Ana içeriğe atla

İlaç ham maddeleri ülkemizde üretilmeli

İlaç ham maddeleri ülkemizde üretilmeli

Antalya Eczacı Odası Başkanı Mehmet Ertekin, "Yerli ve milli teknolojiyle ilaç ham maddeleri ülkemizde üretilmeli" dedi.

Mehmet Ertekin, ilaç üretimi çalışmalarının yüksek maliyetli ve sonucunun yıllar içinde alınmasının, imkanı olan firmaların bu işe girmelerinin önüne geçtiğini, bu durumun piyasaya hakim üretici ülke ve firmaların ciddi ekonomik kazançlar elde etmesine yol açtığını ifade etti. Bu pencereden bakıldığında Türkiye'de bu alanda büyük gelişmeler yaşandığını ancak istenen ivmenin yakalanamadığını öne süren Ertekin, şöyle dedi:

"Ülkemizin geldiği son durumda silah üretimine ve teknolojiye verilen önem gerçekten takdire şayan ama unutulmamalı ki ilaca ve bunu etkileyen hammadde vesaire gibi alt yapı taşlarına en az iki kat daha fazla önem vermeliyiz."

YERLİ VE MİLLİ TEKNOLOJİ

Antalya Eczacı Odası Başkanı Ertekin, "Ham maddelerin hangi ülkelerden geldiğine baktığımızda, sadece satışa hazırlanmış ilaçlar ile değil, bunların yapı taşları olan hammaddeleri de ülkemizde, kendi imkan ve gücümüzle üretmemiz gerekliliğini ortaya koyuyor. Hep hayal ettiğimiz yerli ve milli teknolojiler ile ilaç ham maddelerinin de ülkemizde üretilmesine daha sıklıkla yer verilmesine ihtiyaç duyuyoruz" diye konuştu.

İlaç ham maddeleri ülkemizde üretilmeli
İlaç ham maddeleri ülkemizde üretilmeli

Ciddi yatırım ve planlamalar yapmak durumunda olunduğu belirten Ertekin, "Bunu gerçekleştirdiğimiz anda dışa bağımlılığımız, aynı gıda ve tekstilde olduğu gibi sona erecektir. Bizim geleceğimiz buradadır. İlaç endüstrisinin, ilaç sektörünün ve bakanlığımızın bu konuyu ciddiyetle çok kısa sürede planlayıp yürürlüğe koyması gerekir" dedi.

'İLAÇ TİCARİ BİR MATERYAL'

Mehmet Ertekin, şöyle devam etti:

"İlaç ticari bir materyaldir. Yeri geldiğinde alınıp satılan bir nesnedir. Ülkemizin bu alt yapıya sahip olduğunu biliyoruz. Ham madde üretiminde planlamalar yapılabileceğini biliyoruz. Sadece bunu sanayi kriteri ile değil, ham maddesinin de üretim bandındaki yapı taşlarının da öne çekilmesi, planlanması, birinci, ikinci ve üçüncü basamak sonraki hareketlerimizi kolaylaştıracaktır. Yeri geldiğinde biz şunu diyebiliriz. Bir molekülü sıfırdan da üretebiliriz, ya da hazırda olan bir molekül için lisans patent haklarını alıp onun eşdeğerlerini de tamamıyla milli üretim bandına katabiliriz."



source https://haberton.com/ilac-ham-maddeleri-ulkemizde-uretilmeli/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu?

Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Bitlis’te başıboş köpeklerin ısırmasının ardından kuduz tanısı konan 10 yaşındaki Mustafa Erçetin hayatını kaybetmişti. Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler, ülkeyi derinden etkileyen olaya dikkat çekerek kuduz vakalarına karşı uyarılarda bulundu. Eskişehir’de Veteriner Hekim Mehmet Kızılinler , kuduzun bütün memelilerde görülebilen viral bir hastalık olduğunu ifade etti. Ülkemizde yaban hayatı kaynaklı vakaların sık görüldüğünü belirten Kızılinler, “Kuduz, hayvan hastalıkları arasında en riskli rahatsızlıkların başında gelmektedir. Son zamanlarda farklı hastalıklar gündeme oturduğu için bu tür vakalar gündemden düştü. Dolayısıyla halkımız kuduz hastalığı konusunda bilinçsiz kaldı” dedi. Türkiye'de kuduz vakaları: Risk artıyor mu? Hayvanlarda kuduz belirtilerini aktaran Kızılinler, “Hırçınlık, ağızda salyalanma, saldırganlık, sinir sistemiyle alakalı aşırı hassasiyet, sığırlarda aşırı bağırma gibi belirtiler kuduz hastalığını işaret ed...

Mısır sapları elektrik enerjisine dönüştürülüyor

Adana’da hasadı yapılan mısırın tarlada kalan sapları özel makinelerle kesilip balya haline getirildikten sonra fabrikalarda yakılarak elektrik enerjisine dönüştürülüyor. Kentte mısır hasadı sürerken, tarlada kalan ürün sapları da enerjiye dönüşmeye başladı. Son yıllarda yaygınlaşan ve özel makinede balyalanan mısır sapları, bazı fabrikalar tarafından elektrik üretiminde kullanıyor.Yüksek ısıda yakılan mısır saplarından elde edilen enerji, türbinlere aktarılarak elektrik […] source https://haberton.com/misir-saplari-elektrik-enerjisine-donusturuluyor/

'Depremzede öğrenci' demek ötekileştirebilir

'Depremzede öğrenci' demek ötekileştirebilir Yıkıcı depremler sonrası çocukların yaşayabileceği travmalara dikkat çeken Çocuk Gelişim Uzmanı Pınar Bilecen, “Sınıflara misafir olarak gelen bu öğrencilerimize ‘depremzede öğrenci’ demek onu kırabilir, ötekileştirebilir, kendini ayrımlaştırılmış  gibi hissettirebilir” dedi. Kahramanmaraş merkezli yaşanan 2 büyük depremde kimi yakınlarını kaybetti, kimi yaşıtlarının yaşadığı afeti kilometrelerce öteden takip etti. Çocuklar deprem bölgesinde olsun ya da olmasın, yaşanan felaketten en ağır şekilde etkilendi. Peki bu süreçte onlara nasıl yaklaşmak, Türkiye'nin acı gerçeği depremi nasıl anlatmak gerekiyor? Deprem yaşayan çocukların yoğun kaygı ve korku içerisinde olduğunu aktaran Çocuk Gelişim Uzmanı Pınar Bilecen, “Deprem, insanın hareketsiz kabul ettiği ve güvenle ayağını bastığı toprağın da oynayacağını ve üzerinde bulunan tüm yapılarında hasar görüp, can kaybına uğrayacak şekilde yıkılabileceklerini gösteren bir doğa olayıdır. D...