin kullanılarak oluşturulan ortamlara verilen isimdir. Yeni medyada iletişim tek yönlülükten çıkmakta ve çift yönlü iletişime geçmektedir.  Özellikle z kuşağı dediğimiz nesil ile yeni medya kelimesini daha fazla duymaya başladık. Gelişen teknolojide medyalardan haber alma şeklimiz bile değişti bu söyleşide vatandaş gazeteciği, eski medya y

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir?

Turgay Tanülkü'nün hikayesi! Gerçek baba kimdir? Gerçek baba kimdir? Doğurtup bakmayan mı? yoksa kendi çocuğu olmadığı halde sahip çıkan mı? Mavi cezaevi arabası Ulucanlar Cezaevi'ne yaklaşırken zaman 1970'i gösteriyordu. 17 yaşındaki mahkum 7 yıl sürecek cezaevi hayatına başlamak üzereydi. Bundan sonra olacaklar hem kendisinin hem de birçok insanın kaderini değiştirecekti. Gün akşama kavuştu. Kapılar sürmelendi. Karavanadan payına düşen çorbaya baktı. Daldı gitti uzaklara. TURGAY TANÜLKÜ'NÜN HİKAYESİ! Bu öyķü gerçek bir babanın hayat hikayesidir. Bu öykü Turgay Tanülkü 'nün hikayesi. 1953 yılında doğar, Turgay Tanülkü. Babasını küçük yaşlarda kaybeder. Annesi çamaşır yıkayarak geçimlerini sağlamaya çalışır. Fakat ne mümkün. Hayat zordur. Fakirlik vardır. Birde gençlik BABA NE DEMEK? Sırtını yasladığın dağ. Güven duygusu. Korkmamak Ama öyle olmaz. Yetiştirme yurdu, arkasından da cezaevi....Turgay'ı zor günler beklemektedir. Cezaevinde yaşadığı olaylar tüm den